Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/196 E. 2022/124 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/196 Esas
KARAR NO : 2022/124

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin alacaklı sıfatı ile takip borçlusu olan dava dışı —-. aleyhine yapılan takipte müvekkilim şirkete İİK.nun 89/1 ve 89/2 haciz İhbarnameleri tebliği edilmiş ancak süresi içinde her ikisine de cevap verilmediğinden bu kere —-tarihinde 89/3 nolu haciz ihbarnamesi tebliğ edildiği, —- tebligat müvekkil şirket çalışanlarının dikkatinden kaçmış olup son gelen 89/3 nolu haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine şirket kayıtlarında yapılan inceleme de takip borçlusu şirkete herhangi bir borcun olmadığı görüldüğü, taki—– davacı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle olan alacak-borç ilişkisi ekli—- kaydından da sıfırlanmış ve o tarihten sonra da taraflar arasında başka bir alışveriş olmadığı, bu nedenle davacı şirketin takip borçlusu şirkete—- ihbarnamelerinin tebliğ edildiği tarih itibariyle herhangi bir borcu bulunmadığı, davacı şirket kayıtları ve ticari defter kayıtları incelendiğinde takip borçlu tarafından 14.04.2019 tarihinden öncesi döneme ait kesilen faturalar nedeniyle oluşan tüm borçların davacı şirket tarafından banka dekontu ve tediye makbuzlarıyla ödendiği, açıklanan nedenlerle — Sayılı dosyasında gönderilen 89/3 nolu haciz ihbarnamesi nedeniyle takip borçlusuna herhangi bir borcunun olmadığının ve bu nedenle icra dosyası borcundan sorumlu olmadığının ve bunu icra dosyasına yatırmasına gerek olmadığının tespitine karar verilmesini, keza masraf ve ücreti vekaletinde davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptının usulünce tebliğ edildiği, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacının —— açılan menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişki kapsamında davacının davalının —– icra dosyasında belirtilen tutar kadar borçlu olup olmadığı ile takibe konu borcu takipten önce ödeyip ödemediği noktalarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz davasına konu —– dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz davalısı —- bonodan kaynaklı alacak ve işlemiş faiz olarak toplam —-alacağın tahsiline yönelik kambiyo senetlerine yönelik haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların defter ve kayıtları üzerinde bir Mali Müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, inceleme gün ve saatinin taraflara tebliğ edildiği, inceleme gününde davacı tarafın hazır bulunduğu davalı tarafından incelemeye katılınmadığı, Mali Müşavir tarafından bilirkişi raporu düzenlendiği, bilirkişi 13/04/2021 tarafından düzenlenen raporda özetle; tüm delillerin münakaşası, her türlü hukuki tavsif ve nihai karar tamamıyla mahkemeye ait olmak üzere dosyaya sunulu belgeler ile davacı şirketin 2019 yılları ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; davacı şirket tarafından ibraz edilen 2019 yılına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.—– Defter Genel Tebliğine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetlerinin bulunduğu, davalı şirketin ticari defter ve dayanaklarını incelemek üzere ibraz etmediği, davacının Davalının —- dosyasında belirtilen 230.685,50-TL kadar—-olmadığı, borçlunun bulunmadığı, takibe konu borcu takip tarihi olan—- ödediğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve icra dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin, davalı şirketin alacaklı sıfatı ile takip borçlusu olan dava dışı —- aleyhine yapılan takipte davacı şirkete İİK.nun 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin tebliği edildiği, süresinde her ikisine de cevap verilmediğinden bu kere 12.03.2020 tarihinde 89/3 nolu haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, davacı şirketin takip borçlusu şirkete 89 haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği tarih itibariyle herhangi bir borcu bulunmadığı, davacı şirket kayıtları ve ticari defter kayıtları incelendiğinde takip borçlu tarafından 14.04.2019 tarihinden öncesi döneme ait kesilen faturalar nedeniyle oluşan tüm borçların davacı şirket tarafından banka dekontu ve tediye makbuzlarıyla ödendiği iddiası ile—- dosyasında gönderilen 89/3 nolu haciz ihbarnamesi nedeniyle takip borçlusuna herhangi bir borcunun olmadığının ve bu nedenle icra dosyası borcundan sorumlu olmadığının tespitine yönelik iş bu davayı açtığı, davalı şirketin davaya cevap vermediği, mahkememizin ticari defterlerin incelenmesine ilişkin ihtaratlı ara kararına rağmen ticari defter ve dayanaklarını bilirkişi incelemesine sunmadığı, davacı şirketin ticari defter ve dayanakları üzerinde yapılan incelemede davaya konu —– kadar borçlu olmadığı, takip tarihinden önce —- tarihinde borcun ödendiğinin tespit edildiği, davacı şirketin defterlerinin kendisi lehine delil teşkil ettiği, alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının— sayılı dosyasında yürütülen takipten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ İLE;
-Davacının — sayılı dosyasında yürütülen takipten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan başlangıçta alınan 85,39-TL harcın mahsubu ile artan 4,69-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL ilk masraf, 127-TL tebligat ve müzekkere gideri ve 800-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 981,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca — gereği) 1.320,00 TL’sinin davalı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerl—göre belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.