Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/199 E. 2023/523 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/199
KARAR NO : 2023/523

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2020
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin uzun yıllardır inşaat, mobilya ve sanayi boyaları ile ısı yalıtım sistemleri alanında faaliyet gösterdiğini, davacı şirketin ticari ilişkileri sonucunda davalı taraftan takip tarihi itibariyle muhtelif faturalardan kaynaklı 5.311,42-TL cari hesap alacağı olduğunu, davacı şirketin alacağını tahsil etmek amacıyla davalı aleyhine —–. İcra Dairesi’nin —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının itirazı sonucu takibin durduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu, davacı şirketin davalı tarafa satmış olduğu ürün bedellerini tahsil edemediğini beyan ederek davanın kabulüne, davalının —-İcra Dairesi’nin —– Esas Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle, —-. İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Davacı vekili; davalı ile aralarındaki ticari ilişki gereği cari hesap anlaşmaları olduğunu, davalının cari hesaptan kaynaklı borcunu ödenmediğini, bunun için takip başlattıklarını, davalının itirazı sonucu takibin durduğunu beyan etmiş; davalı davaya cevap vermemiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.Taraflar arasında dava dilekçesinde belirtilen nitelikte mal alım satım ilişkisine dayalı ticari ilişki olduğu anlaşılmakla, davacının icra ve dava dosyasına konu ettiği faturadan kaynaklı cari hesap alacağına yönelik takip tarihi itibariyle alacağının bulunup bulunmadığı, bu fatura konusu malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, teslim edilmişse bedellerinin davalı tarafından ödenip ödenmediği, davalı itirazlarının kısmen yahut tamamen iptali gerekip gerekmediği, icra inkar tazminat yönünden yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Tarafların BA/BS formları celp edilmiş, ilgili icra dosyası mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır.İtirazın iptali istemine konu, —–.İcra Müdürlüğünün—— esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; takibin alacaklısının mahkememiz davacısı, borçlusunun mahkememiz davalısı olduğu; davacı tarafından 26/08/2019 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin 06/09/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından süresinde 09/09/2019 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğine ilişkin bilgi ve belgenin dosya kapsamında bulunmadığı, mahkememizdeki davanın 17/06/2020 tarihinde ve süresinde açıldığı görülmüştür.
Davanın niteliği, davaya konu talep, tarafların tacir olup davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılması dikkate alınarak davalının iş adresinin bulunduğu yerdeki Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, davalının defter ve belgelerini sunmadığı anlaşılmıştır.Davacının defter ve belgelerinin incelenmesi için dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdii edilmiştir.Mali Müşavir bilirkişinin 21/03/2023 tarihli raporunda özetle; “… davacı şirketin 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri ile GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir e-defter beratlarının T.T.K’nu ve V.U.K’ nu hükümlerine göre süresinde ve usulüne uygun tutulduğu, davacının şirketin kendi ticari defter kayıtlarının birbirlerini doğruladığı görülmüştür. Davacı şirketin 26/08/2019 tarihli takipteki alacak talebine ilişkin yapılan incelemede; raporun 4.b. bölümünde davacı şirketin 2018-2019 yılarına ilişkin incelenen kendi ticari defterlerinde, davalı açık hesabından 5.479,13 TL tutarında alacaklı
gözüktüğü, davalı şirketin ise huzurdaki davaya katılmadığı, cevap dilekçesi sunmadığı, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, bu nedenle davalı defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, takip dayanağı faturaya ilişkin raporun 6.bölümünde söz konusu faturanın 2 adet toplamda 22.000,00 TL tutarlı senetlerin davalı tarafından vadesinde ödenmediği, bu sebeple vade
farkı tahakkuk ettirildiği, taraflar arasında akdedilen ve raporun 4.d. bölümünde incelenen “Bayilik Sözleşmesi” ve eki “Vade Farkı Taahhütnamesi” incelendiğinde taraflar arasında temerrüt şartlarının belirlenmiş olduğu, davacının 5.311,42 TL tutarlı vade farkını bu kapsamda sözleşmeye ve vade farkı taahhütnamesine uygun tahakkuk ettirildiği görülmüştür…” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında mal alış-satışına dayalı ticari ilişki ve bundan kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunduğu, davalı …’ 2019 yılında bağlı bulunduğu—–Vergi
Dairesi Müdürlüğüne davacıdan (eski unvanı “—-) 5 adet fatura karşılığı KDV hariç 33.954,00 TL tutarında (KDV dahil 40.065,72 TL) tutarında “alım” yaptığına ilişkin bildirimde bulunduğu, bahse konu bildirime ilişkin 5 adet faturanın davacı şirketin kendi defterlerinde davalı aleyhine borç kaydedilen faturalar olduğu, davaya konu edilen 23/05/2019 tarihli vade farkı açıklamalı KDV dahil 5.311,42-TL tutarlı faturanın, 2 adet toplamda 22.000,00 TL tutarlı senetlerin davalı tarafından vadesinde ödenmemesi sebebiyle, vade farkı
tahakkuk ettirilerek düzenlendiği, vade farkı tahakkukunun “bayilik sözleşmesi ve vade farkı taahhütnamesine” uygun şekilde yapıldığı, davalının senetleri vadesinde ödediğine dair bir belge sunmadığı, bu kapsamda takipteki miktarda borçlu olduğu ve icra takibine yönelik itirazının haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiş, davacının vade farkı alacağının faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
-Davalının—-.İcra Dairesi’nin—- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen DEVAMINA, asıl alacağa takipten itibaren avans faiz işletilmesine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 362,82-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 90,71-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 26,56-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 245,55-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 117,27-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 4.285,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 5.311,42-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.