Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/137 E. 2021/767 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/137 Esas
KARAR NO: 2021/767
DAVA: Alacak (Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı )
DAVA TARİHİ : 14/09/2011
KARAR TARİHİ: 08/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —-davacı şirketin, —– aldığı dağıtıcı lisansı doğrultusunda —- faaliyet gösterdiğini, ——- imzaladığını, davacı şirketin, davalı şirket adına kayıtlı bulunan —- numaralarında kayıtlı bulunan taşınmazın —- başlamak üzere onbeş yıl süreli intifa hakkını aldığını, davacı şirketin bu taşınmazın — olarak kullanılması ve işletilmesine yönelik olarak da davalı şirketle —- tarihli —- sözleşmeleri imzaladığını, davalı bayi şirketin, intifa hakkı davacıya ait olan taşınmazı ve üzerindeki———olarak işletmeye başladığını ve sözleşmelerin feshedildiği—– faaliyette bulunduğunu, —- müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını ve böylece davalı şirketin sözleşmeden ve ticari ilişkiden doğacak tüm borçlarını ödemeyi garanti ettiklerini, — — intifa/kira sözleşmelerinin —incelemesi sonucunda — resmi internet sitesinde bir duyuru yayınladığını,—– anlaşmalara ilişkin grup muafiyet tebliğinde koşulları belirtilen muafiyetten yararlanabilmek bakımından alıcılar üzerine getirilen rekabet yasağının süresinin — gerektiğine, taraflar arasında bayilik sözleşmesiyle ilgili, bağlantılı kredi sözleşmesi, ekipman sözleşmeleri, uzun süreli kira sözleşmeleri ya da uzun süreli intifa hakkı tanınması gibi şahsi ya da ayni hakların da rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağını, bu tür sözleşmelerin varlığı halinde beş yılı aşan süreler bakımından —- tebliğde tanınan muafiyet koşullarının ortadan kalkacağına, dikey anlaşmalarda yeralan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin—-maddesiyle uyumlu hale getirilmesine ilişkin geçiş süresinin — tarihinden başlayıp — tarihinde sona erdiğine, bu çerçevede,— tarihinden önce yapılmış olan ve süresi beş yılı aşan sözleşmelerin, —- tarihine kadar tebliğde yer alan muafiyetten yararlanabileceğine ve bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkacağına, bu tarihten itibaren intifa hakkı çerçevesinde bayilerin yeniden sözleşme yapmaya zorlanmaları halinde—-maddesi çerçevesinde işler başlatılacağının ilgili taraflara bildirilmesine” karar verildiğini, böylece —– tarihine kadar tüm sözleşmelerin ve bu kapsamda kira/intifa sözleşme sürelerinin beş yıldan fazla olamayacağına ve bu tarih itibariyle sözleşmelerin sona ereceğine karar verildiğini,—— dağıtım şirketleri tarafından dava açılmışsa da ret ile sonuçlandığını, bu nedenle taşınmaz maliki olan davalı şirket ile davacı arasında imzalanan intifa sözleşmesinin süreyi aşan kısmının ifasının hukuken imkansız hale geldiğini, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan intifa hakkına konu sözleşmenin — imzalanmış olması nedeniyle— doğrultusunda ek sözleşme imzalanarak— tarihine kadar geçerli olan sözleşme süresinin, —- tarihinden itibaren beş yılın sonunda sona ermesinin kararlaştırıldığını ve buna göre sözleşmenin —- tarihinde sona ereceğinin hükme bağlandığını, taraf şirketler arasında bu şekilde imzalanan sözleşmeye göre ilişkinin sürdürüldüğünü, davacı şirketin sahip olduğu intifa hakkının —- tarihinde sona erdiğine ilişkin olarak davacı şirket tarafından davalı şirkete —-sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve sözleşmenin ——- sona erdiğinin ihtar edildiğini, aynı ihtarname ekinde intifa hakkının terkinine ilişkin yetki içeren vekaletnameyi davalı tarafa gönderdiklerini ve intifa hakkının da sona erdiğinin bildirildiğini, davalı şirket tarafından—- ihtarnamesinin gönderildiğini ve sözleşmeleri feshettiği hususlarını ihtar ettiğini, yukarıda alıntı yapılan rekabet mevzuatı uyarınca —– duyuruda “Belirtilen anlaşmaların beş yılı aşan süreler bakımından —-kapsamında yasak bir anlaşma olarak değerlendirileceği ve yine aynı —-maddesi gereğince de geçersiz hale geleceği ve bu geçersizlik nedeniyle yerine getirilmiş edimlerin istenmesi halinde tarafların iade borcunu — —- tabi olacağı, tarafların beş yılı aşan süreler bakımından münasip bir tazminat ödemek durumda kalabilecekleri” açıklamasının yapıldığını, buna göre taraflar arasındaki ilişkinin —-maddeler çerçevesinde tasfiyesi gerektiğini, buna göre müvekkilinin ——– tarihinde bitecek olan intifa hakkının ve taşınmaz üzerinde ——– davalı şirket tarafından işletilmesine yönelik imzalanan bayilik ve işleticilik sözleşmesiyle protokollerin beş yılı aşan sürelerinin geçersiz hale gelmiş olması nedeniyle, sözleşmenin bakiye süresi için davalı tarafın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade borcunun bulunduğunu, buna göre davalı şirketin maliki ve işleteni olduğu — yapılan intifa bedeli/gayri maddi hak bedeli ve yatırım bedeli ödemelerinin fesih ihtarnamesinde gösterilen — tarihinden sonraki döneme tekabül eden bakiyelerin iadesini ihtar ettiklerini, davalıya —-sayılı ihtarnamesi gönderilerek, işleticilik ilişkisinin devam edeceğine güvenilerek davacı şirket tarafından, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, —-tarihli fatura ile kanopi bedeli, — fatura ile de saha betonu olmak üzere yapılan harcama toplamı olan—- sözleşmenin erken feshi nedeniyle bakiye döneme ilişkin kısmı olan — tarihine kadar güncellenmiş tutarı olan — ödemesini ihtar ettiklerini, davalının ödeme yapmaktan kaçındığını belirterek sonuçta, —- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Yetki itirazında bulunarak — yetkili olduğunu, öncelikle zamanaşımı definde bulunarak —- zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiş, davalı kefillerin sadece imzalarının bulunduğunu, kefalet limitlerinin belirsiz olduğunu, bu nedenle sorumluluklarının söz konusu olmayacağını, esas yönünden ise, akaryakıt sektöründe dağıtım şirketleri arasında acımasız bir rekabet bulunduğunu, davacının taleplerinin haksız olduğunu, davacının bu akaryakıt istasyonu için yaptığı harcamaların yatırım harcamaları olduğunu, —- sözleşme süresinin sınırlandırıldığını, buna göre sözleşmenin sona erdirildiğini, yasa gereği sona eren sözleşme nedeniyle borçlarının bulunmadığını, bir kısım malların davalıya ariyet olarak hibe edildiğini, davacının basiretli davranmak zorunda olduğunu, ariyet olarak teslim edilen malların davacıya iade edildiğini, teslim tutanaklarının ellerinde olduğunu, diğer harcamaların hibe niteliğinde olduğunu, sebepsiz zenginleşme adı altında bunların istenemeyeceğini, bu taşınmaz üzerine—— yapmış olan davalının lüks ve pahalı konutlar yapma şansını kaçırdığını, onbeş yıl için öngörülen intifa süresine davalı tarafça biçilen değerin—- olduğunu, bu sürenin —- bölümünün kullanıldığını, talebe konu faturaların intifa bedeli olmayıp gayri maddi hak bedeli olduğunu, bunların istenemeyeceğini, sebepsiz zenginleşme söz konusu olmadığını, sözleşmenin—- göre sözleşme süresinin sona ermesi halinde taraflarca bağlayıcı olmaktan çıkacağını ve yürürlükten kalkacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibariyle, intifa sözleşmesi ve bayilik sözleşmesi uyarınca taşınmaz üzerine yapılmış olan yatırım bedellerinin, sözleşmenin rekabet hukuku uyarınca erken feshi nedeniyle, bakiye döneme isabet eden kısmının—— sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili için açılmış bir alacak davasıdır.
Davacı, — ile davalı şirket adına kayıtlı bulunan—-numaralı kayıtlı bulunan taşınmazlar için — tarihinde başlamak üzere—süreli intifa hakkı alınmış olup ardından davalı şirketi ile — tarihinde bayilik ve işletmecilik sözleşmesi ve ek sözleşme imzalanmıştır. Ardından davacı —– tarihine kadar geçerli olmak üzere akaryakıt satış ve servisinin bulunduğu taşınmaz üzerinde intifa hakkı tesis edilmiştir. Bedel olarak da —belirlenmiştir.— yayınladığı duyuru —- tarihine kadar tüm sözleşmelerin ve bu kapsamda kira/intifa sözleşme sürelerinin—- fazla olamayacağı ve bu tarih itibariyle sözleşmelerin sürelerinin sona ereceği karar altına alındığından taraflar arasında — imzalanan bayilik sözleşmesi ile —- tarihinde sona ermesi gerekmesine rağmen taraflar arasındaki ilişkinin bilirkişiler tarafından tespit edildiği üzere — tarihine kadar devam ettiği anlaşılmaktadır.— kararı ile sözleşmelerin sona erme tarihi —olması gerektiği ancak taraflar arasındaki sözleşmenin— tarihine kadar devam ettiğinden sözleşmenin sona ermesi gereken tarih olan — tarihinden itibaren fiili olarak devam — tarihine kadar taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak edimlerini iade etmekle yükümlüdür.
Mahkememizin —- kararı ile; Mahkememiz tarafından talimat yoluyla keşif yaptırılmış, gelen raporda intifa tesis edilen —– üzerinde —-olmadığı, arsa üzerinde —– inşaatı bulunduğu belirtildiğinden ve yine dosya içerisine gelen —– hakkı tesis edilen taşınmazların üzerindeki yapıya —tarihinde yapı ruhsatı verildiği tespit edilmiş olup davanın REDDİNE, karar verilmiştir.
—- — intifa hakkı bedeli olarak——– ödendiği yazılı olup bu hususun aksi kanıtlanamadığı sürece intifa bedelinin —- olarak kabulü gerekir, mahkemece intifa hakkının tesis edildiği tarih ile terkin edildiği tarih toplam sürenin intifa süresinden indirilmesi ile bakiye süre için —- davacının talep edebileceği intifa hakkı bedelinin tespiti ile bu miktar üzerinden intifa hakkı bedelinin lehine, intifa hakkı terkin edilen davalı —- tahsis edilmesi gerektiği hususunun gözetilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilerek dosya yeniden mahkememize gönderilmiştir.
Bozma ilamından sonra dosya içerisine — tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
—resmi senedin incelenmesi ile — taşınmaz üzerinde arsa vasıfı olarak davalı —- bedelli olarak — davacı— edilmiştir. Taraflar arasında –tarihi—– akdedilmiş olup normal bitiş tarihi —olmasına rağmen —- yayınladığı karar ile intifa süresinin en fazla — olması gerektiği, bu süreninde bitiş tarihinin –olduğu, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin —- kadar fiili olarak devam ettiği anlaşıldığından sözleşmenin bitim tarihinden sonra tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak aldıklarını geri vermeleri gerektiği, ——–üzerinden intifa bedeli oluşturulduğu, kıstelyevm hesaplama usulüne göre intifa hakkı süresinin toplam — edildiği, ancak fiili olarak—sürdüğü, yapılan hesaplama ile intifa bedelinin —- olduğu tespit edildiğinden açılan davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
— temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMLERİN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde teminatın davacıya iadesine,
3-Karar harcı 1.379,58 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 10.938,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.558,96 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın peşin olarak yatırdığı harçtan tahsil edilen 1.379,58 TL karar harcının davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 27,10 TL ilk masraf, 1.150,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.377,10 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 147,43 TL sinin davalılardan müştereken tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan 110,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 106,98 TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalılara ödenmesine, kalan tutarın davalılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 52.870,30 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021