Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/230 E. 2023/35 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/230 ESAS
KARAR NO : 2023/35

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı müvekkil ile aralarında —— yaptıklarını, buna göre davalının kendisine ait yaklaşık—– müvekkillerine—– müvekkilinin de yıllık —- ödeme yapacağının kararlaştırıldığını, ——– tarihinde davalının ———hırsız girdiğini, ticari mallarının çalındığını, çalınan mallarının toplam değerinin —– kira sözleşmesi nedeniyle işleten sorumluluğu hükümleri uyarınca uğradıkları zararlardan davalının sorumlu olduğunu bu nedenle hırsızlık sonucu uğranılan zararların tazminini için takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini beyan ederek, itirazın iptalini ve %20 den az olmamak üzere icra-inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, bahse —— teslim ederken hiçbir halde ve koşulda —– ilgili sorumluluk üstlenmediğini, davacılar ile yapılan sözleşmeyle sadece arsayı teslim borcunu üstlenmiş olduğunu, bunun dışında——– veya diğer her türlü zarara karşı sorumluluk üstlenmemiş olduğunu, bu tür vakalara karşı önlem almayı kiralayan tarafa bırakmış olduğunu, dolayısıyla güvenliğini sağlayacağı taahhüdünde bulunmamasına rağmen davacıların meydana gelen zarardan müvekkili şirketi sorumlu tutmalarının gerek aralarındaki sözleşmeye gerekse hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu, davacı tarafın açmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan uzak davanın hem kanuna, hem —— içtihatlarına hem de iyi niyet kurallarına aykırı olması sebebiyle reddini talep ve iddia etmiştir.
İhbar edilen cevap dilekçesinde özetle; davada taraf olmadıklarını, dahili dava yoluyla davaya dahil edilemeyeceklerini, ayrıca zararın poliçe kapsamında olmadığını beyan etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hırsızlık olayı nedeni ile zarara uğradığını iddia eden davacının, saklama sözleşmesine dayalı olarak davalıdan zararını tazmin etmek için başlattığı takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli davadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, tanıklar dinlenmiş, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında saklama ——– içeren sözleşme kapsamında———————-içerisinde yer aldığı ve davacıların malik ve veya zilyedi olduğu iddia edilen bir kısım malların hırsızlık ile çalınması neticesinde davacılar tarafından yapılan ödemeler ile neticesinde oluşan zarara istinaden davalının söz konusu zarardan TBK 561 vd hükümleri kapsamında sorumluluğunun olup olmadığı, sözleşme kapsamında davalının davacılara ————– sağlamasının gerekip gerekmediği, davalının bu edimini yerine getirip getirmediği, çalınan malların miktarının ne olduğu, yapılan ödeme ile uyumlu olup olmadığı, davacıların işlemiş faiz talep edip edemeyeceği, edebilir ise miktarı kapsamında itirazın iptali, icra inkar ve kötüniyet tazminatı hüküm koşullarının bulunup bulunmadığınoktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Tanık —————– çalışırım. Olay tarihinde——Ancak şuan —- olarak çalışırım. Tam tarihi hatırlamamakla ——–yüklemeyi gerçekleştirdik. ———- olmak üzere yükler araca yüklendi. Farklı firmalara —- vardı. —— ——-bağlı çalışanıdır. Araçlarda hırsızlık olduğunu ve aracın başına gelmemizi söyledi. Biz de aracın başına gittiğimizde —- araçtan bilgimiz dışında hırsızlandığını tespit ettik.—– çağırdık. Tutunak tutulup tutulmadığını bilmiyorum. Çünkü ben yüklemenin neye ilişkin olduğunu tam bilemem. Ancak—– gidip ifade verdik—————— bilgisidir. Başkaca bir bilgim yoktur. Fark ettiğim kadarıyla ——– kolaylıkla alınıp gidilebilecek mallar alınmıştır. —– güvenliğini ——- kontrol etmektedir. —-vardır.—– ———- kontrolünde güvenlik sağlanmaktadır. —- olup olmadığını bilmiyorum, giriş ve çıkışlar tek bir noktadan sağlanmaktadır,—— ——- —- olup, ———-çıkılabilir boyutadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık ———– Davacı —— sonrasında —— görevinde bulundum. Şuan da—– olarak çalışırım. ——- tarihi tam olarak hatırlamamakla beraber görevim gereği iş yerim ————— içindedir. Bazı araçların ———— yırtıldığı, —– olduğunu ve içinden bir kısım malların çalındığını, kutuların yırtılarak açıldığını——— açık olduğunu, —– alanımızın kilidinin kırıldığını fark ettim.—– aradım. Olay yeri inceleme ekibi geldi.———- parçalarının da bakım depolarından hırsızlandığını fark ettik. Buna ilişkin—- ifade verdik. Görevimi ifa ettiğim tamir ve bakım depolarından çalınan mallara ilişkin tespitimizi yaptık. Eksik olan parçaların tutanağını tuttuk. Aracın bir tanesinden de ————– doldurup aldıklarını fark ettik. Çalınan diğer mallara ilişkin de tutanak tutuldu diye hatırlıyorum. Ancak tam olarak bilgim yoktur. —— tektir. Ve güvenliği ———— tarafından sağlanmaktadır. Olay tarihi itibariyle —– çalışmıyor diye biliyorum. —— girişinde ve içeride—– niteliğinde ve özel güvenlik olup olmadığını bilmediğim çalışanlar vardı, ———-olarak bildiklerime istinaden müşterilerden teslim alınan ve hem —- hem de ——- yapılacak taşıma sonrası yapılacak teslime dair irsaliyelerin olup olmadığı hakkında yani eksik mal teslimine dair bilgim yoktur, bu şirket kayıtlarında mevcuttur. Söz konusu alanda kiracı olarak bulunmakta olup, bize tahsil edilen alan—– ———– hizmeti almadan sadece sabah —– depodur. Burayı kitliyoruz. Bunun yanında ——- vardır. Bunları da kitleriz.——– şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık —–“Ben davacı şirkette şoför olarak çalışıyorum. ——– aracımı yükledim. ——– —— işlemlerimi hallettim. Daha sonra davalı tarafın park yerine gidip, gösterdiklere yere park ettim. Dinlenmek için evime geçtim. —— geldiğimde aracıma hırsız girmişti. Hemen ——–verdik. Biz araçlarımızı her zaman yola çıkmadan önce oraya bırakırız. Ben aracımı kilitleyip oradan ayrıldım. Herhangi bir ihmalim yoktur. Aracımdaki —- çalındı. Bunlar —– parçalarıydı. Olaya ilişkin ——- bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
—– tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Taraflar arasındaki sözleşmenin saklama sözleşmesi niteliğinde olduğu, mahkemenin gerçekleşen olayda Davalının —— almamakla kusurlu olduğu kanaatine varmâsı halinde; Davalının 6098 Sayılı TBK 579, Maddesi gereği davacının zararını tazmin yükümlülüğü bulunduğu, mali inceleme kısmında yaplılan tespitler sonrası davacıların talep edebileceği alacak miktarının;—– ——————şeklinde değerlendirildiği anlaşılmıştır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Davacı tarafından dava konusu hırsızlık olayında davalının kusurlu olduğu ve zarardan sorumlu olduğu iddia edildiğinden anılan hususların yöntemince ispat edilmesi gerekmektedir.
6098 Sayılı TBK 561. Maddesine göre; Saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatanın kerldisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği sözleşmedir. Açıkça öngörüldüğü veya durum ve koşullar gerektirdiği takdirde, saklayan ücret isteyebilir.
Saklama sökleşmesinde saklayanın muhafaza borcu, bu sözleşmenin konusunu ve amacını oluşfurmaktadır. Saklayan taşınırı, saklatanın belirlediği yerde ve onun istediği şekildg muhafaza etmekle yükümlüdür. Bu husus sözleşmede açıkça belirtilmemişse| saklayan taşınırı güvenli bir yerde ve değeriyle orantılı bir dikkat ve özenle muhafaza etmek zorundadır. Saklama sözleşmesi kullanma ödüncü, —– sözleşmelerinden yalnız koruma unsurunun tek başına ya da hiç olmazsa en başta gelen sözleşme borcunu oluşturması bakımından ayrılır. Saklama sözleşinesinde borç kaynağı korumayı üzerine almadır. Eğer borç nedeni bu değilse ya da bu unsur tali nitelikte ise, özellikle bir saklama sözleşmesinden söz edilemez ——. Saklama sözleşmesinde muhafaza borcu mutlak nitelikte olup abıkça veya zımnen izin verilmedikçe saklayan, tevdi edilen taşınırı üçüncü kişilere kullandıramaz. Saklayan kusursuz olduğunu ispat etmedikçe, taşınırı geri vermemekten veya kötü bir durumda geri vermekten doğan zararı tazmin etmek zorundadır. Zira saklama sözleşmesiyle taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi doğacak olup burada TBK’nın 112. maddesinin uygulanacağı kuşkusuzdur. Başka bir deyişle geri verme saklayanın kusuru sonucunda gerçekleşemiyorsa geri verme borcu yerine tazminat borcu geçecektir.——–
6098 Sayılı TBK 579. Maddesine göre; ——– kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen——— ve benzeri eşya———— ve eklentilerinin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da —– niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluktan kurtulurlar. Ancak, ——– sorumluluğu, kendilerine veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, saklananların her biri için alınan ——– ücretinin on katını aşamaz. İşleten böyle bir sorumluluk üstlenmetliğini veya sorumluluğu bu Kanunda gösterilmemiş olan bir koşula bağladığını, herhangi bir yolla ilan etse bile, sorumluluktan kurtulamaz.
Bu açıklamalar ışığında tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının feri zilyedi olduğu dava konusu olayın meydana geldiği araçların davalıya ——-sahasında aylık ücret karşılığında muhafaza edilmek üzere davalıya teslim edildiği, araçların davalıya —- yerinde hırsızlandığı, dava konusu araçların davalının ——- sahasına ücret karşılığında teslimi sonucu taraflar arasında TBK’ nın 579.maddesi kapsamında bir sözleşme kurulduğu, davalının davacılara karşı sorumluluğunun, TBK’nın 579. maddesi çerçevesinde taraflar arasında kurulan sözleşmesel ilişkiye dayandığı, davalının muhafaza borcunun ihlâli durumunda ortaya çıkan zarardan da yine sözleşmenin tarafı olan davacıya karşı sorumlu olduğu, haksız fiilden kaynaklı doğan sorumlulukta faizin başlangıç tarihinin olay tarihi olacağı, bilirkişi raporunun faiz ile ilgili kısmının bu nedenle değerlendirmeye alınamayacağı anlaşılmakla, araçlardaki yükler dışındaki zararın ispat edilememesi nedeniyle bilirkişi raporundaki zarar kalemine itibar edilmiş; —————- olay tarihinden itibaren faiz işletilerek alacak miktarı mahkememizce hesaplanmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE;
-Davalının—– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin TL bazında asıl alacak miktarı olan —– alacak miktarı olan ——- olmak üzere toplam ——üzerinden devamına,
-Kabulüne karar verilen toplam miktar ——– fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak miktarının yargılama sonucunda belirlendiği ve likit olmadığı değerlendirilmekle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 7.263,09TL harcın, davacılar tarafından yatırılan 1.339,71TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 554,71TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye ————— davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacılar tarafından yatırılan —— harcın davalıdan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
5-Davacılar tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 4.650,00TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre; —— davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, —- davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava yönünden —- göre davacı lehine takdir olunan ——vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
7-Ret olunan dava yönünden——-göre davalı lehine takdir olunan ——— vekalet ücretinin davacılardan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı ve ihbar olunan tarafların yokluklarında kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.