Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/175 E. 2021/848 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/175 Esas
KARAR NO: 2021/848
DAVA: Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 12/05/2016
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu bağlamda müvekkilinin davalı şirkete olan borcuna karşılık—-üzere iki adet bono keşide edilerek teslim edildiğini, müvekkilinin alacaklarını gününde alamadığı için senetleri vadesinde ödeyemediğini, ancak —- olarak ödediğini, davalı tarafından teslim edilmesi gereken bonoların dava dışı —– ciro ettiğini, dava dışı şirket tarafından — ile takip başlatıldığını, ——- dosyası da müvekkili şirket alacağına haciz nedeniyle yine müvekkili şirket tarafından masraf ve harçlarla beraber —– ikinci kez ödendiğini, davalı şirket aynı bonolar için hem müvekkili şirkdtten bono bedellerini tahsil edildiğini, hem de dava dışı şirkete olan borcunu kapatarak sebepsiz zenginleşmeye neden olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle; müvekkili tarafından haksız yere ikinci kez ödenen ve davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olan —- davalıdan alındığını, davacı müvekkili şirkete ödenmesi ile, dava tarihinden itibaren —- en yüksek oranda faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının —-üreten firma olduğunu, üretim yapan firmalara açık hesapla sanayi boyası sattığını, bu kapsamda davacı ile —- ticari İlişkinin başladığını, müvekkilinin davalının talebi üzerine mal göndermeye başladığını, davalının da ödemelerini nakit veya müşteri çek ve senetleri ile yaptığını, davalının —- tarihinde davalıya — borcunun bulunduğunu, bu borca karşılık — adet müşteri senedi verdiğini, iş bu borcun —- düştüğünü, verilen senetlerin davalı tarafından piyasada kullanıldığını, sonrasında davalının alımlarına ve ödemelerine devam ettiğini, dava dilekçesinde bahsedilen —- tarihinde davalının davalı şirkete —- borcunun olduğunu, bu tarihte —bir ödeme yaparak borcun —düştüğünü, davalı şirket bu parayı senet bedeli olarak değil fatura bedellerine dayalı olduğunu ve hesaptan düşüldüğünü, yine bu ödemenin müşteri senedi ödemesi olarak senedi ihbar edene, açık hesap borcunu davalıya ödeyeceğini, davalıya şirketin yaptığı işlem doğru olduğunu, açık hesaba para geldiğini, müvekkil şirkette açık hesap alacağından düşüldüğünü, yani takas ettiğini, bu nedenle takas definde bulunduğunu, dolayısıyla — ödemenin açık hesaptan düşülmesinde hukuka aykırılık olmadığını, diğer ödemelerinde ——alacaklı hale geldiğini, açık hesabın devam ettiğini, mal alımı ve ödemeler yapıldığım, davacının daha önce bahse konu olan senetleri ödememesi üzerine icra takibi yapıldığını ve alacağın tahsil edildiğini, davacının bu tahsilatı müvekkilinden istemesinin doğru olmadığını, tahsilatların senede sayılması durumda davalıya açık hesabından —– alacaklı olması gerektiğini, dolayısıyla bu yaklaşımın hukuka ve nesafete uygun olmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,— sayılı dosyasına haksız olarak ödenen —-dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili istemine yönelik davadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda —- tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, verilen karar davalı vekili tarafından dosyanın istinaf incelemesine gönderildiği, —tarihinde tanzim edilerek davalıya verilen senetler — vadeli olduğu, davacı tarafından davalıya senet bedeli olarak banka kanalıyla — olarak yapılan ödeme tarihleri ise —- tarihi olup protesto tarihlerinden sonra davalı hesabına —-ödeme yapıldığı anlaşıldığı, davalı, davacı tarafından yapılan ödemeleri açık hesaptan mahsup ettiğini belirtip cevap dilekçesi ile mahsup savunmasında bulunduğu, davacının —– bonolara mahsuben ödemeler yaptığı sabit olup vade ve ödeme tarihleride dikkate alınarak tarafların ticari defter ve kayıtları da incelenerek, davacının bonolar haricinde açık hesaptan mahsubu gereken borcu bulunup bulunmadığı tespit edilerek ve dava tarihi itibariyle yapılan varsa fazla ödemenin tespiti gerektiği, —– maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayıldığı, tarafların davada ileri sürdükleri iddia ve savunmalarının bir kısmının hiç bir şekilde değerlendirilmemiş olması halide —-kapsamında değerlendirilmediği, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli ve esasa etkili olan delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkeme kararının —- maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, İstinaf incelemesiyle mahkememiz kararının kaldırılması sonrası yapılan yargılamada; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne uygun olarak oluşturulan tensibe istinaden anılan usul gereğince başlanılmış ve tahkikat yazılı yargılama usulüne göre yapılmış ise de; —- yapılan değişiklik gereğince yargılamaya basit yargılama usulü ile devam edilmesine, bundan sonraki süreçte —- düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmiş, taraf vekillerine basit yargılama usulünün görüleceği tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce istinaf kararı sonrasında yapılan yargılamada taraf ticari defterlerinin incelenmesi yönünde—- tarihinde karar verildiği, inceleme gün ve saatinin taraflara tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde taraf vekillerinin ilgili yıllara ait ticari defterlerinin sunulduğu, dosyanın —— bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen— tarihli raporda özetle; davacı — asıl alacak talebi üzerinden Davalı — İkame etmiş olduğu işbu alacak davasında; takdiri — ait olmak üzere, davacı şirketin davalı şirketten talep konusu yapabileceği alacağının —-olarak hesaplandığı, davacı — karşılık yapılan ödemelerin —edilmemesi halinde, davalı Şirketin, Davacı Şirketten Dava Tarihi itibarıyla —-, edilemeyeceği hususu hukuki Değerlendirmeye muhtaç olup, takdirinin— ait olacağı sonuç ve kanaatine varılmış olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı—- vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri gönderildiği, davalı vekilince dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdi edilmesini talep ettiği, mahkememizce—- tarihinde davalı vekilinin yeni bir bilirkişiye dosyanın tevdi talebinin dosya kapsamı göz önüne alınarak reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve— ilamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında —–öncesine dayalı yazılı bir sözleşmeye dayanmayan mal alım satımına dayalı cari hesap ticari ilişki olduğu, davalı şirketin mal satışı yaptığı, davacının da muhtelif tarihlerde ve tutarlarda banka havalesi, çek ve senetlerle ödemelerde bulunduğu, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde taraf şirketlerin ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ve tarafların defterleri arasında tam bir karşılıklılık olduğunun, — yılına devir gelen bakiye konusunda mutabık olduklarının,—- yılında devam eden ilişki kapsamında gerek mal alım-satımı gerekse ödeme konusunda herhangi bir çekişme olmadığının, davaya konu — — senedin davalı şirkete keşide edildiği — tarihinde, davacı şirketin davalı şirkete —borçlu durumda bulunduğu ve bu senetlerin borcuna mahsup edilmesi sonrasında—- borç bakiyesinin kaldığının, bu tarih sonrasında da ilişkinin sürdürüldüğü, davacı şirketin —- açıklamasıyla davalı şirkete — ödeme yaptığı —- tarihinde, davalı şirketin davacı şirketten faturalara dayalı açık c/h bakiyesinden kaynaklı olarak —- alacaklı durumda bulunduğunun ve davacı şirketten gelen bu banka ödemesini davalı şirketin açık c/h” tan mahsup ederek davacı şirketten olan alacağının —- indirilmiş olduğunun, davacı —– ödeme yaptığınun, yapılan bu ödemenin ödeme tarihinde davalı şirketin —- alacaklı durumda olduğunun ve bu ödemenin mahsubu sonrasında davacı şirketten —- alacak bakiyesinin kaldığının, devam eden işlemler sonrası tarafların —- tarihli — borç/alacak bakiyesinde mutabık olduklarının, bir diğer ifadeyle — tarihi itibarıyla davalı şirketin davacı şirketten —- alacaklı durumda olduğunun ve taraflar arasında mutabakatsızlık bulunmadığının, davacı şirketin —-açıklamasıyla gönderdiği ve ayrıca aynı tarihte aynı bankadan ayrı bir dekont mucibi olarak ve açık —– istinaden —- banka ödemelerini gerçekleştirdiğinin, bu ödemeler sonrası davacı şirketin davalı şirketten — alacaklı duruma geçtiğinin, — tarihinde yapılan — banka ödemesiyle de davacı şirketin davalı şirketten —- alacaklı duruma geçmiş olduğunun, davacı şirketin davalı şirkete gerçekleştirmiş olduğu——–vadeli senet için yapıldıklarının davacı şirketin davalı şirkete bu senetler haricinde kalan açık c/h borçlarına istinaden de —- tutarlı ödemeleri gerçekleştirdiğinin ve netice olarak davacı şirketin davalı şirketten —- alacaklı olduğunun yine davalının ——davacı şirketten alacaklı olduğunun gerekçeli, ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun bulunmakla hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilmesi karşısında davacı şirketin açtığı alacak davasında davalının takas talebinin de kabulü gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
—- dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Ayrıntıların gerekçeli kararda gösterilmesine,
3-Alınması gerekli —- davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan — peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bozma öncesi ve bozma sonrası yapılan —- bilirkişi ücreti ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin, davanın kabul ret oranına göre —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 8.792,18-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —–Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/09/2021