Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/135 E. 2022/144 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/135 Esas
KARAR NO: 2022/144
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/03/2020
KARAR TARİHİ: 24/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, borçlu şirkete —— teslim ettiğini, satılan ürünler piyasa fiyat rayicinde ürünler olduğunu, seri üretim ürünler olmayıp davalının siparişine göre üretildiğini, davalı borçlu tarafından müvekkili şirkete — tarihinde — ödendiğini, Müvekkili şirket tarafından ilk fatura olan —- bedelli fatura kesildiğini, fatura borçlu şirkete —– aracılığıyla gönderilmişse de, adreste kimse olmadığı için iade olduğunu, —tarihinden itibaren ise müvekkil şirket borçluya ulaşamadığını, işbu sebeple, —- bedelli fatura da ekinde gönderilmek suretiyle, cari hesap olan — ödemesi ihtaren bildirildiğini,— aracılığıyla borçlunun elektronik tebligat adresi olan — yapılmak istenmiş ancak elektronik adreşini kullanmadığı ortaya çıktığını, bu sebeple— tebligat gönderildiğini, borçlu şirketin— kayıtlı adresine gönderilen tebligat —- açıklaması ile iade olduğunu, tüm bu sebepler ile —- sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, işbu karar ile — dosyası ile ihtiyati hacze çıkıldığını, —- ile başlatılan icra takibinde ihtiyati haciz uygulamasında davalı borçlu şirketirn yetkilisi mahale geldiğini ve önce mahallin kendisine ait olmadığı malların kendisine ait olmadığı beyan ettiğini, sonrasında oğlunu göndermiş ve bu kez de oğlu tarafından mahaldeki dükkanı babasına ait olmadığı kendisine ait olduğunu beyan etttiğini, borçlu yalnızca borcundan kıjrtulmak amacıyla asılsız iddialarda bulunarak mahalde icra memuruna zorluk çıkardığını ve ihtiyati haciz işlemine polis eşliğinde devam edilmek zorunda kalındığını, tüm bu hususlar sonucunda davalı borçlu tarafından ilamsız icra takibine itiraz edildiğini, işbu itiraz dilekçesinde dükkanını ihtiyati haciz yapılan mahale taşıdığını malların müvekkil tarafından oraya kurulduğunu kabul ettiğini, anlaşılacağı üzere, davalı borçlu yalnızca kötü niyetli olarak borcundan kurtulmaya çalışarak birçok asılsız iddiada bulunulduğunu, haksız yere ilamsız icra takibine itiraz edildiğini, davalı borçlu itiraz dilekçesinde müvekkilin kendisine icra takibine ilişkin irsaliyelere konu dolapları sattığını bu sebeple de borcu olduğunu kabul etmiş hem de firmamızın borcu yoktur şeklinde itirazda bulunulduğunu, izah edilen nedenlerle davamızın kabulü ile davalı borçlunun—– takip dosyasında ileri sürdüğü itirazlarının iptaline ve duran icra takibinin vekalet ücreti, faiz, diğer masraflar ve sair hususlar yönünden devamına, davalının takip miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd. maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,— celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, — davacının—kayıtları celp edilmiş—davalının —celp edilmiş— davacının ticari sicil kayıtları celp edilmiş,– ——-kaydı bilgileri celp edilmiş,— üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınmış ve incelenmiş, —- tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle, ——-Davacı şirket tarafından ibraz edilen —–yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve dava konusu ile sınırlı kaymak kaydıyla defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olmadığı, davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri ——- takdirinde olduğu, Davalı şirket, inceleme günü olan —- tarihinde Mahkemenin kalemine gelmediği, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, iş bu sebeplerden dolayı davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, Davacı şirketin ticari defter ve dava dosyasındaki evraklardan anlaşıldığı üzere; takip tarihi olan — tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi — alacaklı olduğu ancak davanın iki tarafının da kabul etmiş olduğu davalının davacıya — ödediği tutarın davacınım ticari defterlerinde kayıtlarında olmadığı, iş bu ödemenin davacı şirket kayıtlarına alınmasından sonra davacının davalıdan kaydi alacağının — olması gerektiği ayrıca davalının davacı adına —- senet düzenlediği iş bu ödemenin de davacının kayıtlarında olmadığı, neticesinde davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle alacağının olmadığı — Davacı —-fatura ettiği, ancak taraflar arasında yapılan —- toplami tutarının — olabileceği, iş bu tutarı davalının dava dosyasına sunduğuİ resmi olmayan — davalının icra dosyasındaki itirazı ile doğruladığı, Tarafların —- bildirimlerinin uyumlu olmadığı, davacının davalı adına düzenlediği faturayı davacı şirketin ilgili —— bildirdiği ancak davalının bildirimde bulunmadığı, davacının icra takibini asıl alacak üzerinden açtığı işlemiş faiz talep etmediği, davacı şirketin davalı şirketteti takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında İcra Dairesi’nce hesap edilebileceği, davacının icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise —- ait bulunduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulmadığı, davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır. Davalı tarafından—-sayılı dosyasına sunmuş olduğu borca itiraz dilekçesi ile davacıdan——- aldığını ve karşılığında — nakit, — vade tarihli senet ile — tarihli senet verdiğini—– beyan etmiştir. Başka bir deyişle dosya kapsamında her ne kadar davacı ticari defter ve kayıtlarından bir tespit yapılamamış ise de; davalının icra dosyasına sunduğu— tarihli borca itiraz dilekçesi dikkate alındığında; davalının, davacı tarafça talep edilen alacağın — kısmını kabul ve ikrar ettiği anlaşılmakta ve bu miktar yönünden nakit ve senetle ödeme yaptığını iddia etmektedir. Dolayısı ile davalının kendi kabulünde olan —-yönünden ödeme iddiasını ispat etmesi gerekmekte olup, anılan miktarın ödendiğinin ispat yükü davalı taraftadır.
Ancak dava dilekçesi ve dosya içeriği dikkate alındığında davacı tarafından dava konusu —– bedelinin — olduğunu ve davalı tarafından sadece –nakit ödemede bulunduğunu, bakiye alacak için icra takibine — üzerinden takibe geçildiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca davalı tarafından ileri sürülen senetlerin iş bu davaya konu —– alacağı için verilmediğini, farklı bir ticari ilişki kapsamında verildiğini, davalının senet ile ödeme iddiasını kabul etmediğini beyan etmektedir.
Mevcut dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu, tarafların kabulleri dikkate alındığında; davacının dava konusu —— bedelinin — olduğunu yöntemince ispat etmesi gerekir. — Davalının ise nakit ödeme hariç — kısmın senet ile ödendiğini, bahse konu senetlerin iş bu davaya konu alacak için verildiğini ve —–bedelinin —- olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Dava konusu miktar dikkate alındığında davacının ve davalının iddialarını yazılı delille ispatlaması gerekmekte olup, tanık dinlenilmesi mümkün değildir.
Eldeki dava da, davacının yemin deliline dayanması ve yemin deliline başvurmak istemesi sebebiyle davalı adına yemin davetiyesi çıkarıldığı, davalının icra dosyasına sunduğu ödeme iddiası yönünden ise davacı şirket yetkilisinin resen isticvabına karar verilmiştir. Mahkememizin —-tarihli celsesinde davalı şirket yetkilisinin usulüne uygun yemin davetiyesine rağmen duruşmada hazır olmadığı, davacı şirket yetkilisinin isticvap için hazır olduğu görülmüş, davacı şirket yetkilisi isticvap edilmiş, davacı şirket yetkilisi tarafından davalı tarafça icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesi ile ileri sürülen senetlerin iş bu dava konusu —- bedeline ilişkin olmadığı beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamında davacı ve davalı taraf (borca itiraz dilekçesi) beyan ve iddiaları, davacının isticvap beyanı ve davalı şirket yetkilisinin yemin davetiyesine rağmen duruşmaya katılmaması dikkate alındığında dava konusu —- bedelinin davacı taraf iddiası doğrultusunda — olduğu, davalı tarafından ileri sürülen ödeme iddiasının ve senetlerin uyuşmazlık konusu buzdolaplarına ilişkin olmadığı, davalının bozca itiraz dilekçesine konu ödemelerin dava konusu buzdolabına ilişkin olduğunun yöntemince ispat edilemediği, davalı şirket yetkilisinin usulüne uygun yemin davetiyesine rağmen duruşmaya gelmemesi sebebiyle dava konusu olan — dosyasına konu cari hesap alacağının — toplamının davacının iddia ettiği gibi — olduğunu ikrar ve kabul etmiş sayılacağı anlaşılmış, davanın kabulüne, davalının—-sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.—- Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —- üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının —– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin aynen DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 3.022,03-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 534,51-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 221,20-TL harç olmak üzere toplam 755,71-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.266,32‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 534,51-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 221,20-TL harç olmak üzere toplam 755,71-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 128,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 850,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.040,70-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 6.551,20-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/02/2022