Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/271 E. 2023/384 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/149 ESAS
KARAR NO : 2023/190

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2020
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.06.2018 tarihinde davalıdan satın alınmış olan ——- plaka sayılı aracın müvekkili tarafından bir başka şahsa satış öncesi —– adresinde Oto Raporda yapılan Ekspertizde söz konusu aracın arka bagajında sökme takma işleminin yapılmış olduğu, davalı tarafından aracın bagaj cıvatalarının incelenmesi neticesinde fabrikayon ayar yapılmış olduğunun belirtilmiş olduğu, ayrıca bagaj bölümündeki boyanın uluslarası standartlarâ uygun olduğu, ve boya kalınlığının uygun olduğu, ayrıca davalı tarafından aracın 215.000,00 TL bedel ile geri alınabileceğinin belirtilmiş olduğu ve müvekkilinin zararın neredsinden dönülse kardır düşüncesi ile aracı davalıya satmış olduğunu, davalının müvekkilinden aracı satın aldıktan sonra kendi Web sitesinden satışa çıkarmış olduğunu ve araçla ilgili olarak bagaj kapağının değişmiş olduğunun belirtilmiş olduğu, sonuç olarak söz konusu aracın ayıplı olarak müvekkiline satılmış olduğunu, bu vs. nedenler ile aracın ayıpsız emsali ile ayıpı hali arasındaki değer kaybının en yüksek faiz ile birlikte şimdilik 100,00-TL’nin tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuka aykırı olduğu, dava konusu aracın davacının kendi hür iradesi ile müşteri memmnuniyeti kapsamında davacıdan satın alınmış olduğu, dava konusu aracın 20.09.2018 tarihinde trafiğe çıkmış olduğu ve 17.02.2020 itibariyle 31.587 km de olduğunu, söz konusu aracın toplam 4 kez servise girmiş olduğunu, davacının 16.09.2019 tarihli şikayetinde 24.279 km de iken motor kaputunun boya kontrolünün yapılmasının talep edilmiş olduğu ve bu kapsamda yapılan kontrolde aracın boyasının —— tarafından belirlenen sınır değerlerde olduğunu, araç üzerindeki bir çok parçanın bağlama elemanları ile bir araya getirildiğini ve bu kapsamda sökülüp takılabilen cıvata, vidaların kullanıldığını, fabrika ortamında kalite kontrol vb. bir çok işlem yapıldığını,aracın orijinalliğinin bozulmasının mümkün olmadığını, bu nedenle fabrika ayarları nedeniyle aracın ayıplı sayılamayacağı, dava konusu aracın —– üzerinden satılmış olduğunu,—–satışlarının verilen hizmet nedeniyle piyasadan daha farklı fiyata satış yapılabildiği, dolayısı ile 215.000,00 TL’ye satın alınmış bir aracın 220.000,00 TL ile satılmasının olağan olduğu, kendi isteği ile satışı yapılan bir araç için değer kaybı talep edilemeyeceği, ayrıca bilirkişi tarafından rayiç tespiti yapılmasını istemediklerini, tüm bu nedenler ile davanın reddedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, satış sözleşmesine konu araçtaki ayıp nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.Davacı; davalı tarafından kendisine satılan aracı başka birine satmayı düşündüğünden ekspertiz incelemesi yaptırdığını, aracın bagajında sökme-takma işlemi yapıldığının ortaya çıktığını, ayıbı davalıya bildirdiğini, davalının aracı geri alabileceği önerisini kabul ederek, aracı 215.000,00-TL bedelle davalıya geri sattığını, davalının sonrasında bu aracı Web sitesinde satışa çıkardığını, ilanda aracın bagaj kapağının değişmiş olduğunun belirtildiğini, kendisine açıkça ayıplı bir aracın satıldığını ve bundan dolayı zarar uğradığını iddia etmiş; davalı ise; dava konusu aracın müşteri memmnuniyeti kapsamında davacıdan satın alındığını, aracın 20.09.2018 tarihinde trafiğe çıkıp, 17.02.2020 itibariyle 31.587 km de olduğunu, davacının 16.09.2019 tarihli şikayetinde araç 24.279 km de iken motor kaputunun boya kontrolünün yapılmasını talep ettiğini, yapılan kontrolde aracın boyasının —– Üreticileri tarafından belirlenen sınır değerlerde olduğunun tespit edildiğini, aracın davacıdan 215.000,00-TL’ye alınıp, ——- üzerinden 220.000,00-TL’ye satıldığını, bu farkın normal olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın; davacı tarafından gizli ayıp olarak nitelendirilen bu ayıp dolasıyla davacının davalı tarafa aracı sattığı tarih itibariyle aracın ayıpsız değeri ile ayıplı değeri arasındaki farktan dolayı bir zararının oluşup oluşmadığı, bu kapsamda araçtaki arka bagajda sökme takma işlemi yapılmış olmasının davacının iddiası doğrultusunda gizli ayıp kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, davalı iddiası doğrultusunda bu işlemin fabrikasyon sürecine ilişkin olup olmadığı, bu hususun araçta değer kaybı meydana getirip getirmeyeceği, davacının talep edebileceği bir zararın bulunup bulunmadığı ile davalı şirketin kısmen yahut tamamen sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümünün teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle dosya MAkine Mühendisi, Makine Yüksek Mühendisi ve Borçlar Hukuku alanında nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 03/03/2021 tarihli raporunda özetle; “…Davalı tarafından ——- web sitesinde aracın satış aşamasında bagaj değişimi yapıldığının belirtilmiş olduğunun iddia edildiği, ancak dosya muhteviyatında bunu destekleyecek bilgi, belge ve doküman bulunmadığı, davalının, davacının ayıbı bildiği yönündeki iddiasının ispata muhtaç olduğu, ayrıca —— tarafından 16.09.2019 tarih ve——- no.lu iş emri ile Boya İşçiliği yapılmış olduğunun belirtilmiş olduğu, ——-tarafından detaylandırılmamış olarak sadece boya işçiliği olarak belirtilmiş iş emrinin baz alınarak davaya konu bagaj cıvatalarının değişmiş ve bagaj bölümüne boyalanmış olduğu yönünde değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle söz konusu araca yönelik bagaj bölümüne boya uygulanıp uygulanmadığı hususunun tespit edilememesi nedeniyle Değer Kaybı hesaplaması yapılmasının mümkün olmadığı, davacının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu, bu nedenle ayıba bağlı olarak bedel indirimi hakkını seçmesinin bu aşamada mümkün olmadığı, dava konusu araca yönelik davacının iddiasını ispatlayacak şekılde bilgi, belge ve dokumanın dosya muhteviyatında olmadığı, söz konusu dokümanların dosya muhteviyatına sunulması durumunda Değer Kaybı yönünden değerlendirme yapılabileceği…” şeklinde kanaat belirttikleri; 18/04/2022 tarihli ek raporlarında da kök raporla aynı görüşte olduklarını beyan ettikleri anlaşılmıştır.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, tazminat davaları için de geçerlidir. Yani, tazminat davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Eldeki davada , davacı davalının satıcısı olduğu araçtaki ayıp nedeniyle zarara uğradığını iddia ettiğinden, dava konusu araçta gizli ayıp olduğunu, gizli ayıp nedeniyle seçimlik haklarının kullandırılmadığını, aracı bu hali ile satmasından dolayı zarara uğradığını ispat etmesi gerekmekte olup ispat yükü davacı taraftadır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği aracı davalıya geri sattığını, davalının da bu aracı——sitesinde satışa çıkardığını, satış ilanında araçta bagaj değişimi yapıldığının belirtilmiş olduğunu iddia ettiği, ancak bu iddiasını ispata yarayacak bir bilgi, belge sunmadığı, davalı —– tarafından 16.09.2019 tarih ve ——-no.lu iş emri ile Boya İşçiliği yapılmış olduğunun belirtilmiş olduğu, ancak bunun da bagaj kapağına ilişkin olduğunun belli olmadığı, davacının davalıya 215.000,00-TL’ye sattığı dava konusu aracın davalı tarafından internet üzerinden ilan verilerek 220.000,00-TL’ye satıldığı, serbest piyasada kar sınırlaması yapılamayacağı gibi, davalının elde ettiği karın ‘hakkın kötüye kullanılması’ sayılamayacak bir fark olduğu, bu itibarla davacı tarafça davanın yöntemince ispat edilmediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 179,90-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 125,5‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.504,00-TL yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
4-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—–Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.