Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/252 E. 2021/202 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/252 Esas
KARAR NO : 2021/202
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında—- sayılı dosyası ile başlatılmış olan faturaya dayalı icra takibinin borçlunun itirazı üzerine durduğunu, borçlu ve müvekkili arasında —— sıra nolu faturaya dayalı ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen borçlunun fatura bedelini ödememesi üzerine takip başlatıldığını, haksız ve kötü niyetli itiraz üzerine takibin durduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın zorunlu arabulucuk kapsamında çözüme kavuşturmak amacıyla başvuru yapılmış ise de, taraflar anlaşamaması üzerine davanın açılma zaruriyetinin hasıl olduğunu, davalının icraya yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmolunmasına ve alacağın ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davaya yanıt vermediği anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, —- celp edilmiş, dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu—- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine dava konusu irsaliyeli faturalar dayanak gösterilmek suretiyle faiz ve ferileri ile birlikte toplam —- tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak — tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan —- bilirkişi raporunda; davalı yanın ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, bu nedenle incelemenin sadece davacı taraf defterleri üzerinde yapıldığını, incelenen defterlere göre de; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —- alacaklı olduğu bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporları HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında dergi ilan kullanımına ilişkin yazılı olmayan sözleşme kapsamında davacının sözleşme kapsamında üstlendiği edimi yerine getirip getirmediği, dergi ilan kullanım bedeline dair tanzim edilen faturanın davalıya tebliğ edilip edilmediği, bu kapsamda icra takibine itiraz ve inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında dergi ilanı verilmesine ilişkin yazılı olmayan sözleşme kapsamında ticari ilişki kurulduğu, alınan bilirkişi raporunda davacı yanın — defterlerinin sahibi lehine delil vasfını haiz olduğu ancak —- defterlerinin açılış onaylarının usulüne uygun yapılmasına rağmen kebir defterinin boş olması sebebi ile defter ve kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı hususunun tespit edilemediği ve takip tarihi itibari ile davacının — Faturaya istinaden davalıdan — alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini yapılan ihtarata rağmen incelemede hazır etmediği, HMK.m.222/2-3 hükmü kapsamında davacı yan — sahibi lehine delil vasfını haiz iken —yılı ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil teşkil edemeyeceği, davanın takibe sıkı sıkıya bağlı eda davası niteliğinde olması nedeniyle ispat yükünün davacıda olduğu, davacı tarafından sunulan —– davalıya ilişkin tam sayfa ilan sunulduğu, ayrıca yine davacı vekili tarafından sunulan e posta yazışma suretleri incelendiğinde davacının söz konusu sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirdiği kanaatine varıldığı, dolayısı ile davacının takibe dayanak fatura bedelini davalıdan talep edebileceği, işlemiş faiz alacağına ilişkin olarak ise taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği, yazılı bir sözleşmenin olmaması ve ödemenin belirli vade niteliğinde olmaması sebepleriyle davacının takip tarihi öncesindeki dönem için işlemiş faiz talep edebilmesi için davalıyı temerrüte düşürmesi gerektiği, ancak davacının bu dönemde davalıyı temerrüte düşürdüğüne ilişkin dosyaya bir delil sunulmadığı, bu nedenle davacının takip öncesi döneme ilişkin davalıdan işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile, —- dosyasına davalı yanca yapılan itirazın— yönünden iptaline, işlemiş faiz talebi yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,— dosyasına davalı yanca yapılan itirazın —- yönünden iptaline, işlemiş faiz talebi yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan 1.652,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 564,24 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 111,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 452,94 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 173,50 TL ilk masraf, 29,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 903,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 809,39 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalının yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/02/2021