Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/182 E. 2020/563 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/182 Esas
KARAR NO : 2020/563

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 05/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında iki adet sözleşme imzalandığını, bu sözleşmelere ilişkin olarak davacı tarafından ilgili programın davalı firmanın bilgisayarlarına kurulduğunu, gerekli eğitimlerin verildiğini, yapılan iş bedeli için fatura kesildiğini, bu sözleşmelerden 14.06.2006 tarihli olan 1.sözleşmenin ——–programının kurulum ve eğitimini içerdiğini, buna ilişkin olarak davacının ilgili programı kurup gerekli eğitimleri verdiğini ve faturayı kestiğini, öncelikle davalının davacıdan talebinin ilk sözleşme ile sınırlı olduğunu, sonradan 21.09.2007 tarihli 2.sözleşme kapsamındaki program ve hizmetler için ihaleye çıkıldığını ve davacıdan önce başka bir firma olan ——- ile anlaşma sağlandığını, buradan anlaşılacağı üzere, iki sözleşme arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını, —–firması ile yapılan sözleşme feshedilince ikinci bir defa ihaleye çıkıldığını, bu ihale ile davacı tarafından davalının teklifinin kabul edilip taraflar arasında 21.09.2007 tarihli 2.sözleşmenin imzalandığını, ilk sözleşmeyle ilgili tüm edimlerin yerine getirildiğini, ikinci sözleşmeye konu edimlerin ise yerine getirildiğini, ancak davalı firma elemanları tarafından verilen eksik ve yanlış bilgilerden dolayı programda revizyon yapılması gerektiğini, bu yanlış bilgilendirmeye rağmen çok kısa bir süre olan 15 Ocak 2008 tarihinde programın eksiksiz olarak kurulup eğitimlerin verildiğini, faturasının kesildiğini, 01 Şubat 2008 tarihinde söz konusu programların işler hale getirilmesi sebebiyle bakım faturasının da kesildiğini, daha sonra davacı tarafından tanzim olanan bakım faturasının iade edildiğini ve 05 Şubat 2008 tarihinde ihtarnamenin davalı tarafından düzenlendiğini, buna karşın davacı tarafından keşide edilen Üsküdar—-Noterliğinin—– tarihli ihtarnamesi ile davalı tarafından ödenmeyen 33 adet fatura bedelinin talep edildiğini, davacının gönderdiği ihtarnameye herhangi bir cevap verilmemesi üzerine Pendik —.İcra Müdürlüğünün —.sayılı dosyası ile bu faturaların toplamı olan 23.986 TL nin işlemiş faizleri ile birlikte 26.220 TL alacağın tahsili için giriştikleri ilamsız icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek sonuçta, icra takibine vaki itirazın iptaline ve %40 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA : Davalı vekili savunmasında özetle: Davanın haksız olduğunu, taraflar arasında 14.06.2006 tarihinde ——–paket program kurulumu ve buna ilişkin eğitim seminerlerinin verilmesi konusunda sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşmeyle kurulum işlemlerine başlandığını, eğitim çalışmalarına başlandığını, söz konusu program ile entegrasyon sağlanması için ayrıca barkot otomasyonu projesinin ve buna ilişkin eğitimlerin verilmesi işlemlerinin de yapılmasının söz konusu olduğunu, bu işlerin yapılması ve davacının yapmakta bulunduğu programa bağlı olarak söz konusu yeni işin—– adlı firmaya sözleşmeyle verildiğini, söz konusu firmanın işi yapamayacağı ortaya çıkınca ————— ile olan sözleşmenin feshedildiğini, yapılan araştırmalar ve görüşmeler sonucunda davacının bu konudaki teklifi kabul edilerek, davacının ilk sözleşme uyarınca yaptığı —- programı ile birlikte çalışacak 2.sözleşmeye konu barkot otomasyon projesi ve eğitim hizmetleri işinin de davacıya verildiğini, bu konuda taraflar arasında 21.09.2007 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 2.maddesine göre 1.madde kapsamındaki uygulama ve geliştirme hizmetlerinin tamamının 19.07.2007 tarihinde eksiksiz ve testleri tamamlanmış olarak tesliminin taahhüt edildiğini, sözleşmenin 7.maddesine göre tüm program için 01.01.2008 tarihinde canlı kullanıma geçilmesinin kararlaştırıldığını, ayrıca beş günlük eğitim verilmesinin hükme bağlandığını, sözleşmenin 7.maddesine göre proje bedelinin 15.000 TL + KDV olduğunu, eğitimlerin bedel içinde olduğunu, 2.sözleşmede 1.sözleşme bedelinin bakiyesinin ne şekilde verileceğinin de hükme bağlandığını, 1.sözleşme bedelinin ödenmesinin de böylece yapılacak 2.sözleşmedeki işlere bağlandığını, her iki sözleşmenin ortaya konulacak işler ve sonuçları bakımından birbirinden ayrılmasının mümkün olmadığını, sözleşmeler arasında bağlantı bulunduğunu, 2.sözleşmenin 7.maddesinde, 1.sözleşmeye konu kurulum ve eğitim hizmet bedellerinin 2.sözleşmeye bağlı olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu nedenle sözleşmeleri ayrı düşünmenin mümkün olmadığını, davacı tarafın 2.sözleşmenin 3.maddesine göre—– programı ile —- çalışacak barkot otomasyon projesi kurulum ve eğitim hizmetlerini 19.10.2007 tarihinde eksiksiz olarak ve testleri tamamlanmış bir şekilde teslim ettiğini kabul ettiğini, davacının ifaya başladığını, ancak süresinde işi yapamadığını, işin tesliminden sonra tüm canlı bölümlerde kullanıma geçiş için 01.01.2008 tarihi belirlendiğine göre davalının iyi niyetli olarak bu sürenin gelmesini beklediğini, zaten 19.10.2007 tarihinde testlerin yapılarak bir teslimat söz konusu olmadığı için 01.01.2008 tarihine kadarki süreçte yapılacak işlerin hiçbirinin yapılmadığını, davacının 01.01.2008 tarihi itibariyle sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemiş olması üzerine görüşmek için bir araya geldiklerini, davacı tarafa 2008 yılı Mart ayı sonuna kadar ek süre verildiğini, ancak buna rağmen işin yapılıp teslim edilmediğini, müvekkilinin yine beklediğini, ancak davacının işi yapmayacağının açık olarak görüldüğünü, verilen sürenin bitiminden altı ay geçtikten sonra davacının işi yapamayacağı ortaya çıktığından, davacının sözleşmeyle bağlı olmayacağını, bu nedenle taraflar arasında imzalanmış sözleşmelerinin Gebze —.Noterliğinin —-.sayılı ihtarnamesiyle haklı olarak feshedildiğini, sözleşmenin feshinden sonra bu işlerin başka bir firmaya yaptırılmasına başlanmadan önce Pendik—-.Sulh Hukuk Mahkemesinin——.iş sayılı dosyası ile keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılıp davacının yaptığı işte eksikliklerin ve sözleşmeye aykırılıkların tespit edildiğini, toplam zararın 120.000 TL olarak belirlendiğini, bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edildiğini, ancak kendilerine herhangi bir itiraz tebliğ edilmediğini, davacıya sözleşmeyle verilen işlerin bundan sonra başka bir firmaya yaptırıldığını, sözleşme ilişkisinin başka bir firmayla kurulmuş olup devam ettiğini, sözleşmenin haklı sebeplerle feshedilmiş olması nedeniyle davacının hiçbir alacağı bulunmayıp aksine yapılan ödemeler nedeniyle müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını belirterek asıl davanın reddine, %40 oranındaki kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesin istemiştir.
Karşı dava olarak, müvekkilinin sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini, sözleşmeler uyarınca müvekkilinin karşı davalıya 140.000 TL ödeme yaptığını, sözleşmeler feshedilmiş olduğundan, karşı davalının bunu iade etmesi gerektiğini, bu konuda fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL talep ettiklerini, 21.09.2007 tarihli sözleşmenin son maddesi uyarınca 1.000 TL cezai şart talep ettiklerini, karşı davalının haksız olarak sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğini, bu nedenle karşı davacının maddi manevi zarara uğradığını ve bu konudaki tazminat talep haklarının saklı olduğunu belirterek 10.000 TL ödemenin ve 1.000 TL cezai şartın 13.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, hukuki niteliği itibariyle, bilgisayar program kurulum ve eğitim hizmet sözleşmelerinden doğan faturaları alacakların tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili isteğine ilişkindir.
Karşı dava, hukuki niteliği itibariyle, bilgisayar programı kurulum ve eğitim hizmet sözleşmelerinin haklı sebeplerle feshi nedeniyle, davalıya yapılan ödemelerin tahsili ve cezai şartın tahsili istekleri ile açılmış bir alacak davasıdır.
HMK’nun 307. Maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” denilmektedir.
Feragat davayı sona erdiren taraf işlemlerindendir. Buna göre feragat davacının talep sonucundan, kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Bu anlamda davacı taraf davadan feragat etmekle dava sona ermiştir. Davacı vekilinin 22/09/2020 tarihli dilekçesi ile——— aleyhine dava açmış olduklarını, Söz konusu davadan feragat ettiklerini, bu sebeple ayrı olarak davalı- karşı davacı ——– firması tarafından da karşı dava yönünden de davadan feragat ettiğinden bu doğrultuda karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı /Karşı Davacı vekili 01/10/2020 tarihli dilekçesi ile; dosyalarına ibraz edilmiş bulunan teminatları taraflarına iade edilmiş olduğunu, teminatların iade edilmiş olması sebebi ile söz konusu taleplerinin konusuz kaldığını, bu nedenle feragat edildiği, davacı tarafın feragati nedeni ile herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebininde bulunmadığı, feragat nedeni ile davanın reddine beyanı doğrultusunda tarafına vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Feragat ve kabul halinde yargılama gideri HMK’nın 312. Maddesinde düzenlenmiş olup anlan madde şu şekildedir; ” Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.” denilmektedir. Davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacının vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından , taraflar lehine /aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı karşı davacının 01/10/2020 tarihli dilekçeleri dikkate alınarak dosyaya yatırılan teminatlar hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin tarafların talebi dikkate alınarak üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların talebine dikkate alınarak davalı -karşı davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
B-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN:
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı karşı davacının 01/10/2020 tarihli dilekçeleri dikkate alınarak dosyaya yatırılan teminatlar hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin tarafların talebi dikkate alınarak üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların talebine dikkate alınarak davacı-karşı davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.