Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/22 E. 2021/229 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/22 Esas
KARAR NO : 2021/229
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden —- sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının borcunu ödemediği gibi borca da haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, ticari kayıtlar ve defterler ile banka kayıtları incelendiğinde davalının borçlu olduğunun ortaya çıkaracağını beyanla; haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan icra takibine konu alacak ile talep edilen miktarda müvekkilinin borcunun olmadığını, bu nedenle takibe haklı olarak itiraz edildiğini beyanla; davanın reddini, yargılama giderleri ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu —-dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine— asıl alacağın tahsili için —- tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir —- tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan —- tarihli bilirkişi raporunda; davacının — yılı ticari defterlerinin incelenmesinde takip tarihi itibariyle davalıdan — alacaklı olduğu bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporu HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında yazılı olmayan satış sözleşmesi kapsamında kurulan ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturalara dayalı ödenmediği iddia edilen cari hesap alacağına istinaden başlatılan takip tarihi itibari ile davacının davalıdan muaccel bir alacağın bulunup bulunmadığı varsa miktarı, malların teslim edilip edilmediği ile itirazın iptali, icra inkar/kötü niyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı olmayan satış sözleşmesi kapsamında ticari ilişki kurulduğu, davacının satıcı, davalının ise alıcı olduğu, davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarının HMK 222/2 maddesi gereğince sahibi lehine delil vasfını haiz olduğu ve takip tarihi itibari ile davalıdan —- alacaklı olduğu, davalının usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını incelemede hazır etmediği dolayısı ile incelemenin yapılamadığı, davada ispat yükünün davacıda olduğu ve yerleşik içtihatlar uyarınca davacının ticari defterlerindeki alacak kaydı ile birlikte mal teslimini yaptığını da ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından takip konusu alacağa konu mal satışına ilişkin irsaliyelerin sunulduğu, söz konusu irsaliyeler üzerinde imzanın bulunması sebebiyle takip konusu mal teslimine ilişkin irsaliyelerin altındaki imzaların davalı şirketin mal teslim almaya yetkililerine ait olup olmadığı hususunda davalı şirkete çıkarılan ihtaratlı isticvap davetiyesinin tebliğ edilmiş olmasına rağmen belirlenen günde davalının duruşmaya katılmadığı gibi herhangi bir mazerette bildirmediği dolayısıyla irsaliye altındaki imzayı ve faturaya konu malı teslim aldığı hususlarını kabul etmiş sayıldığı, davalı tarafça satışa konu mal bedeline dair kısmi ödemelerin de yapıldığı bakiye bedelin ödenmediği kanaatine varılarak, davanın kabulü ile —- davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile— dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 204,93-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 -TL harcın mahsubu ile bakiye 150,53-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 116,80 TL ilk masraf, 126,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 742,80-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.000,00 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2021