Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/190 E. 2023/734 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/190 ESAS
KARAR NO: 2023/734
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 12.06.2020
KARAR TARİHİ: 03.10.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin her türlü nakil vasıtasına ait yedek parçalar her türlü ——– ve bunlara ait her türlü yedek parça ve malzemelerinin imali alımı satımı pazarlamasını işleri yaptığı, bu faaliyetlerini sürdürürken çeşitli yedek parça ve sair malların taşınması için dava dışı —- çalışmakta olduğu, davacı tarafından müşterisi olan —– şirketine teslim edilmek üzere dava konusu 1 palet yedek parça malı 19.11.2018 tarihinde dava dışı —- davacı şirket merkezinde teslim edildiği, bu malların — plaka sayılı araç tarafından teslim alındığı, buna ilişkin taşıma irsaliyesi dosya kapsamında sunulduğu, dava dışı —– firmasına teslim edilen malların aradan uzun zaman geçmesine rağmen davacının müşterisi olan —– şirketine ulaştırılmaması üzerine yapılan araştırma neticesinde; dava dışı —- teslim edilen malların taşıtılması için davalı —- şirketine verildiği bilgisine ulaşıldığı, ancak davalı —- teslimat işlemini gerçekleştirmediği gibi dava dışı —— tarafına olan borcunu ileri sürerek davacı şirketin mallarına haksız ve hukuksuz bir şekilde el koymuş olduğu, söz konusu malların davalı uhdesinde bulunduğu, iki taşımacılık şirketinin aralarındaki ilişki gereği kişi konumundaki davacının malları üzerine el konulması borcun nispiliği ilkesine aykırılık teşkil ettiği gibi hiçbir hukuki norm ile de bağdaşmayacak olup aynı zamanda TCK m.155/2 suçunu da oluşturmakta olduğu, bu hususta —– güveni kötüye kullanma nedeniyle ayrıca suç duyurusunda bulunulduğu, dava konusu malların aynen iade edilmesi veya alacağın ödenmesi müteaddit defalar talep edilmiş ise de davalı tarafından ne mallar iade edilmiş ne de ödeme yapılmadığı, bunun üzerine——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak davalı tarafından bu icra takibine herhangi bir borçları olmadığı gerekçesiyle ve haksız olarak itiraz edildiği ve takibin durduğu, dava dışı —— yapılan görüşmede malların davalı tarafından taşınmak üzere alındığı, davalının dava dışı —— tarafına olan borcunu ileri sürerek davacı şirketin mallarına haksız ve hukuksuz bir şekilde el koyduğu, davalının —- icra takibine geçtiği ——- bu hususlara ilişkin protokol yapıldığı, el konulan mallar için fatura düzenlendiğinin öğrenildiği, davacı alacağının sabit olduğu, bu nedenle borçlunun ayrıca icra %20’den az olmamak üzere inkâr tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket ile doğrudan hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığı, davacının taşıyıcısı durumdaki —– şirketi; davalı şirkete mal taşıtmakta olan bir şirket olduğu; davacının emtiasını taşıtmak üzere davalı şirkete teslim ettiğini ve bu nedenle bir bağlantı oluştuğunu, davalı şirket; anılan —–şirketinin alt taşıyıcısı durumda olduğundan ve asıl ticari ilişki ve taşıma ilişkisi doğrudan davacı ile bu şirket arasında kurulmuş olduğundan; davacı ile bu şirketin işbu davada zaruri dava arkadaşı olduğu, ya da; davalı şirket ile —-şirketi ile birlikte sorumlu tutulacak ise davalı şirket ve ——- şirketi mecburi dava arkadaşı olduğu, her halükarda bir şirketin işbu davada davacı ya da davalı olarak yer alması zorunlu olduğu, bu zorunluluk yerine getirilmediği takdirde dava dilekçesinin reddi gerektiği, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; zorunlu dava arkadaşlığı dava koşulunun yerine getirilmesi; cevap süresi boyunca karşılık dava hakkı ve takas, mahsup talebi saklı tutulması, davanın reddini; haksız ve yersiz açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taşıma sırasında kaybolan emtia sebebiyle, davacı taşıtan tarafından zararın tahsili için alt taşıyana karşı —– esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd. maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.Davacı vekili; müşterisi olan dava dışı —- şirketine teslim edilmek üzere dava konusu 1 palet yedek parça malı — tarihinde dava dışı —- davacının merkezinde teslim ettiklerini, bu malların — plaka sayılı araca yüklendiğini, dava dışı —–firmasının da taşıma işini davalıya taşere ettiğini, malların müşterilerine teslim edilmediğini, davalının dava dışı ——- tarafına olan borcunu ileri sürerek davacı şirketin mallarına haksız ve hukuksuz bir şekilde el koyduğunu, zararlarının tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini beyan ederek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş; davalı vekili ise; kendilerinin, dava dışı asıl taşıyan—– şirketinin alt taşıyıcısı durumda olduklarını, bu nedenle davanın kendileri ile birlikte asıl taşıyana da açılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; emtianın akıbetinin ne olduğu, kayıp yahut çalınma durumunun olup olmadığı, davalı uhdesinde bulunup bulunmadığı, davacının takibe konu bedel yönünden davalı şirketten bir alacağının bulunup bulunmadığı, davalının savunması doğrultusunda bu bu bedelin dava dışı şirket —-davacının tahsil edip etmediği, illiyet bağının kesilip kesilmediği, netice itibariyle davalı itirazlarının kısmen yahut tamamen iptali gerekip gerekmediği, icra inkar tazminatı yönünden yasal koşulların oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür. Her ne kadar davalı vekili tarafından dava dışı —-şirketinin zorunlu dava arkadaşı olduğu ve davada yer alması gerektiği yönünde beyan ve itirazda bulunulmuş ise de; davalı ile dava dışı —— şirketinin fiili ve akdi taşıyıcı konumunda oldukları, taşıma ilişkisinden kaynaklı uğranılan bir zararın olması durumunda taşıtana karşı müşterek ve müteselsilen sorumluluklarının olduğu, taşıtan tarafından sorumlulara karşı birlikte dava açılabileceği gibi yalnızca birine karşı yahut ayrı ayrı da dava açılabileceği, zorunlu dava arkadaşlığı gibi bir durumun somut uyuşmazlıkta mevcut olmadığı anlaşılmakla bu yöndeki talep ve itirazlarının reddine karar verilmiştir.Taşıma işine konu emtianın taşıma işinin dava dışı —–tarafından davalıya alt taşıyan olarak verildiği, emtianın davalıya teslim edildiği ancak alıcıya teslim edilmediği yönünde bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmakla ceza dosyası sonucunun beklenmesine gerek görülmemiştir.Davanın niteliği ve tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca davacı şirketin, davalı şirketin ve dava dışı —— yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.Bilirkişinin 05/01/2023 tarihli raporlarında özetle; “…Tacir olan her iki tarafın raporun 4.a.1 ve 4.a.2 bölümünde detaylı olarak incelenen 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter onayları ile GİB onaylı e-defter beratlarının süresinde yapıldığı, T.T.K’ nu ve V.U.K’ nu hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu görülmüştür. Dava dışı —— ticari defterlerin incelenmesi hususunda telefon ile görüşmemizde; defterlerinin şirketin iflası sebebiyle ——- sayılı dosyasında bulunduğunu, Tüm bu hususlar çerçevesinde takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere dava dışı şirketin ticari defterlerinin —— talimat ile görevlendirilecek bilirkişi marifetiyle incelenebileceği değerlendirilmiştir… davacı şirketin dava dışı ——tutarında alacaklı gözüktüğü, raporun 4.b. bölümünde incelenen davalı şirketin defter kayıtlarında davacı şirkete ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı, öte yandan davalı şirketin defter kayıtlarında dava dışı—– ait tüm kayıtların davalı defterlerinde açık hesap muavin ekstresi düzeninde tutulmadığı, 120.01.001 no.lu “Müşteriler” torba hesabı olarak kayıtların tutulduğu, bu nedenle yürüyen borç, alacak bakiyesinin izlenemediği, dava dışı ——- şirketi tarafından davalı şirket adına düzenlenen takip konusu KDV DAHİL 42.286,85 TL tutarlı “Taşıyıcı Dağıtım Hizmet Hasar Yansıtması” açıklamalı faturanın ise incelenen davalı ticari defterlerinde —— yevmiye madde numarası ile kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere kendi defterlerine kendi borcu olarak yazmayacağından işbu fatura içeriği mal/hizmetin davalı şirkete teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün davalı şirkete geçtiği, davalının işbu malı/hizmeti almadığını veya fatura bedelinin tamamını ödediğini ispat etmesi gerekmektedir. Davacı alacaklının takibe konu ettiği, emtianın akıbetinin ne olduğu, davalı uhdesinde bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin tarafımca ilave bir değerlendirme yapılamadığı, davalı şirketin dava konusu taşıma işini alt taşıyıcı olarak üstlendiği hususunun kabulünde olduğu,…” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——–Eldeki dosya bakımından; malın davacı tarafından dava dışı —— şirketine, bu şirket tarafından da davalıya teslim edildiği ve malın alıcına teslim edilmediği yönünde uyuşmazlık bulunmadığından, davacının taşıma ücretini ödediğini ve davalıların oluşan zarardan taşıma hükümlerine göre sorumlu olduğunu yöntemince ispat etmesi gerekmekte olup, ispat yükü davacı taraf üzerindedir.Dava dışı —- akdi taşıyıcı, davalı fiili taşıyıcı ve davacı malın taşıtanıdır. Dosyada mevcut olan taşıma irsaliyesi ile eşyanın sevki için kendisine talimat verilen taşıyıcı (taşıma sorumluluğunu üstlendiği malı ister kendisi taşısın ister, anlaştığı başka bir taşıyıcıya taşıtsın), taşıma süresi içerisinde naklini üstlendiği eşyayı gözetim sorumluluğunun da altındadır ve kural olarak taşıma süresi içerisinde taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan mesuldür; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, yerine geçen taşıyıcıların kusurundan, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur ——– Taşıma, kısmen veya tamamen üçüncü bir kişi olan fiili taşıyıcı tarafından yerine getirilirse ki bu kişi eşyanın zıyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle kendisi tarafından yapılan taşıma sırasında ortaya çıkan zarardan asıl taşıyıcı gibi sorumludur. Asıl taşıyıcı ve fiili taşıyıcı müteselsilen sorumludurlar————Hasarın / zararın taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir nedene bağlı olarak
meydana gelmesi halinde —– taşıyıcının kendisini mesuliyetten kurtarabilecek olan beyyinelerden yararlanabilmesi mümkündür. Bu bağlamda 6102 Sayılı TTK`nun 876.maddesi, 6762 Sayılı E.TTK Md.781/1`deki “taşıyıcının kusurundan doğmayan sebep” olarak belirlediği taşıyıcının sorumsuzluk halini, “taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği hal” olarak değiştirmiş; böylelikle de “taşıyıcı ya da taşıyan ayrımı olmaksızın” (veya onların çalışanları için) “en yüksek özen” kriteri 6102 sayılı TTK ile hukukumuza girmiştir. Dava konusu taşımanın yurt içi olması sebebiyle taraflar arasındaki uyuşmazlıkta TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı—– akdi taşıyıcı, davalının fiili taşıyıcı ve davacının malın taşıtanı olduğu olayda, davacının, dava dışı müşterisine göndereceği malı akdi taşıyıcı —- teslim ettiği,—- de taşıma işini alt taşıyıcı olan davalıya verdiği, davalının malı alıcısı olan dava dışı —-teslim etmediği, tarafların defter ve belge incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; —–şirketi tarafından davalı şirket adına düzenlenen takip konusu KDV dahil 42.286,85-TL tutarlı “Taşıyıcı Dağıtım Hizmet Hasar Yansıtması” açıklamalı faturanın ise incelenen davalı ticari defterlerinde ———yevmiye madde numarası ile kayıtlı olduğu, davalının faturaya süresinde bir itirazı olmadığı, bu itibarla davacının alacağını ispatladığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
-Davalının——— sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin aynen devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 2.888,61-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 510,73-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.377,88-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 510,73-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 6.271,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.03.10.2023