Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/193 E. 2022/714 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/193 Esas
KARAR NO : 2022/714

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla taraflarınca ——– davalı hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, işbu itirazın sadece takibi sürüncemede bırakarak müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla yapılmış olduğunu, haksız ve mesnetsiz olduğunu, ilgili mevzuat gereğince taraflarınca arabuluculuk başvurusu yapıldığını, bu süreçte taraflar arasında anlaşma olmadığını, bu nedenle dava açma zorunluluklarının hasıl olduğunu, edimini ifa etmeyen davalı borçlunun bilinçli olarak müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasını engellemeye çalıştığını ve ortada likit bir alacak mevcut olmasına karşın icra takibine itiraz ettiğini, bu sebeple davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı borçluya ait —- formlarının ilgili vergi dairesinden celbine ilişkin ara karar tesis edilmesini ve işbu ara kararın yerine getirilmesi akabinde ön inceleme duruşma günü beklenmeksizin celse arasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için inceleme günü verilmesini talep ettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakları saklı kalmak kaydı ile davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan tarafından alacaklı olduğu iddiası——- sayılı dosyası üzerinden müvekkili şirket hakkında ve aleyhinde ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, taraflarınca —– tarihinde müvekkili şirketin davacı yana borcunun bulunmaması sebebi ile takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bunun üzerine davacı yan tarafından Sayın Mahkemenizde yukarıda esas numarası belirtilen dosya üzerinden itirazın iptali konulu işbu davanın açılmış olduğunu, dava dilekçesi taraflarına tebliğ edilmiş olmakla yasal süresi içerisinde cevap ve itirazlarını sunduklarını, davacı yanın dava dilekçesinde dava konusunu müvekkili şirket ile aralarındaki cari hesaptan kaynaklanan alacağın mevcudiyeti olarak belirttiğini, ancak daha önce icra takibine yaptıkları itirazda da belirttikleri üzere müvekkili şirketin davacı tarafa cari hesaptan kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, iş bu hususun müvekkili şirket nezdindeki cari hesap kaydında da açıkça görüldüğünü belirterek, arz ve izah edilen ve yargılama sürecinde tüm delillerin toplanması ile sabit hale gelecek olan nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip ve dava sebebiyle davacının %20 oranında tazminat ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, davalı adına cari hesap alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——–üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,——davacı ve davalının ——— kayıtları celp edilmiş, —— tarihli bilirkişi raporu ve —— tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
——— tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davacının incelenen ———-yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacının incelenen —–ait ticari defterlerinin açılış onaylarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, elektronik olarak tutulan yevmiye defteri ve —- incelemenin yapıldığı tarihte—– döneminin kapanış onaylarının yaptırılmış olması gerektiği, bu defterlerin kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, Davalının incelenen—— defterlerinin açılış onaylarının yasal süre içerisinde yaptırılmış olduğu, yevmiye defterinin kapanış onayının yaptırılmamış olduğu, yevmiye ve —- defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalının incelenen —— yılına ait ticari defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, incelemenin yapıldığı tarihte yevmiye defterinin kapanış onay süresinin henüz dolmamış olduğu, bu nedenle yevmiye defterinin kapanış onayının henüz yaptırılmamış olduğu,—— kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, envanter defteri ile yevmiye defteri ve defteri —— birbirini doğrulamadığı, davalının—- yılına ait defteri —- yılına ait yevmiye defteri ve defteri ——yer alan kayıtlar yukarıda açıklandığı üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 64 ve 65. maddeleri ile —-sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’in 4 ve 21/1. maddelerine uygun olarak yapılmadığı için davalının— yılına ait defteri —- yılına ait yevmiye defteri ve defteri kebirinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmadığını, davacı tarafın icra takibinde talep ettiği cari/açık hesap bakiyesinin dayanağı olan faturaların, en son düzenlenen faturadan geriye doğru, icra takibinde talep edilen cari/açık hesap bakiyesini karşılayacak tutarı içeren faturalar olduğu, davacı taraf icra takibinde——- bakiyesini talep ettiğinden bu tutarı karşılayacak olan iera takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların davacı—– tarafından davalı —– düzenlenmiş aşağıdaki tabloda ——- olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı ——- Faturanın fotokopilerinin dava dosyasında bulunmadığı, söz konusu faturaların inceleme sırasında davacı tarafından ibraz edildiği ve tarafımca incelendiği, incelenen 3 adet faturanın fotokopilerinin rapor ekinde — sunulduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı —-olan malların/hizmetlerin davalıya teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, icra takibine konu alacağın dayanağı—- olan — ile ilgili açıklamalarda çeşitli —-yer aldığı, ancak dava dosyasında bu açıklamalar ile ilgili herhangi bir belge bulunmadığı, icra takibine konu alacağın dayanağı olmayan — içinde davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş—- mallar/hizmetler ile ilgili açıklamalarda ise çeşitli plakalar ile ilgili “—— açıklamalarının yer aldığı, söz konusu 2 adet faturanın fotokopilerinin —-sunulduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan — davalıya teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen —— kapsamında —- ortamda iletilmiştir.” ifadesinin yazılı olduğu, ayrıca faturanın müşterinin — bilgilerinin – bulunduğu bölümünde müşterinin —— olduğu, ancak icra takibine konu alacağın dayanağı olan —– davalı tarafa elektronik ortamda iletildiğine dair dava dosyasında bir kayıt bulunmadığı, sınırı üstünde olan faturanın davalı icra takibine konu alacağın dayanağı olan—- tutarlı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu —- dairesine ——- formu ile bildirilmediği, icra takibine konu alacağın dayanağı olan —faturadan sınırı altında olan —- numaralı, —– tutarlı —— numaralı,——- tutarlı olan—- davalı tarafından ilgi ayda bağlı olduğu — ile bildirilmediği, ayrıca bu faturalar bildirim sınırı altında kaldığı için bildirim yapma yükümlülüğünün bulunmadığı, icra takibine konu alacağın dayanağı olan 3 adet faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, Davacının — ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla —–alacaklı olduğu, Davalının —— yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davalının davacıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla— alacaklı olduğu, davalının davacıdan —-tarihinde yapmış olduğu 543 TL ödeme tutarı kadar alacaklı olduğu, bu ödemenin de icra takibine konu alacağın dayanağı olan ——— numaralı, —- tutarlı 2 adet faturanın toplamı olan—- karşılayacak kadar bir ödeme olduğu, tarafların ticari defter kayıtları arasında takip tarihi itibarıyla ——– bulunduğu, davacının ticari defter kayıtlarında yer alan, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş icra takibine konu alacağın dayanağı —toplam tutarı —- olan —-davalının ticari defter kayıtlarında bulunmadığı, davacı tarafından davalı — tutarlı faturanın, davacının —— davalının – ticari defterlerinde ise —–olduğu, iki kayıt arasında ——-bulunduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş —— faturanın, davacının ticari defterlerinde — olarak, davalının ticari defterlerinde ise—- olduğu, —- arasında 0,06 TL fark bulunduğu, tarafların —- kayıtları arasındaki farkın bu kayıtlardan kaynaklandığı, Davacı tarafın —- asıl alacak ve— işlemiş faiz olmak üzere toplam —- takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini —- olarak gösterdiği, mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilir ise; icra takibinden önce davacı tarafından davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden, davalı taraf davacı tarafın başlatmış olduğu icra takibi ile temerrüde düştüğünden takip tarihi öncesi için işlemiş faiz oranı belirlenemediği ve işlemiş faiz tutarı hesaplanamadığı, Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi gereğince yıllık /e —– geçmemek kaydıyla 3095 sayılı Kanun’un “Temerrüt faizi” başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen, —– için uyguladığı avans faiz oranına göre belirlenen, ticari işlerde istenebilecek değişen faiz oranları üzerinden ticari temerrüt faizi uygulanabileceği, faiz konusundaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—– tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “…Davacı vekilinin “Müvekkil şirketin kullanmakta olduğu ——–isimli uygulamadır.” beyanından, davacının ——— adresindeki —————- —— ——- istemi üzerinden kullandığı, —– olarak fatura oluşturma ve oluşturulan faturayı Tebliğin 7. bölümüne uygun olarak —— alıcıya—- hizmetini bu—– aldığının anlaşılmakta olduğu, kök rapordan sonra davacı vekili tarafından —- tarihli dilekçe ekinde, icra takibine konu alacağın dayanağı olan 3 adet faturanın davalıya —– iletilmesine ilişkin ——– kayıtlarının yer aldığı beyan edilerek belge sunulmuş ise de bu belgede icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların —– iletildiğine dair bir kayıt bulunmadığı, bu belgenin —-ile ilgili hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı—- tarafından davalı —– aşağıdaki —-yer alan —- ortamda davalıya iletilmesine ilişkin bilgi ve belgelerin davacının bu hizmeti aldığını beyan ettiği—— konusundaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, Davacı ve davalı arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı için taraflar arasındaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olduğu, muhasebedeki cari hesabın, taraflar arasındaki borç alacak ilişkisi ister tek hesapta, ister ayrı hesaplarda izlensin, alıcı satıcı arasındaki borç alacak farkını tutar olarak belirleme tekniği olduğu, davacı tarafın icra takibinde kendi defterlerinde davalı adına takip ettiği cari/açık hesaba dayanmış olduğu, bu konudaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, Mahkemenizce davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi gereğince yıllık %19,50 oranını geçmemek kaydıyla, yıllık %13,75 ve 3095 sayılı Kanun’un “Temerrüt faizi” başlıklı 2. maddesinin 2. fikrasında belirtilen,——– uyguladığı avans faiz oranına göre belirlenen, ticari işlerde istenebilecek değişen faiz oranları üzerinden ticari temerrüt faizi uygulanabileceği, faiz konusundaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ve davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi ile kök rapordan sonra davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan —- kayıtlarını içeren — incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucu, yukarıdaki hususlar dışında ——- tarihli bilirkişi kök raporunda değiştirilecek bir hususun bulunmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin —— belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura —– açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat —-davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile ———— üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olduğu, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; HMK 222 md gereğince davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olmaması sebebiyle davalı aleyhine delil niteliğinde olduğu, davacının kayıtlarının usulüne uygun olduğu ve HMK 222 md gereği davacı kayıtlarının esas alınmasının gerektiği, davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, alınan ek ve kök rapor dikkate alındığında davacının cari hesap alacağı talebinin yerinde olduğu anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının —– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 6.265,12-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.——alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı— Karar sayılı ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının—— esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 6.265,12-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 427,97-TL’den davacı tarafça yatırılan 73,44-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 354,53-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 73,44-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 59,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 850,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 971,70-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 907,11-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve ——arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.232,26-TL’sinin davalıdan, kalan 87,74-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen — nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 446,11-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.