Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/248 E. 2022/510 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/248 Esas
KARAR NO: 2022/510
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 11/10/2018
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde davalı —- maliki olduğu ve davalı — sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın — gelindiğinde hızını azaltmaması ve kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle müvekkili — sevk ve idaresindeki ve müvekkili —olduğu —- plakalı araca çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağında kavşakta mobese siteminin faal olmaması ve yol zeminin ıslak olması sebebiyle fren izinin tespit edilememesi gerekçe gösterilerek kusur tespitinde bulunulmadığını, yaşanan kaza sonucu müvekkili ——– hayati tehlike geçirdiğini, omuzunda kırık ve ciğerinde sorun aldığını, diğer müvekkili — de hayati tehlike geçirdiğini, tedavilerinin devam ettiğini, davacı —- yıldır müzisyenlik yaptığını, diğer davacı—– —– olarak çalıştığını, uzun süre günlük işlerini ve ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale geldiğini, davalının haksız ve kusurlu olduğu kaza sonucunda müvekkillerinin yaralandığı, derin acı ve ızdırap yaşadıklarını, tüm bu nedenlerle 6098 sayılı TBK 76 maddesi gereğince mahkemece takdir edilecek miktarda geçici ödemeye hükmedilmesini, —- tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle 6098 sayılı TBK’nın 54 maddesi gereğince müvekilleri için ayrı ayrı geçici iş görmezlik tazminatı olarak –, sürekli/daimi iş görmezlik tazminatı olarak —, tedavi giderleri olarak — sadece—geleceğin sarsılması nedeniyle — olmak züere toplam — maddi tazminatın poliçe miktarıyla sınırlı olmak üzere ve ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı —- ve olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilleri —- manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal fizi ile davalıllar —- müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK 6 madde gereği yetkili mahkemenin davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili —– Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, aksi halde davaya konutalebin zamanaşımına uğraması, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle, meydana geldii iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ——-cevap dilekçesinde özetle; olayın olduğu kavşakta mobese sisteminin faal bulunmadığını, davacı tarafın mobese sisteminin faal durumda olmamasını fırsat bilerek meydana gelen trafik kazasının sonuçlarını kendi lehlerine çevirmeye çalıştığını, olay yerinde keşif yapılmasını ve uzman bilirkişiden rapor alınması halinde haklılık durumlarının ortaya çıkacağını, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, —— tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi zarara uğradığını, kaza sebebiyle malul kaldığını, oluşan zarardan davalıların KTK, TBK ve poliçe hükümleri gereğince sorumlu olduğunu, dava konusu kaza sebebiyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın safahatı incelendiğinde; ilk olarak açıldığ ——–sayılı ilamıyla yetkisizlik kararı verildiği, usulüne uygun gönderme talebine istinaden dosyanın mahkememize tevzi edilerek iş bu esasa kaydı yapılarak yargılama devam edilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —-tarihli bilirkişi kusur raporu alınmış, —– dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —celp edilmiş,—- tarihli maluliyet raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle, —— maddesini ihlal ettiğinden meydana gelen kazada, %100 (YÜZDE YÜZ ) oranında kusurlu olduğu, aynı kaza—sayılı araç Sürücüsü —— kendisine yanan yeşil işikta hareket ederek kavşaktan geçmek istediği anlaşıldığından meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun olmadığı, yapılan kaza yeri keşfi ve dosya incelemelerinden anlaşılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
— raporunda özetle, — yapılan muayenesi ve incelenen tıbbi belgeleri sonucunda; şahsın —tarihinde geçirdiği trafik kazasından sonra meydana gelen arızasının: —– şahısla meslekte kazanma gücü kaybı meydana gelmediği, dolayısıyla maluliyet tayinine mahal olmadığı, mevcut kemlik kırıkları ve iç organ hasarları iyileşmesi için öngörülen sürenin olay tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağı, bu sürenin geçici iş görmezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği kanati oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Maddi tazminat talebi yönünden;
Davacı vekilinin —- tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini HMK 123 maddesi gereğince geri aldığını, davaya sadece manevi tazminat talepleri yönünden devam ettiğini beyan etmiştir.
HMK 123. Maddesinde ” Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. —– Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. ” denilmektedir.
Bu kapsamda davacının maddi tazminat talebi yönünden davayı HMK 123. Md gereğince geri almasına açık rızalarının olup olmadığı hususunda davalılara meşruhatlı davetiye çıkarılmış, bir kısım davalılar vekilinin davacının maddi tazminat talebi yönünden davasını geri almasına açık muvafakat ettiğini beyan etmesine rağmen davalı … şirketi vekilinin davacının maddi tazminat talebi yönünden davayı geri almasına açık muvafakatının olmadığını beyan etmiştir. Bu kapsamda davacının maddi tazminat talebinin davalılar ——- yönünden; davanın HMK 123. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davalı —- tarafından davacının maddi tazminat talebinin HMK 123 maddesi gereğince geri almasına açıkça muvafakat etmediği beyan edilmiştir. Dosya kapsamında alınan — tarihli ——göre; davacının dava konusu kaza sebebiyle sürekli maluliyetinin yüzde sıfır (%0) olduğu, geçici iş göremezlik süresinin —- kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Yine dosya arasına celp edilen dava konusu kazaya ilişkin olarak —- tarafından alınan kusur raporlarında davalı araç sürücüsü —— asli kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacının geçici iş göremezlik tazminatı yönünden aktüerya hesabı yapılmamış ise de; dosya arasına celp edilen maluliyet ve kusur raporları dikkate alındığında davacının geçici iş göremezlik tazminatını talep edebileceği, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılsa dahi davacı tarafın dava dilekçesinde belirtilen geçici iş göremezlik tazminat talebi olarak belirtilen — tutardan fazla olacağı değerlendirilmiş, davalı—yönünden; davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile ——— geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, davacının sürekli maluliyetinin bulunmaması sebebiyle davalı — yönünden davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden;
Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——- takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.——–
Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, olay sebebiyle davacıda oluşan maluliyet oranı dikkate alınarak, davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacı —manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; —manevi tazminatın kaza tarihi olan —tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——— alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davalılar——- yönünden; davanın HMK 123. maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davalı —-şirketi yönünden;
-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile;—– geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı—- tahsili ile davacıya verilmesine,
– Davalı —-yönünden davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Manevi tazminat talebi yönünden;
3-Davacı — manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; —manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-a-Maddi tazminat istemi yönünden alınması gereken 17,08-TL harcın davalı—- alınarak hazineye irat kaydına,
b-Manevi tazminat istemi yönünden alınması gereken 546,48-TL karar harcın davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 191,50-TL tebligat, müzekkere ve posta yargılama giderinin yargılama giderinin haklılık oranına göre 19,15-TL sinin davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat talebi yönünden; Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 250,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı—— alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalı —-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 250,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden; Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10. maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar —– alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden; Davanın reddedilen kısmı için davalılar —-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar——verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2022