Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/261 E. 2020/886 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/261 Esas
KARAR NO : 2020/886

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2016
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı aleyhine fatura alacaklarından kaynaklanan toplam 14.021,93-TL alacak için İstanbul Anadolu —–.icra müdürlüğünün ———- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacının alacağının fatura ve ticari defterleri ile sabit olduğunu, bu nederlerle davalının yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağına dayalı başlatılan icra takibine itirazın İİK. 67. Maddesi kapsamında iptali davasıdır.
Dosyanın safahatı incelendiğinde; mahkememizce verilen—— sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın tevzi edildiği İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —karar sayılı karşı görevsizlik kararı verilerek; dosyanın mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlığının giderilmesi amacıyla gönderildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —— karar sayılı ilamı ile somut uyuşmazlığı çözmekte mahkememizin görevli olduğu belirtilerek; dosyada yargı yeri olarak mahkememiz belirlenmiş ve dosyanın mahkememizce iş bu esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Her ne kadar yargılamaya davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne uygun olarak oluşturulan tensibe istinaden anılan usul gereğince başlanılmış ve tahkikat yazılı yargılama usulüne göre yapılmış ise de; davanın miktar itibari ile tabi olduğu usulü 7251 sayılı yasanın 58. Maddesi ile TTK.’nın 4/2. Maddesinde yapılan değişiklik gereğince basit yargılama usulü olduğu anlaşıldığından yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonuçlanmıştır.
Taraflar arasında imza edilen sözleşme, takip konusu faturalar ile İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü ——– sayılı icra dosyası ve davacının bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak tacir olup olmadığı, tacir ise kaçıncı dereceden tacir olduğu hususundaki kayıtlar celp edilmiş ve incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul Anadolu ————- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine dava konusu faturalar dayanak gösterilmek suretiyle 14.021,93 TL asıl alacağın tahsili için 04/08/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir———- edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 07/08/2017 tarihli bilirkişi bilirkişi raporu HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında kurulan yazılı sözleşme kapsamında davacı tarafından düzenlenen faturalara konu taşıma hizmetinin davalıya verilip verilmediği, iş bu faturalara ilişkin olarak başlatılan takip tarihinde davacının muaccel bir alacağının olup olmadığı, varsa miktarı ile takibe itirazın iptali şartlarının oluşup oluşmadığı, inkar tazminatına hükmedip edilmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriği ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre, taraflar arasında davalının 3. kişilere vereceği taşıma hizmetinin verilmesi kapsamında davacı tarafa ait aracın kullanılmasına dair bila tarihli sözleşme imza edildiği, sözleşmede davacının taşıyıcı davalının iş sahibi olduğu, alınan bilirkişi raporunda davacının işletme defteri tuttuğu, incelenen ——- yılı işletme defterlerinde 35.218,39 TL alacak; 13.795,25 TL gider kaydı bulunduğu ancak söz konusu defterlerin kapanış tasdikinin olmaması sebebiyle TTK 82 ve devamı madde hükümlerine göre salt defter kayıtlarının sahibi lehine delil teşkil delil vasfının bulunmadığı, davalının ise usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı bu nedenle inceleme yapılamadığı, ispat yükünün davacıda olduğu, bir an için davacının ticari defter ve kayıtlarında söz konusu faturalardan alacak kaydı bulunsa dahi yerleşik içtihatlar uyarınca taşıma işinin sözleşmeye uygun şekilde yerine getirildiğini de ispat etmesi gerektiği, davacı vekiline ön inceleme duruşmasında ve akabinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ——–. Hukuk Dairesi kaldırma kararından sonra yapılan duruşmada taşıma işinin yerine getirildiğine dair delillerini dosyaya sunması için verilen süreye rağmen herhangi bir delil sunmadığı, davacı vekilince davalının BA formlarının celbi talep edilmiş ise de alacağa dayanak fatura tutarlarının 5.000,00 TL nin altında olması ve 350 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği hükümleri uyarınca mal ve hizmet alımlarına ilişkin bildirim formlarının 5.000,00 TL ve üzeri olarak belirlenmesi sebebiyle davacının bu yöndeki isteminin reddine karar verilerek taşıma hizmeti ediminin yerine getirildiğine dair teslimini ispat etmeye yönelik delillerini dosyaya sunmadığı gerekçesiyle davacının alacak iddiasını ispat edemediği değerlendirilmiş ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 239,46 TL harcın mahsubu ile artan 185,06-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.