Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/200 E. 2020/299 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/200 Esas
KARAR NO : 2020/299

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2016
KARAR TARİHİ : 18/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında kredi kullanmadan dolayı ilişki kurulmuş olup, müvekkilden icra dosyasın —————— görüldüğü üzere farklı tarihlerde dosya masrafı , komisyon ücreti dekont bedeli vb gibi isimler adı altında haksız şekilde kesintiler yapıldığını, İstanbul Anadolu —————–. İcra Müdürlüğü’nün —————sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının borca haksız yere itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda davacının tacir olduğu, dava konusu kredinin ticari faaliyeti nedeniyle kullandırıldığı, bu nedenle dava konusu olayda 6502 sayılı yasa hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, davacı ile müvekkili banka ——– kullandırıldığını, davacı ile müvekkili banka arasında ———— imzalandığının tartışmasız olduğunu, bu kapsamda, gerek davacının gerekse de müvekkili bankanın tacir sıfatı ve dava konusu işlemin niteliği birlikte değerlendirildiğinde; tarafların tüzel kişiler olduğu ve işbu sözleşme ve sözleşme kapsamındaki krediye öncelikle sözleşme serbestisi ilkesinin uygulanacağının kuşkusuz olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde komisyon vergi ve masrafların düzenlendiğini, komisyon ücreti iadesi talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili bankanın tacir sıfatını haiz olup Yargıtay içtihatlarınca münasip bir ücret isteme hakkına sahip olduğunu, bankaların TTK 12. Maddesine göre faaliyette bulunan ticarethaneler olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun Ücret İsteme Hakkı başlıklı 20.maddesinde yer alan”——————-, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin, münasip bir ücret isteyebileceği hükmünün bulunduğunu, Bankalar Kanunun 144. Maddesinin verdiği yetkiye istinaden Bakanlar Kurulu, kredi ve mevduat işlemlerinde faiz ve diğer menfaatleri belirleme yetkisini ———————————— devrettiğini —–verilen yetkiye istinaden———– kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleh ve sınırları serbestçe belirlenir’ şeklinde düzenleme yaptığını, Davacının kredi sözleşmesinin tip sözleşme olduğu ve geçersiz olacağı yönündeki itirazının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Emsal Yargıtay kararlarında da ———— masraflarının genel kredi sözleşmesi hükümlerine göre incelenmesi gerektiğini ve bankanın komisyon talep hakkı bulunduğunun karara bağlandığını belirterek; işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, banka kredi sözleşmesine dayalı olarak yapılan tahsilatın haksız şart niteliğinde olduğu iddiasıyla alınan ücretlerin iadesi istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. Maddesi kapsamında iptali davasıdır.
Dosyanın geçirdiği safahat incelendiğinde; davanın ilk olarak açıldığı İstanbul Anadolu —-. Tüketici Mahkemesinin ———karar sayılı ilamı ile taraflar arasında imza edilen sözleşmelerin ticari kredi olması sebebiyle görevsizlik kararı verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleştiği ve bunun üzerine mahkememize tevzi edildiği, mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davalı tarafından davacıya kullandırılan krediler kapsamında toplam————- komisyon tahsilatının yapıldığı, bu tutarın 1.050,00 TL lik kısmının ticari kredilerden kaynaklandığı, 1.575,00 TL komisyonun masrafının ise davacı tarafından davalıya kullandırılan bireysel krediler kapsamında alındığının belirtildiği görülerek; 6 nolu celsenin 1 nolu ara kararı gereğince dava edilen tutarın ——– iş bu dosyadan ayrılarak karşı görevsizlik kararı verilmesine karar verildiğinden dosya tefrik edilerek yukarıda esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu, HMK’nın 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup HMK 115. maddesi gereğince yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
———————– tarihli Resmî Gazetede yayımlanan——————-tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalara tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Görevsizlik kararı verilen mahkemece taraflar arasında yalnızca genel kredi sözleşmesi yapıldığı belirtilerek bu nitelikteki kredi sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların çözümünde görevli mahkemenin yerleşik içtihatlar uyarınca ticaret mahkemesi olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de; toplanan deliller kapsamında davacı tarafından davalıya sadece genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırılmadığı aynı zamanda bireysel nitelikteki kredilerin de kullandırıldığı, alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı tarafından icra takibine konu edilen —————– bedelli kredi kapsamında ————————- bedelli————–tahsis ücreti ve —————————- kredi tahsis ücreti olmak üzere toplam 1.575,00-TL masrafın tüketici kredisinden kaynaklandığı, bireysel kredilerden doğan alacak ile ilgili yargılamanın yukarıda yazılı yasa maddeleri ve yerleşik içtihatlar uyarınca Tüketici Mahkemelerinde yapılması gerektiği; dolayısı ile itirazın iptali istemine konu toplam miktarın yalnızca bu miktarı yönünden iade/alacak istemi ile ilgili uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından itirazın iptali istemine konu toplam miktarın 1.575,00 TL sine yönelik davanın iş bu davadan tefrik edilerek bu miktar yönünden davanın HMK’nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, mahkememizce verilen kararın yasal yollara gidilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkememiz ile İstanbul Anadolu ————–. Tüketici Mahkemesi arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın HMK ‘nun 21-(1) c. Maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İtirazın iptali istemine konu edilen 1.575,00 TL yönünden somut uyuşmazlığı çözmeye görevli mahkemenin ————————– olması ve bu miktar yönünden tefrik edilen davada Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK’nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen kararın yasal yollara gidilmeksizin kesinleşmesi halinde mahkememiz ile İstanbul Anadolu ——————— Tüketici Mahkemesi arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın HMK ‘nun 21-(1) c. Maddesi uyarınca ——– ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine,
İlişkin olarak: tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.