Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/237 E. 2021/377 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/237 Esas
KARAR NO : 2021/377

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirkete, davalı ——- şubesinden kullandıkları kredi sözleşmelerinden kaynaklanan kredi kartı borçlarından dolayı davalı —— icra takibi başlatıldığını, bankaca davacıya ait —- taşınmaz karşılığında davalı banka kendi faizlerini uygulamak suretiyle saptadığı ve tespit ettiği borç miktarı üzerinden——– esas sayılı dosyalarındaki alacakları karşılığında protokol yaptıklarını, protokol gereği bankanın 18 aylık süre verdiğini ve bu süre içerisinde —bırakılan 2 adet taşınmazın davacıya satılarak icra takip dosyalarındaki borçların ödenmesini sağlamak üzere anlaştıklarını, davacı ile davalı arasında yapmış oldukları protokol gereği satılması gereken gayrimenkulleri ekonomik kriz sonucunda satamadıklarını ve borçlarını ödeyemediklerini, bu sebeplerle borcun ödenebilmesi için bilirkişice hesaplanacak borç için 18-24 ay ek süre verilmesine karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde bilirkişice hesaplanacak borç miktarının taksitle veya peşin olarak ödenmesine karar verilmesini, bankaya — bırakılan taşınmazların dava sonuna kadar satışının engellenmesi için tapuya teminatsız olarak tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında sözleşmeye bağlılık ve sözleşme serbestliği ilkelerinin kabul edildiğini, bu ilkelere göre sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmasının gerektiğini, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğu, ancak, sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması ya da dönme hakkının kullanılması,—– olduğunu, davada davacı sözleşmenin kendisine yüklediği borç edimini kendi kusurlu davranışları nedeniyle yerine getirmediğini, bu sebeple sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını talep etme hakkına sahip olmadığını, geri alım sözleşmesi kapsamında dava konusu taşınmazların toplam 583.855,00-TL+satış masrafları+taşınmazların bankaya devir tarihlerinden başlamak üzere geri satım tarihlerine kadar yıllık %15 faiz+—— uygulanması ve işleyecek faizleri ile birlikte oluşan tutarın davalı bankaya ödemesi akdedildiğini, davacı tarafından taşınmazların geri alınabilmesi için davalı banka tarafından davacıya 18 ay süre verildiği, verilen sürede de davacı edimini yerine getirmediğini, ayrıca sözleşmenin uyarlanması için gerekli koşulların oluşmadığını, bu sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, —– hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.
Davacı, davalı——şubesinden kullandıkları kredi sözleşmelerinden kaynaklanan kredi kartı borçlarından dolayı davalı———- sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, ekonomik krizi sebebiyle borcunu ödeyemediğini, davalı banka ile anlaşma sağlandığını, borcun ödenmesi için ek süre verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde bilirkişice hesaplanacak borç miktarının taksitle veya peşin olarak ödenmesine karar verilmesini, bankaya —- bırakılan taşınmazların dava sonuna kadar satışının engellenmesi için tapuya teminatsız olarak tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı ile davalı arasında sözleşmeye bağlılık ve sözleşme serbestliği ilkelerinin kabul edildiğini, bu ilkelere göre sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmasının gerektiğini, geri alım sözleşmesi kapsamında dava konusu taşınmazların toplam 583.855,00-TL+satış masrafları+taşınmazların bankaya devir tarihlerinden başlamak üzere geri satım tarihlerine kadar yıllık %—– uygulanması ve işleyecek faizleri ile birlikte oluşan tutarın davalı bankaya ödemesi akdedildiğini, davacı tarafından taşınmazların geri alınabilmesi için davalı banka tarafından davacıya 18 ay süre verildiği, verilen sürede de davacı edimini yerine getirmediğini, ayrıca sözleşmenin uyarlanması için gerekli koşulların oluşmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—– — davaya konu yerin tapu kayıtları ve resmi senetler celp edilmiş, —- davacının vergi kayıtları celp edilmiş, davalı bankaya yazı yazılarak davacı şirketin hesap kayıtları celp edilmiş, davacının—- celp edilmiş, davacı şirketin——kayıtları—– dosya içerisine alınmış, davacıya talebini açıklamak üzere süre verilmiş ve dava sonuçlandırılmıştır.
—– bir kimsenin satmış olduğu bir gayrimenkulü bedeli karşılığında tek taraflı bir irade açıklaması ile satın alma imkanını veren kurucu —-şahsi bir haktır. — şerh verildiği takdirde bu şahsi hak ayni bir nitelik kazanır. Konusu gayrimenkuldür. T.B.K’nun 237. (B.K 213.) madde hükmüne göre resmi şekil şartı vardır. Bedel gözetilmesi zorunlu olmayıp isteğe bağlıdır. — ne şekilde kullanılacağı hususunda kanunda bir hüküm yoktur. Yenilik doğuran niteliği itibariyle —– hakkı dava açılarak kullanılabileceği ———- suretiyle de kullanılabilir. Bu konuda irade açıklamasının karşı tarafa ulaşması yeterlidir. Geri alım —– hakkı dava açılarak kullanılması Türk Medeni Kanunun 716 maddesinde yer alan bir tescil davası niteliğindedir.
Öte yandan geri alım sözleşmesi noter tarafından re’sen düzenlenmedikçe geçerli sayılmaz. ———Bu nedenle geçerli olmayan bir sözleşme tapuya şerh edilse dahi geçerlilik kazanmaz. Bu husus mahkememce re’sen gözetilir.———- Karar sayılı ilamı)
Dosya kapsamında taraflar arasında yapılan —- sözleşmesinin resmi geçerlilik şartlarına uyulmadan bir protokol ile yapıldığı anlaşıldığından TBK 237. maddesi gereğince geçersizdir. Geçersiz sözleşme sebebiyle tarafların birbirine karşı edim yükümlülüğü ortadan kalkar. Taraflar sözleşme gereğince yapmış oldukları edim ve kazanımları sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade etmesi gerekir. Taraflar arasındaki protokol ve taraf beyanları dikkate alındığında davacıların, dava konusu taşınmazları davalı bankaya olan kredi borcuna karşılık devrettiği sabit olduğundan davacıların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebilecekleri bir alacak ve/veya taşınmaz da bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ———- sözleşmesinin —- yapılmaması sebebiyle geçersiz olup, davacıların bu hukuksal sebebe —- hakkına) dayanarak talepte bulunmasının hukuken mümkün olmadığı, davacıların başkaca bir talebi de bulunmadığından (sebepsiz zenginleşmeye dayalı bedel iadesi vs.) davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça protokole konu borcun tespiti talep edilmiş ise de; esasen davacıların talebinin dava konusu taşınmazların—– hakkı ile geri alınmasına yönelik olduğu, ayrıca borcun tespitinin talep edilmediği, davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça ——— sayılı takip dosyalarına konu borç karşılığı verildiği, bu hususun taraflar arasındaki protokol ile sabit olduğu, davacı tarafından anılan icra dosyalarının kapak —– her zaman kolaylıkla tespitinin mümkün olması sebebiyle davacıların davalıya olan güncel borç bilgisinin tespitine yönelik talebi yönünden ayrıca bir değerlendirme yapılmamış, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazine adına irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 11,50 TL tebligat ve müzekkere giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden—– resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli—-. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.