Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/172 E. 2022/378 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/172 Esas
KARAR NO: 2022/378
DAVA: Ticari Şirket (TTK’nun 531. Maddesi uyarınca Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ: 01/06/2020
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —-yılında kurulduğunu, ——- sermayesinin olduğunu, ortaklarının ———– olduğu ve sermayelerinin ——-olduğunu, —–haklarının eşit olduğu, davalı şirket, fikri mülkiyet hakkı kapsamında maliki olduğu——- geliştirilmesi, satış, pazarlama ve teknik servis hizmetlerini sunduğunu, davalı şirketin diğer ortağının davacıya hisse oranını bedelsiz olarak arttırmak için başvurduğunu ancak davacının kabul etmediğini, davalı şirketin diğer
ortağı vergi borcu dahil tüm ödemeleri kasıtlı olarak imza atmadıklarını şirketin itibarını zedelediklerini, şirkete ait yazılımın fikri mülkiyet hakkına izinsiz ve haksız olarak kendi adlarına ———–nezdinde tescil işlemi gerçekleştirdiklerini, şirketin izni olmadan şirkete ait yazılım 3. Kişilere —- satışı yapıldığını, ortak şirket kazançtan mahrum bırakıldığını, davacının davalı şirketten olan alacağının kasıtlı olarak ödenmediğini, şirkete ait yazılım temel kodları ve veri tabanları —— gasp edildiğini, davacı aleyhine diğer ortaklar tarafından hakız olarak süreli manupilatif şekilde suçlamalarda bulunduğunu, davacının müşterileri ile olan ilişkilerini bozmak istediklerini, davacının, davalı şirketin feshini talep etmekte haklı sebeplerinin olduğunu belirterek, Türk Ticaret Kanunu’nun 531. Maddesi gereğince şirketin feshine karar verilmesini yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirket duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçe sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 531. Maddesi uyarınca haklı sebebe dayalı olarak şirketin feshi talebidir.
Davalı şirket,—– tarihinde iki ortaklı olarak kurulmuş olup, her iki ortağında dosya içerisindeki Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesi sonucu eşit paya sahip oldukları ve yönetim hakkının da eşit olduğu, iki ortak tarafından temsil edildiği, temsilde ortak imza ile hareket edildiği tespit edilmiştir.
Dava konusu somut olayda; uyuşmazlık, —–hisseye sahip dava dışı diğer ortağın şirketin kötü yönettiği gerekçesiyle şirket işlerinin sekteye uğradığı belirtilerek davalı şirketin zarara uğratılıp uğratılmadığı ve bu durumun TTK’nun 531. Maddesi uyarınca haklı sebepler içerisinde yer alıp almadığıdır. Dosya içerisine —- tarihli bilirkişi heyet raporu ile taraflarca itiraz edilmesinden dolayı —— tarihli ek rapor alınmıştır.
6102 sayılı TTK 531. Maddesinde yer alan ‘haklı sebep ‘ konusunda herhangi bir açıklama gösterilmemiştir. TTK 245/1 maddesinde ‘haklı sebepler ‘ tarif edilmiş ve nelerin haklı sebep olabileceği bildirilmiştir. ———– yapılmaması ,toplantıya katılım olmamasına rağmen imzaların şüpheli şekilde tamamlanması, şirketin fiilen iflas etmiş ve borca batık bir durumda olmasına rağmen bu konuda genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılmaması”,”ortaklar arasında güven ilişkisinin kalmaması “,ortaklar arasında ciddi anlaşmazların olması “,” uzun süre pay sahiplerine kar payının dağıtılmaması ” gibi sebepler sayılmış ve “haklı nedenlerin her somut olayın özelliklerine göre mahkeme tarafından takdir edileceği belirtilmiştir”.———–
6102 sayılı TTK’nın 531. haklı sebeplerin varlığı halinde şirket sermayesinin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahiplerinin, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği, mahkemece, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, pay bedellerinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenmesi suretiyle davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme de karar verebileceği öngörülmüştür. Şirketler hukuku bakımından şirketin devamlılığının sağlanılması esas olup; düzenleme uyarınca, ekonomik değer taşıyan şirketin feshi yerine şirketi ayakta tutacak diğer çözüm yollarının hakimce değerlendirilmesi zorunlu kılınmıştır.
Davalı şirketin ——- incelenmesi sonucu iki ortaklı olarak müşterek imza ile yetkili toplam —- sermaye ile kurulduğu tespit edilmiştir.—-yıllarına ilişkin davalı ——- ticari defterlerinin incelenmesi sonucu açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olduğu tespit edilmiştir. —- tarihli mali tablolarına göre sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının TTK’nun 376/1 maddesi kapsamında öz kaynaklarının yeterli olmadığı, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının 1/3’nün TTK’nun 376/2 maddesi kapsamında öz kaynaklarının yeterli olmadığı, borca batık durumunda olduğu, öz kaynaklarının —-olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirketin —- olduğu, — olduğu,— yılında tekrar düşüşe geçerek — olduğu —– yılında satışlarının bir önceki yıla göre —oranında azaldığı tespit edilmiştir. Yine davalı şirketin ortağı olan davacıya —— kaydi borcunun olduğu, ortağı —- kaydi borcunun olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirketin —- davacının elinde diğer —-hissesi ise dava dışı ortak —– ait olup davacının iddiası davalı şirketin kötü yönetilmesi sebebiyle zarara uğratıldığıdır. Bu iddialardan bir kısmı davalı şirketin, diğer ortak tarafından ——- kasıtlı olarak ödeme konusunda imza atılmadığı, şirketin itibarinin zedelendiği, şirkete ait yazılım fikrinin şirketten izin alınmaksızın kendi adlarına tescil işlemi gerçekleştirildiği, yine şirketin izni olmadan şirkete ait yazılımın üçüncü kişilere satıldığı, davacıların şirketten olan alacağının kasıtlı olarak ödenmediği belirtilmiş ise de davalı şirketin —- yılı içerisinde satışlarında —– azalma olduğu, borca batık durumda olduğu, davacı ortağın şirketten alacağı olduğu tespit edilmesine rağmen TTK’nun 531. Maddesi uyarınca dava dışı —— hisseye sahip diğer ortağın ihmal veya kastı ile hareket ettiğine dair iddiaların ispatlanamadığı, bu hali ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı herhangi bir sebep tespit edilemediğinden açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/04/2022