Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/129 E. 2020/794 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/129 Esas
KARAR NO: 2020/794
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2020
KARAR TARİHİ: 24/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin muris ———–işçisi olarak çalışmakta iken —— tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiğini, meydana gelen iş kazası, davacı müvekkillerin murisi —işverene ait — bulunan ———adresindeki ——– şantiyesinde çalışmakta iken, ——–seri numaralı yükleyici —— kullanan müvekkilleri murisinin, tüm çabalarına rağmen, iş makinası —– frenlerinin tutmaması nedeniyle —- uçurumdan düşmesi sonucu feci bir şekilde —– tarihinde hayatını kaybettiğini, duyulan elem ve ızdırabın karşılığı olarak, murisin annesi, babası ve kardeşleri için tarafımızdan ——— sayılı dosyası ile manevi tazminat talepli dava açıldığını, iş bu davada murisin babası ——— annesi —- kardeşi —- kardeşi ——, kardeşi—— kardeşi — için — kardeşi —– kardeşi —- kardeşi — olmak üzere toplam — manevi tazminatın —-kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri, vekalet ücreti ve yargılama gideriyle birlikte tahsili için işveren —– aleyhine tazminat davası açtıklarını, yargılama devam ederken, ——— sayılı dosyasında; — tarihli bilirkişi heyetince hazırlanan kusur raporuna göre İşveren———– olayda — oranında Kusurlu olduğunun, müvekkillerin murisi —— olayda —oranında Kusurlu olduklarına dair rapor ve ek rapor tanzim edildiğini, rapora itiraz ettiklerini, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, mahkemece verilen karar sonrasında alacakların tahsili için ——- sayılı dosyası ile—- tutar üzerinden ilamlı icra takibi yaptıklarını, ödeme emrinin borçlu vekiline —- tarihinde tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini, kesinleşen icra takibine rağmen —— tarafından bugüne kendilerine veya icra müdürlüğüne herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca ilamlı icra takibine konu ————–sayılı ilamını istinaf ettiklerini, halen dosya istinaf sürecinde olduğunu, davalı işveren yönünden kararın kesinleştiğini, fark tazminat talepleri ile ilgili olarak her türlü dava ve talep haklarını ve tüm yasal haklarını saklı tuttuklarını, İşveren—–arasında yapılan, —- tarihleri arası, — müşteri nolu,— poliçe numaralı ve kişi başına bedeni limit — kaza başına — olan işveren mali sorumluluk poliçesi yaptırıldığını,—-sayılı dosyasında yargılama devam ederken işveren—– tarafından, HMK. 61.madde hükmü uyarınca davanın —– ihbar edilmesi talep edildiğini, bu talep doğrultusunda, ihbar dilekçesinin bir örneğinin davalı —- gönderildiğini ve davalıya tebliğ edildiğini, —–sayılı davaya konu alacaklar için işveren—- aleyhine ——- sayılı dosyası ile asıl alacaklar ve faizi, mahkeme vekalet ücreti, harç ve yargılama giderleri olmak üzee toplam —–üzerinden ilamlı icra takibi yapıldığını, işveren tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle, işveren mali mesuliyet poliçe kapsamındaki hakların tahsili amacıyla, dava açmadan önce —— tarihli başvuru dilekçeleri ile davalı———–başvuru yapıldığını, başvuru dilekçelerinin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiğini,———— sayılı dosyası ile işverenden alacaklı oldukları tüm manevi tazminat, işlemiş faizleri, ilam vekalet ücretleri, yargılama giderleri, harç alacağı, icra vekalet ücreti, icra masrafları, tahsil harcı, takip sonrası faizleri ve maddi tazminat taleplerinin ve işlemiş faizlerinden, işveren ile davalı ——- poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile sorumlu olduklarını, arabuluculuk görüşmelerinden anlaşma sağlanamadığını iddia ederek ve fazlaya dair haklarını saklı tutarak; İşveren mali sorumluluk poliçesi limitleri dahilinde davalı ——- sayılı dosyasında hüküm altına alınan — manevi tazminatın — kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizleri ve mahkemece takdir edilen vekalet ücretleri, harç alacağı ve yargılama giderleri ve ——— sayılı dosyasındaki icra vekalet ücreti, icra masrafları, tahsil harcı ve ödeme gününe kadar ki işleyecek takip sonrası faizleri ve poliçe limitleri ile birlikte sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydı ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——hakkında iflas kararı verildiğini,————- sayılı dosyası ile iflas masası açıldığını, bu aşamadan sonra sigortalı şirketin temsil ehliyetinin bulunmadığını, sigortalı şirket adına yapılacak ödemelerde iflas masasının onayına tabi olacağından arabuluculuk görüşmelerine taraf olarak iflas idaresinin de eklenmesi gerektiğini, dava şartı arabuluculuk görüşmelerine sigortalı şirketin işlemlerini yürüten iflas idaresinin dahil edilmemesi nedeniyle yerine getirilmediğini, iflas aşamasında olan sigortalı adına ödeme yapılması söz konusu olmadığını, alacak talebi bulunanların iflas idaresine yönelik işlem yapması gerektiğini, davanın ——- sayılı dosyasına bildirilmesi ile iflas idaresinin davaya dahil edilmesi gerektiğini, İşbu dava açılmadan önce, müflis sigorta şirketinin iflas işlemlerinin yürütüldüğü ———- sayılı dosyadan kendilerine sigortalı şirkete borçlarının bulunması halinde iflas idaresine bildirmeleri istendiğini, sigortalı şirkete bir borçları olduğu kabul anlamına gelmemek üzere bu aşamada davacı tarafa ödeme yapılacak olması sigortalı şirket açısından mükerrer ödemeye sebep olacağından sigorta şirketine karşı mükerrerliğin önlenmesi gerektiğini, davacı tarafın alacağını iflas masasında kayıt altına alarak, iflas idaresinden talep etmesi gerektiğini, HMK md. 121 gereği delillerin kendilerine tebliği gerektiğini, tüm dosya delilleri kendilerine tebliğ edilmeden temerrüt olgusunun gerçekleşmeyeceğini, dolasıyla faiz ve fer’iler açısından müvekkili sigorta şirketinin bu aşamada sorumlu tutulamayacağını, dava dilekçesi ile kaza tarihi itibariyle faiz talebinde bulunulmuş ise de, müvekkil sigorta şirketine kaza tarihi itibariyle ihbarda bulunulmadığını, bu sebeple, müvekkili sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle faizden ve diğer ferilerinden sorumlu olması söz konusu olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin mezkur kazadan haberdar olmadığından icra vekalet ücreti, icra masrafları, tahsil harcı ve takip sonrası faiz taleplerinin reddi gerektiğini, İşveren Sorumluluk Sigortasının bir işyerinde işverene bir hizmet sözleşmesi ile bağlı ve —– Kanunu’na tabi çalışanların yükümlülüklerini yerine getirmesi esnasında uğrayacağı zararlar için işverene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına alan bir sigorta türü olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun kusur ve sigorta poliçesi ve limitleri dahilinde sorumlu olabileceğini, genel ve özel şartlar çerçevesinde, sigortacı tarafından verilen teminatın poliçede ——- belirlenen üst limit olan —- ile sınırlı olduğunu, dava dilekçesinin harca esas değer bölümünde — talep edildiğinin sonuç kısmında ise —- talep edildiğinin mahkemece tespit edilmesiyle mahkeme tarafından davacının talebinin açıklanması istendiğini, davacı tarafın talebinin — olduğunu belirttiğini, davacının iddia ve taleplerini kabul anlamına gelmemek üzere, işbu davaya konu poliçe limiti kişi başı —– ile sınırlı olması nedeniyle aşan talepler yönünden müvekkili sigorta şirketinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte poliçe limitini aşan tutarlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kusur raporu alınması gerektiğini, fahiş olan hasar talebini manevi tazminat taleplerini kabul etmediklerini, davacı tarafça talep edilen tazminat taleplerinin yüksek olduğunu, nev’ilerinin açıklanması gerektiğini, talep edilen alacaklar bakımından, sigortalı şirkete karşı açılmış derdest bir dava ve icra takibi mevcut olduğunu, alacak kalemlerinin hiçbirinde “Tahsilde tekerrür olmamak kaydı” yer almadığını, huzurdaki davanın, belirsiz alacak davası olarak görülmesi mümkün olmadığını, savunarak ve dava nedeniyle delil, karşı delil sunma haklarını saklı tutularak; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, sigortalı şirket iflas aşamasında olduğundan, davacının talebini iflas idaresine yöneltmesinin sağlanmasına, müflis sigortalı şirketi temsil yetkisi iflas idaresinde bulunduğundan iflas idaresinin davaya dahil edilmesine, harca esas değer ile sonuç bölümündeki talebin mübayeneti nedeniyle davanın usulden reddine haksız olarak açılmış bulunan davanın esastan reddine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle tüm dava masrafları, faiz ve sair fer’i taleplerinin reddine, ücreti vekaletin ve masrafların davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacıların murisi —– dava dışı ve davalının sigortalısı konumundaki işveren — işçisi olarak çalışmakta iken — tarihli iş kazası sonucu vefat etmesi dolasıyla ——- dosyasında yapılan yargılama sonucunda davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının dava dışı işveren ———- tarafından ödeme yapılmaması sebebi ile hükmedilen manevi tazminat ve ferilerinin davalı sigorta şirketinden tahsili istemiyle açılan alacak davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup dilekçeler teatisi tamamlanmış ve yöntemine uygun olarak ön inceleme duruşması yapılarak taraf iddia ve savunmaları kapsamında öncelikle dava şartları incelenmiştir.
Mahkememizdeki somut davada , davacılar talep edilen manevi tazminat ödemesine konu iş kazası neticesinde vefat eden — mirasçıları olup, davalı taraf ise iş kazasının meydana geldiği yerdeki iş sahibi dava dışı ——- iş yeri paket sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Tahsili talep edilen paranın ödenmesine konu uyuşmazlık iş kazasından kaynaklanmaktadır. Davalı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı —-ve davalı ile dava dışı şirket arasında ——–bulunduğu anlaşılmakla, düzenlenen poliçe niteliği itibariyle zorunlu poliçelerden olup dava mutlak ticari dava kapsamında kalmadığı gibi nispi ticari dava şartlarını da sağlamamaktadır. Davacıların vefat eden işçi —–mirasçıları sıfatıyla bu davayı açtığı davalının da yine dava dışı işveren şirketin sigorta poliçesini düzenlemesi sebebiyle davada davalı sıfatı ile yer aldığı anlaşılmakla, mutlak ve nispi ticari dava kapsamında kalmayan somut davada Ticaret Mahkemesi’nin görevli olmadığı, görevli mahkemenin uyuşmazlığın temeli nazara alındığında İş Mahkemesi olduğu kanaatine mahkememizce varılmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin İş Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli ———– Gönderilmesine,
3-HMK nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2020