Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 E. 2020/268 K. 01.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/130 Esas
KARAR NO : 2020/268
DAVA : Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 22/03/2020
KARAR TARİHİ: 01/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin uzun yıllardır denizcilik sektöründe faaliyet gösterdiğini, gemilere ortaklık yaparak geçimini sağladığını, ——————- oranında hissedar olduğunu ve bu gemileri çalıştırarak para kazanması için güvenerek davalının sahibi olduğu ————- davalı …’ya bıraktığını, …’nun, müvekkilinin hissedarı olduğu ——- isimli gemiyi müvekkilinin hiçbir onayı ve dahili olmaksızın yaklaşık———– bedel ile üçüncü bir şirkete satttığını, …’nun bu gemileri yıllar içinde işleterek gerek şirketinin, gerekse şahsının malvarlığında son derece ciddi iyileşmeler kaydettiğini, buna rağmen davacı müvekkiline gemilerin işletilmesine karşılık hiçbir ödeme yapıldığını, —— davalı …’nun, önce müvekkiline ulaştığını ve kendisinden——— isimli gemiye % 20 oranında ve yine ————- gemiye % 5 oranındaki hisselerini satın almak istediğini beyan ettiğini, bu yönde görüşmeler başladığını,——- davalı … ile diğer hissedar ——- tanıklığında yapılan ———başlıklı sözleşme ile her iki gemideki hisselerini satın almayı ——- tarihli taahhütname ile taahhüt ettiğini ve bu taahhüdü karşılığında—————tarihli çek ile ——— ödeme yapmayı kabul ettiğini, aradan geçen zamanda bu tutarın ödenmediğini, buna rağmen bu ödeme yapılmış gibi hareket edildiğini ve sözleşmeler yapıldığını, müvekkilinin hissedarı olduğu bir diğer gemi olan ——– gemisinin ise isim değişikliği yapılıp——- ismini aldıktan sonra, tamamen ortaklardan kaçırmak amacı ile işler durumda olduğu halde, —- ton başına ——- toplamda ———– bedel ile hurdaya verildiğini, böylece———– davalı şirket müdürü olması, gerekse hakim ortak olması dolayısı ile kanuna aykırı olarak, hile ve desise ile, yetkisi olmadığı halde davacı müvekkilinin izin ve onayı olmaksızın ortak olduğu ————– gemileri birini hurdaya vermek yoluyla ortadan yok ettiğini belirterek; davanın kabulü ile davalılara karşı kısmi dava olarak ——— bedelin davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, mahkemenin aksi kanaati halinde, hileli ve desiseli işlemler ile kendine menfaat sağlamak için müvekkilinin gemi üzerindeki hisselerini illegal yollardan yok eden, müvekkilinin ——— zararına yol açan—————————şirketi müdürü davalı ——— fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik davalılara karşı kısmi dava olarak ————– bedelin, kamu bankaları tarafından——– için uygulanan en yüksek mevduat faizi oranında faiz uygulanmak suretiyle oluşacak faiziyle birlikte alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; davacının hissedarı olduğu ve satıldığı iddia olunan gemilerin hisse bedellerinin tahsiline yönelik alacak davasıdır.
HMK. 138. maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almakta; Yargıtay———- Sayılı kararında da davanın tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığı kabul edilmiştir.” yönünde karar vermiştir.
TTK.m.1352 hükmünde (1) ”Deniz alacağı, aşağıda sayılan hususların birinden veya bir kaçından doğan istem anlamına gelir.”, anılan maddenin belirtilen bu 1. fıkrasında bu hususlar bentler halinde sayılmış olup, buna göre;
”t) Geminin mülkiyeti veya zilyetliğine ilişkin her türlü uyuşmazlık.
u) Geminin ortak malikleri arasında çıkan, geminin işletilmesine ya da gemiden sağlanan hasılata ilişkin her türlü uyuşmazlık.
v) Gemi rehni, gemi ipoteği veya gemi üzerinde aynı nitelikteki ayni bir yükümlülük.
y) Geminin satışına ilişkin bir sözleşmeden kaynaklanan her türlü uyuşmazlık.” hususlarının bu madde kapsamında deniz alacağı olduğu belirtilmiş, davanın da geminin mülkiyetini ilgilendiren, geminin ortak malikleri arasında çıkan, geminin işletilmesine ilişkin ve yine geminin satışına ilişkin düzenlendiği iddia olunan sözleşmeden kaynaklandığı, bu bağlamda bir alacak talep edildiği görülmektedir.
Uyuşmazlık, belirlenen bu haliyle Türk Ticaret Kanunu’ nun 5. kitabında düzenlenen deniz hukukuna ilişkin alacaklardan kaynaklanmakta olup, davaya bakmakla görevli mahkeme, denizcilik ihtisas mahkemesidir.
6102 sayılı TTK’nun 5/2. Maddesine göre: “…Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir…”
6762 sayılı TTK’nın 4.maddesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun —– tarih ve —– kararının 18. maddesi ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun ———-kurulup faaliyete geçirilen ————mülki hudutları olarak belirlenmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi’nin kararıyla ———. Asliye Ticaret Mahkemesi İstanbul mülki sınırları dahilinde deniz ticaret ve deniz sigortalarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevlendirilmiştir.
HMK 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması davanın görülebilmesi için gerekli dava şartıdır. HMK 115/1. maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını yargılamanın her safhasında resen nazara almak durumundadır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve Hakimler ve Savcılar Kurulu kararı gereğince somut uyuşmazlığın çözümünde özel mahkeme olarak denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatıyla ——– Asliye Ticaret (Denizcilik İhtisas) Mahkemesi görevli olduğundan; davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine; dava dosyasının görevli ———Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın T.T.K. 1352/l, HMK 1,114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK.’nun 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ———- Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına,
3-HMK.’nun 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ————– Mahkemeleri İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/04/2020