Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/266 E. 2022/264 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/266 Esas
KARAR NO : 2022/264

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı şirket arasında davacı şirkete ait —- Devri, Hizmet ve Bakım Sözleşmesi 28.12.2012 tarihlinde aktedildiğini, davalı şirketin —— doğan vadesi geçmiş ödenmemiş cari hesap bakiyesi bulunduğunu ,söz konusu vadesi geçmiş açık bakiyenin ödenmesi için, davacı şirketin yetkilileri tarafından — gerek —- gerekse telefon ile davalı şirket ile iletişime geçilmiş ve ödemeye davet edilmiş, en son gönderilen uyarı mektubunda ise ödeme alınamaması durumunda, danışmanlık ve bakım hizmetlerinin durdurulmak zorunda kalınacağı bildirildiğini , bu girişimlere rağmen henüz açık olan bakiye kapatılmadığını, davalı tarafça son dönemlerde ödemeler aksatılmakta olup, ödenmeyen —- tutarlı alacak için —— konu olduğunu, ödeme emri davalıya —- tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilerek icra takibi durduğunu ,davalı şirketin itiraz dilekçesinde borcun tamamına faize , faiz oranına ferilerine harca, vekalet ücretine takibin tamamına itiraz ettiğini ,davalı tarafın borcun esasına ilişkin itirazı haksız ve yasal dayanaktan yoksundur. Ekli hesap ekstresinden görüleceği üzere davalı şirketten 9.867,87 TL tutarında fatura alacağımız bulunmaktadır. İlgili mevzuat ve sözleşme hükümleri gereğince davalı taraf icra takibine konu borcu ödemekle yükümlü olduğunu, davalı tarafın haksız ve dayanaksız itirazı neticesinde zarara uğrayan davacının mağduriyetinin giderilmesi amacıyla takip bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA : Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı davalı vekilinin süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle,—– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında ticari ilişki sebebiyle davacının davalıdan cari hesap alacağına ilişkin muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile itirazın iptali, icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,—- sayılı takip dosyasının incelenmesinde;12/02/2020 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının——, borçlusunun —– takibin —– cari hesap ve fatura alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu şirkete 17/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 19/02/2020 tarihli borca yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın ——- asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 03/09/2021 tarihli raporda özetle; davacı şirket tarafından ibraz edilen 2019 yılına ilişkin ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı kayıt nizamı bakımından muhasebe sistemleri uygulama genel tebliğlerine uygun olduğunu ,davalı tarafın ticari defter ve dayanaklarını inceleme üzerine ibraz etmediğini ,davacı şirketin davalıdan takip tarihi itibariyle kaydi olarak 9.867,87- TL alacaklı göründüğü ancak davacı şirketin davalı şirkete söz konusu fatura — verildiğinin ispata muhtaç olduğu , bu hususun yazılım alanında uzman bir bilirkişi tarafından tasdik edilmesi gerektiğini bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Dosyanın ek rapor aldırmak amacıyla yazılım mühendisi bir bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi tarafından 13/02/2021 tarihinde düzenlenen rapordan özetle; davalı ve davacı arasında — sözleşmesinde belirlenmiş yıllık bakım destek hizmeti bedelini ödeyerek garanti süresinin yıllık olarak uzatılmasını talep edebilir maddesinin yer aldığını, davalının ilgili bedeli ödemeyerek bakım hizmetinden faydalanma talebinde bulunmadığı, yazılımın kullanılıp kullanılmadığına dair — incelenmesinin davaya konu borç/ alacak durumuna dair bir tespite fayda sağlayacağı, yazılım kullanılsa bile bakım hizmetinin bir zorunluluk olmadığı , davalının bakım hizmeti talebi olmaması nedeniyle davacıya bir bakım bedeli ödemek zorunda olmadığını bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporları ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı şirketle aralarında sözleşme gereğince verdiği —— hizmeti karşılığında cari hesaba dayalı davaya konu icra takibini başlattığı, davalı şirket tarafından borca itiraz üzerine mahkememize işbu davanın açıldığı, itirazın iptali davasında davacının taraflar arasındaki ilişkiti ve alacağı ispatlaması gerektiği, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından öncelikle defterler üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, davacının 2019 yılına ilişkin ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından muhasebe sistemleri uygulama genel tebliğlerine uygun olduğu, davalı tarafın ticari defter ve dayanaklarını inceleme üzerine ibraz etmediği, davacı şirketin davalıdan takip tarihi itibariyle kaydi olarak 9.867,87- TL alacaklı göründüğü ancak davacı şirketin davalı şirkete söz konusu fatura —-hizmeti verildiğinin ispata muhtaç olduğu, bu kapsamda — uzmanı bilirkişiye dosyanın tevdi edildiği, taraflar arasındaki sözleşmede bakım hizmetinin devam etmesinin davalının bakım bedelini ödeyerek talep etmesi ile mümkün olacağının belirtildiği, ancak davalının böyle bir talebinin de olmadığı yine anlaşıldığından davacının davasını ispatlayamadığı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30-TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne ve davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.