Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/213 E. 2022/5 K. 05.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/213 Esas
KARAR NO : 2022/5

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 05/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle: Davacıların davalı —- ortakları olduğu, davalı ———- şirketi temsil
yetkisini kötüye kullandığı iş bu sebepten——-. Sayılı dosya ile dava açıldığını ve “Davalının ya ortaklıktan çıkarılması ya
da tarafların ——–kayyum atanması yönünde taleplerinin olduğunu ancak mahkemenin taleplerini reddettiğini,
davalı …—— önceden yaptığı usulsüzlükleri devam ettirdiğini, diğer ortakların davalı —- olan güvensizliklerinin sürdüğünü ve davalı müdürün——- sürekli olarak zarara uğrattığını, iş bu davayı —— alınması için açmak zorunda kaldıklarını, TTK-630.maddesi ile ilgili maddeler de dikkate alınarak davalı ortağın şirket yöneticiliğinden ve
şirketi temsil etme görevinden azlini talep ettiklerini, —— dava dosyasından alınan bilirkişi raporunda, davalı ….—— fiyatlarını doğru bir şekilde muhasebeleştirmemiş olduğunu ve şirketten para kaçırmakta olduğunu tespit ettiğini, davalı ortağın, kendisine —– şirketi üzerinden ——-olan —–borçlandırdığını, davalı şirketin alacaklıları incelendiğinde davalı ortağın yakınları ve davalı ortağın şirketi olduğu görüleceğini, davalı
ortağın bilgi alma ve inceleme hakkına engel olduğunu, davalı ortak, şirketin diğer ortaklarına
karşı ———- yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı ortağın, hem şirketin diğer
ortaklarına karşı hem de şirkete karşı bağlılık yükümlülüğünü ve rekabet yasağına uymadığını, davalı ortağın, hem şirketin diğer ortaklarına karşı hem de şirkete karşı şirketle işlem yapma ve şirkete borçlanma yasası hususu ihlal ettiğini, davalı ortağın, hem şirketin diğer ortaklarına karşı
hem de şirkete karşı özen ve bağlılık yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçındığını ve rekabet
yasağına da dikkat etmediğini, davalı ortağın, diğer ortakların kendisine vermiş olduğu yetkiyi
ve kendisine olan güveni kötüye kullandığını, davalı ortağın, diğer ortakların kendisine vermiş
olduğu yetkiyi ve kendisine verilen yöneticilik görevini kötüye kullandığını, davalı——- çalışanı olmamasına rağmen kendi yakınlarını şirkette çalışıyormuş gibi gösterdiğini,—– arasındaki iç ilişkiyi düzenleyen sözleşmenin olduğu iş bu sözleşmenin yükümlülükleri davalı ortağın yerine getirmediğini bildirmiş, tüm yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) eklenen 5/A maddesi
uyarınca —- tarihinden itibaren Türk Ticaret Kanunu’nun 4’üncü maddesinde ve diğer
kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması
dava şartı olarak kabul edilmiş olup dava şartı olarak arabuluculuk sürecine ise 6325 sayılı Hukuk
Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (HUAK) 18/A maddesinin hükümleri
uygulanmakta olduğundan dolayısıyla ——başvurulmadan açılan iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, bir başka sebepten ise davacı taraf, hem şirket ortaklığının yükümlülüklerini verine getirmeyip hem de iş bu davayı açtıklarını, davalının
2.616.777.85 TL cebinden şirkete para vermiş olmasına rağmen karşı taraf tek bir kuruş dahi
vermediğini, davacı taraf, hem şirket genel kuruluna davet edildiği halde gelmediğini,—–sayılı dosyası incelendiğinde işbu dava dosyasının konusu da olan taleplerin tamamının reddedildiğini belirtmiş, dolayısıyla haksız ve mesnetsiz iddialarla hukuka aykırı olarak açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEM VE GEREKÇE: Dava, TTK 630. Madde uyarınca şirket ortağının haklı sebeplerin varlığı gerekçesiyle ——-olan davalının —- azli ile şirkete kayyum atanması talebidir.
Davalı—— tarihli devir sözleşmesi uyarınca davacılardan .——– hisse sahibi oldukları tespit edilmiştir. —— hissedar davalı …—— yaptığı sırada özen ve bağlılık yükümlülüğü ile rekabet yasağını ihlal ettiği, bilgi alma ve inceleme hakkını engellediği, eşit işlem şartlarının ihlal edildiği, şirkette işlem yapma ve şirkete borçlanma yasağına aykırı davranıldığı, güvenin kötüye kullanıldığı şeklinde belirtilen gerekçeler nedeniyle şirket müdürlüğünden azli talep edilmiştir.
Dosya içeresine bilirkişi heyetinden —— tarihli rapor alınmıştır. Davalı şirketin —- ilişkin yevmiye—— defterleri incelenmesi sonucu TTK 64, 66 VUK 220-226 maddeleri uyarınca açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olduğu ve birbirini teyit ettiği tespit edilmiştir. Davalı şirketin 31/12/2020 tarihi ——- incelenmiş ve davalı şirketin, davacılardan .——-olduğu, davalı şirket ortağı ..——- borcu olduğu tespit edilmiştir. Yapılan mizan kayıt incelemesinde, davalı şirketin, şirket müdürüne karşı borcu olduğu, davacı ortaklardan ise alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Şirketin dava tarihi itibariyle son 5 yıla ilişkin bilanço listeleri incelenmiştir. Ve davalı şirketin sermaye ile —–toplamının yarısınınTTK 376/1 maddesi kapsamında —- yeterli olmadığı, sermaye ile kanuni —— toplamının, ——TTK 376/2 maddesi ———– yeterli olmadığı ve —- borca batık durumda olduğu, —– olduğu tespit edilmiştir. Yine davalı şirketin son 5 yıllık gelir tabloları incelenmiş ve sonuç olarak—– olduğu tespit edilmiştir.
TTK 630 (2)Her ortak, haklı sebeplerin varlığında yöneticilerin, yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırladırılmasını mahkemeden isteyebilir. (3) Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümlülüğü ile ve diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.
Yapılan mali inceleme sonucu; davalı şirketin ——– bilançolar ile —— incelenmesi sonucu şirketin zarar ettiği ve TTK 376/1-2 maddeleri uyarınca—– yeterli olmadığı tespit edilmiştir. Ancak TTK 630/3 maddesi uyarınca şirket yöneticisinin yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal edilmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi şartı ile birlikte görevden alınabileceği düzenlendiği, somut olayda davalı ——– şirket aleyhine özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı davrandığı, rekabet yasağını ihlal ettiği, görevini kötüye kullandığı ispat edilememiştir. Davalı şirket müdürünün—— olmadığı aksine şirketten 2.616.777,85 TL alacaklı olduğu, diğer davacıların ise şirkete borçları olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar şirket zarar etmekte ise de; bu durumun sebebinin davalı —- özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı davrandığının sonucu olmadığı, davalının şirkete karşı ağır bir ihlal veya ihmalinin tespit edilemediği anlaşılmakla; TTK 630/2-3 maddeleri uyarınca davalı şirket müdürünün ağır bir ihlali tespit edilemediğinden ve yine TMK 427/4 maddesi uyarınca yönetim kayyımı için gerekli şartlar mevcut olmadığından açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 84,70 TL harçtan peşin yatırılan 54,40 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 30,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5—–esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
İlişkin olarak taraf/davacı vekillerinin vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.