Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/241 E. 2020/367 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/241 Esas
KARAR NO : 2020/367

DAVA : Tapu İptali ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;dava konusu —————– bağımsız bölümün tamamının müvekkiline ————— bedel ile davalıya satıldığını, her ne kadar satış senedi içeriğinde satış bedelinin nakden ve tamamının alındığı —————– üzerindeki hareketlerin—- yapılması gerektiğinden devir işleminden sonra bedel ödeneceği konusunda davalı ile anlaşıldığını, davalı tarafından bedelin dava tarihine kadar ödenmediğini beyan ederek dava konusu taşınmazın müvekkili adına tesciline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı cevap dilekçesinde özetle; gayrimenkul satış bedelini ödemediğinin doğru olduğunu, fakat bunun için süre istemiş olduğunu, bu açıdan davacının iddialarını ve talebini kabul etmediğini, davacı ile dava konusu taşınmazın bedelini tapuda devirden sonra ödeyeceğine dair anlaşmış olduklarını, ancak işlerinin yolunda gitmemesi ve yaşadığı maddi sıkıntılar üzerine taşınmazın bedelini davacıya bugüne kadar ödeyemediğini şuanda da işbu taşınmazın bedelini davacıya ödeme gücünün bulunmadığını, bu sebeple borç kapanması için dava konusu taşınmazı iade edeceği yönünde beyanda bulunduğunu, bu açıdan iyi niyetli olduğu dikkate alınarak, tarafına yargılama giderlerinin yüklenmemesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, satış bedelinin ödenmediği iddiasıyla TMK. 716. Maddesine dayalı olarak açılan tescili isteme davasıdır.
Yargılamanın geçirdiği safahat incelendiğinde; dosyanın öncelikle İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —– Esas sayılı dosyasıyla açıldığı, mahkemece — ile birlikte davalının tacir sayılan kişilerden olup olmadığına ilişkin olarak————-yazıların yazıldığı, gelen yazı cevaplarında davalının gerçek kişi tacir olmadığı gibi gayrimenkul sermaye iradı mükellefi olduğu belirtilmesine rağmen dava dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiler olduğunun belirtilmesi sebebiyle her iki tarafın tacir olduğu ve mahkemenin görevsiz olduğu değerlendirilerek dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği, söz konusu kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği ve davanın bu kez mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar——————- davanın taraflarının tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkiler olduğu belirtilmiş ise de; celp edilen yazı cevaplarından —————– tarihli yazı cevabında ——— gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, yine —————- tarihli yazı cevabında bahsi geçen kişinin kira geliri mükellefi olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık; gayrimenkul satışına ilişkin olarak bedelin ödenmediği iddiası ve kabulü kapsamında davacının alacak hakkına dayalı olarak TMK 716. maddesi uyarınca tescili talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay ———-. Hukuk Dairesinin ——- tarih———— karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere; bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek ———-arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi gereğince görev kamu düzenindendir. Yine HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev, dava şartlarından olup, HMK.’nın 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Tüm bu izah ile; davaya konu uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi davalının gerçek kişi tacir olmaması sebebiyle nispi ticari davadan da söz edilemeyeceği bu sebeple uyuşmazlığı çözmeye görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğu, her ne kadar Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş ise de; mahkememizce yapılan incelemede mahkememizin somut uyuşmazlığı çözmede görevli olmadığı anlaşıldığından davanın HMK’nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, Mahkememizce verilen kararın yasal yollara gidilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkememiz ile İstanbul Anadolu ————— Asliye Hukuk Mahkemesi arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın HMK ‘nun 21-(1) c. Maddesi uyarınca ——— gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Somut uyuşmazlığı çözmeye görevli mahkemenin ———– olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK’nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen kararın yasal yollara gidilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkememiz ile İstanbul Anadolu ——————. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın HMK ‘nun 21-(1) c. Maddesi uyarınca ——- Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine,
İlişkin olarak: davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.