Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/265 E. 2022/829 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/265 Esas
KARAR NO : 2022/829

DAVA:Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ:14/07/2020
KARAR TARİHİ:18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iradesi sakatlanarak 2012 yılında davalı şirketin ortağı ve müdürü yapıldığını, fiiliyatta hiçbir ilgisinin olmadığını, ——isimli şahıs tarafından kandırılarak şirket ortağı yapıldığını, 10 yıl süre ile müdür olarak atandığını, aynı şekilde dava dışı —- şirketinin de ortağı yapıldığını, Sahte fatura düzenleme iddiası ile—- Asliye Ceza Mahkemesi—-Sayılı dosyası kapsamında yargılamanın devam ettiğini, davalı şirketin vergi borçları yüzünden şirket müdürü sıfatıyla haciz geldiğini, 14.07.2020 tarihinde gönderdiği ihtarname ile şirket müdürlüğünden istifa ettiğini, müvekkilinin ilgili yıllarda farklı işletmelerde garson olarak çalıştığını, 2013 yılında davalı şirketin 7 milyon TL vergi matrahı bulunduğunu, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı şirket ile iş yapan kişilerin müvekkilini tanımadığını, şirketin yasal adresinin bulunduğu iş yerinin sahibinin de müvekkilini tanımadığını, şirketi asıl yönetenin —–olduğunu iddia etmek suretiyle, TTK m.638/ll uyarınca haklı sebep ile davalı şirket ortaklığından çıkma, esas olmak üzere dosyadaki diğer taleplerini ileri sürülerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacının TTK hükümleri gereği davalı şirketin ortaklığından çıkmasına ilişkin açılan davadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında davacının ortağı olduğu davalı şirketten ortaklıktan çıkma isteğinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin 16/11/2021 tarihli duruşma ara kararı gereği Ticaret Hukuku alanında uzman bilirkişiye tevdi ile, davacının talepleri yönünden rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 18/03/2022 tarihli raporda özetle; dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu; ” Davacının ortak olma sürecindeki irade sakatlığı, farklı bir davanın konusunu oluşturmaktadır ve dosyada bu konuda verilmiş bir yargı kararı bulunmadığı, %80 pay sahibi ve münferit imza yetkilisi müdür olan davacının, pay sahipliği konusunda şirketler hukukunun farklı imkanlarından yararlanıp kararlar alarak uygulayabileceği imkanlara sahip bulunduğu, bu yolları tükettiğine dair dosyada yeterli bilgi ve belgenin bulunmaması sebebiyle TTK m.638 uyarınca ortaklıktan çıkma bakımından haklı sebebin oluşmadığına ilişkin rapor tanzim edildiği görülmüştür.Türk Ticaret Kanunu’nun 638 inci maddesinin ikinci fıkrası; “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” hükmüne havidir. Söz konusu ikinci fıkra, aynen 6762 sayılı Kanun’un 551 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünde olduğu gibi, ortağa haklı sebeplerin varlığında, çıkma davası açabilmesi olanağı sağlamıştır.
Davalı şirketin ana sözleşmesinde, bir ortağın tek taraflı iradesi ile şirketten çıkabileceğine dair hüküm öngörülmediğinden T.T.K. madde 638/2 hükmü uyarınca ancak haklı sebeplerin varlığı halinde, şirketten ayrılma hakkı doğan ortak, şirketten ayrılmasına izin verilmesini mahkemeden isteyebilmektedir.Bilindiği üzere, —–şirket bir sermaye ortaklığıdır. Ancak, —– şirketlerden farklı olarak, ortakların kişiliklerinin de önem arz ettiği ve kişisel unsurları da bünyesinde barındıran bir ortaklık türü olarak Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bir ortağın haklı sebebe dayanarak şirketten çıkma hakkı, mutlak ve vazgeçilmez bir hak olup, bütün ortaklara eşit olarak sağlanmıştır.Haklı sebepler, —–şirket ortaklarının bir araya gelmelerini sağlayan maddi ve kişisel sebepleri ortadan kaldıran böylece şirketin amacına ulaşmasını imkânsız kılan ya da ciddi bir şekilde güçleştiren ya da amacını tehlikeye sokan nedenlerdir. Doktrinde de haklı sebep, hukuki ilişkinin sürdürülmesini çekilmez hale getiren ve bozucu yenilik doğuran bir bildirim ve dava yolu ile hukuki ilişkiyi sona erdirmek veya değiştirmek yetkisinin kullanılmasını adil gösteren hukuki olgudur şeklinde tanımlanmıştır. Kar payının ne zaman ve nasıl dağıtılacağına ilişkin açıkça hüküm bulunmasına rağmen şirket tarafından bu usule uyulmamış olması veya bu hususta herhangi bir hüküm bulunmasa da bu hususuta uzunca bir süre karar alınmamış veya kar pay dağıtımı yapılmaması durumunda; kar dağıtımı konusunda hakkaniyete aykırı hallerin ortaklıktan çıkma için haklı sebep teşkil edeceği açıktır.——
Yukarıda arz ve izah edilen sebepler, tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporu, incelenen ticaret sicil kayıtlarına göre, davacının davalı şirketin %80 ortağı ve münferit imza yetkilisi olduğu, davacının kurucu ortağı olduğu şirketin faaliyet konusu ile ilgili uzunca süreden beri iş ve işlemlerinin bulunmadığı, Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunmasına rağmen şirket merkezinde ve bir başka yerde faaliyet gösterdiğine dair dosyada bir tespit yapılamadığı, davacı hakkında ceza yargılaması yapıldığı ve yargılamanın da halen devam ettiği, dinlenen tanık beyanlarında davacının tanınmadığının ifade edilmesi karşısında davacı yönünden şirket ortaklığından çıkma talebinin haklı nedenler oluşturduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ İLE;
-Davacı ortak—–sicil numarasında kayıtlı davalı ——TTK’nın 638/2. maddesi gereğince çıkmasına izin verilmesine,
2-Karar kesinleştiğinde ilamdan bir örneğinin ticaret sicil müdürlüğüne gönderilmesine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan başlangıçta ve sonradan yatırılan 54,40-TL nin mahsubu ile kalan 26,30-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan başlangıçta ve sonradan yatırılan 54,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 244,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.298,90-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..