Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/155 E. 2021/45 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/155 Esas
KARAR NO: 2021/45
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2014
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; işveren —– taşeron sıfatıyla müvekkili arasında çelik işleri ile ilgili —tarihinde sahada iş tarifinin alınmasıyla, —- tarihinde işin açık tanımı ile belirtilmiş fiyat teklifi ve sözleşme metninin davacı tarafından davalı şirkete verildiğini, —– davalıya göndermiş oldukları sözleşme taslağına cevaben sadece ödeme şartları revizyonu ile sözleşmeyi imzalayarak karşılıklı imzaya açtığını, bu mutabakat neticesinde davacının sigorta açılışı yaparak sahada çalışmalara başlandığını, daha sonrasından davalı şirket tarafından proje onayı için iş durdurulduğunu ve kendilerine verilen çelik imalat projesi kapsamında dış saha platform ayak ölçülerinin değiştirilerek imalata devam edilmesinin istediğini, imalatların talep edilen değişikliğe göre tekrar yapıldığını, sözleşmede tanımlı işin tamamlandığını, davalı şirketin montajını yapacakları 2 adet tankların imalatlarının fabrika tarafından tamamlanmadığı gerekçesiyle kendilerini beklettiklerini, sözleşmede olmadığı halde ilave iş yapılması istendiğini, fiyat konusunda anlaşılabileceğinin belirtildiğini, çelik imalatlarına ait hak edişin bekletildiğini, daha sonra o ana kadar hiç gündemde olmayan ve sözleşmede yer almayan ara kat platformunun müvekkili tarafından yapılmasının üçlü görüşmede karara bağlandığını, ara platformun ödeme konusunun halledileceğinin o günkü toplantıda belirtildiğini, davalı yanca ara kat platformu sonrası diğer montaj işlerinin de davacı tarafından yapılması istendiğini ve bundan dolayı ödemede mağduriyet olmayacağını, ekipman montaj ve borulama projesinin uygulamaya yörelik olmaması sebebiyle bina yüksekliğinin —— yükseltilmesine karar verildiğini, uzatma işleminin gerçekleştirildiği ve çatı tekrar kapatılarak imalat ve montajlar yapıldığını, dış saha tanklarının montajında sorunlar yaşandığını, sonuç olarak süreç içerisinde karşılaşılan sorunlar müvekkili tarafından takip edilerek çözüme kavuşturulduğunu belirterek; alacağının sübutuna, ——– dosyaya davalıca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı, icra dosyasına bilerek haksız itirazda bulunduğundan, alacakta muayyen ve likit olduğundan kendisinin %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacı ile müvekkili arasında —- tarihli yüklenici sözleşmesi ile ———- bedelle verildiğini, işin sabit ücretli eser sözleşmesi olduğunu, sözleşme kapsamında yapılacak işlerin çelik konstrüksiyon platform projesi kapsamındaki mevcut çatının sökülerek bitişiğindeki çelik konstrüksiyon yapı kotuna kadar yükseltilmesi, imalat, montaj işleri ve çatının ortak kotta kapatılması işi olduğunu, işin yapım koşullarının ücretin sözleşmede açıkça kararlaştırıldığını, davacı ayıplı imalatlar yaptığını, bu hususta ve iş güvenliği hukukuna uygun çalışması konusunda uyarıldığını, davacının uyarılan dikkate almadığını, müvekkili tarafından sözleşmenin başında ——- tutarında faturanın iyi niyet göstergesi olarak ödendiğini, iş tamamlanmadığından ve tamamlanan kısmının da ayıplı olduğundan işin kalan kısmı için ödeme yapılmadığını, davacı şirketin —- tutarındaki—- priminin müvekkili tarafından ödendiğini, eksik ve ayıplar işler dolayısıyla 3. kişi durumundaki——– karşılığı yaptırıldığını, davacıdan sözleşme dışında başka bir ilave iş yapması istenmediğini, davacının mail yazışmalarını kabul etmediklerini belirterek; davanın reddine, yasal dayanağı olmadan açılan dava sebebiyle davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile; —- icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda —– tarihinde davanın reddine karar verildiği, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulduğu, —– sayılı ilamı kararın kaldırılmasına karar verilmiş olduğu görüldü.
———- sözleşme bedeli götürü olarak belirlendiği, götürü bedel eser sözleşmelerinde yüklenicinin talep edebileceği alacak veya iş sahibinin fazla ödemesinin belirlenebilmesi için öncelikle eksik ve ayıplı işler de dikkate alınarak işin fiziki olarak gerçekleşme oranı belirlenir ve bulunan bu orana kararlaştırılan bedel uyguladıktan sonra elde edilen tutardan ispatlanan veya kabul edilen ödemeler düşülerek sonuca ulaşılır. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda seçenekli olarak yapılan hesaplamalarda işin bedeli belirlenerek nefaset indirimi ve ödemeler düşüldüğü, oysa, sözleşme götürü bedel olarak imzalanmış olup, kural olarak yüklenici işi bu bedelle edimini ifa etmek zorunda olduğu, yani, bilirkişi yapılan işin bedelini yeniden belirleyemeyeceği, az yukarıda da belirtildiği üzere kararlaştırılan bedele gerçekleşen fiziki oran uyguladıktan sonra bulunan iş bedelinden varsa ödemeler de düşülerek hesaplama yapılması gerekeceği, belirtilen ilkeye aykırı yol ve yöntemle düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde davanın reddine dair verilen karar hatalı olduğu, açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6.bendi gereğince kaldırılarak, bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen şekilde hesaplama yapan bir bilirkişi ek raporu alınarak sonucuna uygun karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine” karar verildiği görülmüştür.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında ——- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve ——- ilamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında çelik imalatı ve montaj işini konu alan götürü bedelli eser sözleşmesinin imzalandığı, davacının yüklenici, davalının ise işsahibi olduğu, davacının bakiye bedelin ödenmediği, davalının ise işin eksik ve ayıplı iş yapıldığı iddiasının bulunduğu, istinaf bozma ilamı öncesinde alınan bilirkişi raporunda bedelin yeniden belirlenmesi dışında eksiklik bulunmadığı değerlendirildiğinden yargılamanın makul sürede ve en az giderle sonuçlanması gerektiği anlaşılmakla mahkememizce ek rapor alınmasına gerek görülmemiş, bilirkişi raporunda çelik imalatı ve montajı %15 ve antipas ve boya uygulaması için %20 oranında kusur ve eksiklik bulunduğunun belirlendiği, buna göre taraflar arasında kararlaştırılan bedelin —–götürü bedelden düşülmesi halinde davacının davalıdan ——- alacaklı olduğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş ayrıca davaya konu alacağın bilirkişi raporu tespit edilmesi sebebi ile likit olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varıldığından davacı yararına icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının —- sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın —— yönünden iptali ile, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davaya konu alacağın bilirkişi raporu tespit edilmesi sebebi ile likit olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varıldığından davacı yararına icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına,
3-Reddedilen kısım yönünden ise kötüniyetli takip başlatıldığına ilişkin delil bulunmaması sebebiyle kötüniyet tazminatı istemin reddine,
4-Alınması gerekli 433,36-TL harçtan peşin alınan 739,15-TL harcın mahsubu ile 305,78-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça peşin yatırılan 433,36-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 215,5‬-TL posta ve tebligat ücreti, 2.755,40-TL talimat bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.996,10-TL yargılama giderinin, davanın kabul ret oranına göre 299,61-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.931,27-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..19/01/2021