Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/208 E. 2022/1030 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/208 ESAS
KARAR NO : 2022/1030

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin————- olduğuni, —- aralarında —sözleşmesi gereği sadece belirlenen—– —- teşhir edip satışını yaptığını, dava konusu ürün ve diğer satımını gerçekleştirdiği ürünlere sadece satış aşamasında temas etmekte ve ürünlerin üretim ithalat aşamalarına katılmamakta olduğunu, bu sebeple ürünlerde ortaya çıkacak olası sorunlara müdahale etme yetkisi ve yetkinliği olmadığını, davalı ——- olarak faaliyet gösteren şirket olduğunu, davalı firmanın, dava konusu —– ——aşamalarında söz sahibi olduğunu, ürünlerin kalitesini ———- yükümlülüğü altında olduğunu, bu kapsamda ——– hizmetlerinde nihai sorumlu davalı——olduğunu, dava dışı——— davacı şirketin —————satın aldığını, dava dışı tüketici üründe oluşan —– müvekkili şirket aleyhine ——başvurduğunu, ———- yapılan tahkikat neticesinde tüketicinin haklı olduğuna karar verildiğini, —- kararı uyarınca müvekkili şirketin dava dışı—– dosya kapsamında yargılama gideri için ——- ödeme yaptığını, üretim —- hiçbir dahili olmayan müvekkil şirketin ayıplı ürün sebebiyle Kusur- ihmal ve sorumluluğu olmadığını, toplam —-zarara uğradığını, satış konusu malın ayıplı olması halinde tüketicinin kullanabileceği seçimlik haklar Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 11. maddesinde düzenlendiğini ve bu hakların muhatabı olarak satıcı, üretici ve ithalatçının gösterildiğini, dış ilişki kapsamında,—- tüketicinin söz konusu seçimlik haklarından müteselsilen sorumlu tutulduğunu, uğranılan zararın karşılanması hususunda —– başvurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmazlık ile sonuçlandığını, Dava şartı —-Varılamadığına”—- dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, müvekkil şirketin uğramış olduğu zararın tazmini için dava açıldığını, müvekkil şirketin uğramış olduğu—- itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte yargılama giderlerinin davalı şirketten tahsilini iddia ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı——vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davadan önce mevzuat —— başvurulması gerektiğini, Davacının delil listesinde —– tutanağı yazdığını, davada belirtilen iddialara ilişkin olup olmadığı anlaşılamadığını, davacı ile müvekkkili arasında birden fazla ürünle ilgili uyuşmazlık mevcut olduğunu, —- aşamasında uyuşmazlık sebebi olan ürün ve— kararı belirtilmediğini, davacının sadece alacağı olduğunu iddia ettiğini, dayanaksız bu talebin müvekkili tarafından kabul edilmediğini, huzurdaki dosyada zorunlu—- dava şartı gerçekleşmediğinden bu nedenle davanın reddini talep ettiği, Davacı —– tüketiciye ödenen ve karar gereğince ilgili ———- tutarın müvekkili şirketten rücuen tazmini amacıyla huzurdaki davayı açtığını Ancak davacının rücuen tazmini talebinin haksız olduğunu, — davacı—–olduğundan bahisle———başvuru üzerine verilen karara karşı itirazda bulunmadığını, 6502 sayılı Kanunun 70/3. maddesi uyarınca tüketici—- kararlarına karşı tarafların 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine itiraz haklarının mevcut olduğunu ancak davacı taraf ayıplı olduğundan bahisle bedel iadesine hükmedilen ——— heyeti kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurmadığını, ilgili karara karşı itiraz kanun yolunu tüketmeyen davacı tarafın, salt tüketiciye ödeme yapması sebebiyle tüm sorumluluğu müvekkili şirket üzerine yüklemeye çalıştığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 164/2, maddesinde “Müteselsil borçlulardan biri ortak defi ve itirazları ileri sürmezse, diğerlerine karşı sorumlu olur.” denilerek açık bir şekilde rücunun şartları düzenlendiğini, davacı tarafın gerekli savunmayı yapmaması ve itiraz kanun yoluna gitmemesi kanun hükmü uyarınca da ortak defilerin ileri sürülmediği anlamına geleceğinden. müvekkili şirkete bu sebeple rücu edemeyeceğinin açık olduğunu, ——-heyeti kararında müvekkili şirketten savunma talep edildiğini, ancak zamanında savunma yapılmadığı ifade edildiğini, tebliğ edilen evraklar müvekkili şirketin kayıtlarında bulunamadığını, davaya—–olduğuna ilişkin iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, ürün üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile ürünün ayıplı olmadığı tespit edileceğini, bedel iadesini gerektirmeyeceği açığa çıkacağını, bilirkişi incelemesinin yapılması gerektiği, —–kararında bilirkişi incelemesi neticesinde cihazın ayıplı olduğu yönünde kanaate varıldığı belirtildiğini, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ olunmadığını itiraz hakkının mevcut olmaması sebebiyle savunma hakkının da kısıtlanmasına neden olduğunu, Davacı—– talep ettiğini, ————kararı ile uyuşmazlık—- iadesine karar verildiğini, davacı tarafça delil olarak sunulan faturadan tüketiciye satılan cihazın—- olduğunu müvekkili tarafından dava dışı —- satıldığını, davacı——- aldığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket— satış bedeli kadar sorumluluğu olabildiğini, davacı tarafın ödenen tüm bedeli müvekkili şirketten talep etmesinin haksız olduğunu, davacı şirket tarafından tüketiciye satılan —- müvekkili şirketten satın alınmadığını, —- müvekkili şirkete öncelikle—–bir bedel karşılığında satıldığını, daha sonra ——- davacı şirkete, satın alınan bedel üzerine kar eklenmek süretiyle satışı yapıldığını, satım ilişkisinde ara satıcı da olduğu dikkate alındığında, davacı şirketin ödediği tüm bedelden müvekkili — tutmasının kabulünün mümkün olmadığını, davanın ———– talep etmekte olduğunu, davacı——– taleplerinin reddi gerekmekte olduğunu. davanın ————adresinde mukim——- ihbar edilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
İhbar edilen vekili dilekçesinde özetle; dosyada —-dava şartı gerçekleşmediğinden davanın reddini istediklerini, davanın ihbarı yolu ile davalı sıfatı kazanmalarının mümkün olmadığını, kendilerine usulünce açılmış bir dava bulunmadığını, hakem heyeti safhasında da hiçbir şekilde uyuşmazlığın kendilerine bildirilmediğini, yine ayıp bildiriminin de yapılmadığını, ürünün kendi ithalatları olmadığını beyan ederek davanın kendileri yönünden reddini istemiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ayıplı mal nedeniyle alıcıya ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Davacı, davalı ——- tarafından —– dolayı, bedelin dava dışı 3. kişiye ödendiğini belirtmiş olup; davalı ise, bedel iadesine hükmedilen tüketici —- kararına karşı davacının itiraz kanun yoluna başvurmadığını, ilgili karara karşı itiraz kanun yolunu tüketmeyen davacı tarafın, —– ödeme yapması sebebiyle tüm sorumluluğu müvekkili —-yüklemeye çalıştığını, — ayıplı olup olmadığının belli olmadığını, davanın —– edilmesini talep etmiş ve davanın reddini istemiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının —– davalının ————-olduğu, dava dışı——- davacıdan ————– satın aldığı, ayıp iddiasıyla——başvurduğu ve ilgili —- tarafından —tarihli karar ile cihazın davacıya iadesi ile —– bedelin tüketici —– iadesine ilişkin karar verildiği, davacı şirket tarafından —- tarihinde— dava dışı —– ödendiği, davacının davalı şirketin ayıplı olduğu —–olması sebebi ile sorumlu olduğu iddiasıyla ödediği bedelin tahsilini davalıdan talep ettiği anlaşılmakla; ihtilafın, dava konusu——- davacının iddiası doğrultusunda üretim aşamasında meydana gelen ayıbın olup olmadığı, bu ayıp dolayısı ile taraf şirketlerin sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler sorumluluk miktarları ile davacının — bedeli davalıdan kısmen yahut tamamen tahsilinde yasal koşulların oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
—–kararı ve eklerinin incelenmesinde; başvuranın dava dışı tüketici—– olduğu, şikayet edilenin dosyamızın davacısı —. olduğu, başvurucunun bedel iadesi talepli sözleşmeden dönme hakkını kullandığı,— talebi ayrıca dosyamızın davalısı——–ayıp nedeniyle — tüketiciye iadesine, yargılama giderleri olan 158,85-TL’nin şikayet edilenden tahsiline karar verdiği görülmüştür.
15/03/2022 tarihli bilirkişinin raporunda özetle; “.. dava konusu —- cihazda gizli ayıp bulunduğu, ürünün davalı tarafça üretiminin/satışının yapıldığı, …” hususunun bildirildiği görülmüş, raporun —- uyumlu olması da dikkate alınarak rapora itibar edilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; dava konusu—–kaynaklı gizli ayıp bulunduğunun uzman bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davalının 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 56/3 maddesi gereğince davacının oluşan zararından sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, birlikte ifa kuralı gereği dava konusu — davalıya iadesine de karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-Davacı tarafından dava dışı tüketiciye ödenen 999,51 TL ve hakem heyeti yargılama gideri 158,85 TL olmak üzere toplam 1.158,36-TL’nin ödeme tarihi olan —-tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı ——– davacıya ödenmesine,
2-Birlikte ifa kuralı gereği dava konusu cihazın davalıya iadesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 26,3‬0TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan —–harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 334,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Kabul edilen dava yönünden —– tarifesine göre davacı lehine takdir olunan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —– bütçesinden ödenen—— ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar bakımından kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.