Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/18 E. 2021/903 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/18 Esas
KARAR NO : 2021/903

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında —— sözleşme yapıldığını, davacının yüklendiği —— rağmen söz konusu işin karşılığının davalı tarafça ödenmediğini, davalı aleyhine —— Sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin alacak ve hakları saklı kalmak kaydı ile ve tahsilde tekerrür olmamak üzere ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu, beyan edip huzurda görülmekte olan davanın kabulünü,—–Sayılı İcra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, icra takibinin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,——- —- itibari ——— alınmış, — davacı gerçek ——- bilgi ve belgeleri istenerek dosya arasına alınmış,——–tarihli bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
05/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; —-, her türlü hukuki—- —– ait olmak üzere, Dosyasına sunulu belgeler ile davacı—— kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; A. Davacı tarafından —– — yıllarına ilişkin ticari defterlerin; —– Defter Genel Tebliğine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, Davacı ticari defterlerinin — bakımından V.U.K. m. 215-219 —delil kabiliyetinin bulunduğu, —- inceleme —- tarihinde ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Bu sebepten ötürü davalı —üzerinde gerekli inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, ;— Davacı tarafın ticari defterlerine göre, takip tarihi itibariyle, davalı şirketten —— tarihi itibariyle davalıdan —– işlemiş faiz talep etmişse de davalı— işlemiş faiz yönünden temerrütte düşürdüğüne ilişin bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği, davacının davalı şirketten takip öncesi işlemiş faiz talep edemeyeceği, — miktarının infaz —- icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin —-ait bulunduğu,… ” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik —- dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi—- açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Somut olayda, davalıya usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı, mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile—— incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen fatura alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının inceleme gününde — anlaşılmıştır. Ayrıca ——üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davacı ve davalı tarafından ——— anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen fatura alacağına ilişkin hizmeti kabul edip — anlaşılmaktadır. O halde, davalı beyanname vermekle cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir. —–
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı , davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının —- itirazın kısmen iptali ile, 25.000,00-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi (taleple bağlılık gereği) üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.——konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —-üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının—-esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile,—ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi (taleple bağlılık gereği) üzerinden takibin DEVAMINA,
-Fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.707,75- TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 340,73- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.367,02- TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 340,73-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve —— ücretinin haklılık durumuna göre 1.169,73-TL’sinin davalıdan;150,27‬-TL’sinin davacıdan alınarak hazine adına gelir kaydına,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 54,40 -TL başvuru harcı, 75-TL tebligat ve müzekkere gideri, 850,00- TL bilirkişi ücreti ,—- üzere toplam 2.209,29- TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.957,78- TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.