Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/125 E. 2022/282 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/125 Esas
KARAR NO : 2022/282

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; —- günü davalı— sevk ve idaresindeki — plakalı araçla seyri sırasında, olay yerine geldiğinde, karşı yönden gelen –plakalı aracın seyir şeridine girmesi sonucu, meydana gelen trafik kazasında — plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı — yaralandığını, kazada davalı — 8/8 kusurlu olup, 27.300,00 TL para cezası ile cezalandırıldığını, müvekkilinin %35 oranında malul kaldığını, müvekkilinin evli olduğunu ve 5 çocuğunun olduğunu belirtmiş ve belirlenecek olan maddi ve manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen— aracın müvekkil şirkete — poliçesiyle sigortalı olduğu, sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında bedeni zararlarda azami 50.000,00 TL ile sınırlı olduğu, müvekkil şirket nezdinde hasar dosyası açıldığını, kendilerinin tespitleri baz alındığı davacıya davadan önce—tazminat ödediğini ve borcunun kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı –vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle usul yönünden yekti itirazlarında bulunduklarını, esas yönünden ise davacıya sigorta şirketince ödeme yapıldığını, davacının beden gücünü kaybedip kaybetmediğini, kaybettiyse hangi oranda kaybettiğinin belli olmadığını, çocuklarının bakıma muhtaç olmadığını, tedavi giderlerinin talep edilemeyeceğini, manevi tazminat talebinin de fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talepli alacak davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 16/02/2016 tarihinde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, verilen hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edildiği, —karar sayılı ilamında; ” davacı vekili fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile —maddi tazminat talep etmiş, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamadan sonra, 11.09.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini —- yükselttiği, davacı vekili baştaki istemini artırdığına göre 492 sayılı Harçlar Yasasının 1 ve 15. maddeleri gereğince yargı işlemlerinden harç alınır. Harcın alınmamış ya da eksik alınmış olması durumunda, yine aynı Yasanın 30. maddesi gereğince verilecek süre içerisinde, ilgilisi tarafından harcın yatırılmadığı veya eksik harcın tamamlanmadığı anlaşıldığı takdirde yargılamaya devam olunamayacağı öngörüldüğü, eldeki davada, davacı vekilinin —– talepli olarak dava açtığından peşin harcı yatırmadığı, daha sonra 20.05.2008 tarihli duruşma hazırlık tutanağında—- talebinin reddine karar verildiği ancak eksik harcın tamamlatılmadığı, ıslah dilekçesinde ise 666,00 TL üzerinden harç yatırılarak davanın ıslahı talebinde bulunduğu ancak bu haliyle dava değerinin 666,00 TL olduğu anlaşıldığından, mahkemece davacı vekiline, dava dilekçesinde talep ettiği — harcının tamamlanması için süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği, maluliyete ilişkin alınacak raporlar —- tarihinden —- —-Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği,— tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. — mevcut tıbbi belgelerin tetkikinde muayene kaydı bulunmadığından ve kişinin —— tarihinde vefat ettiği bildirildiğinden kişi hakkında maluliyetini gösterir bir rapor düzenlenemeyeceği bildirilmiş, davacının dosyaya sunduğu —-tarihli sağlık kurulu raporunda çalışma gücü kaybı oranının %35 olduğu, — tarihli raporda; davacının unduğu sağlık kurulu raporu incelenerek %37,2 maluliyeti olduğunu bildirilmiştir. Raporlar arasında çelişki bulunmakla birlikte davacının yargılama sırasında vefat etmiş olmasına göre mahkemece yapılacak iş , davacının kazaya konu tüm tedavi evraklarının getirtilerek mevcut bulgulara göre dayanak tedavi belgeleriyle birlikte —yürürlükte olan — rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmediği, çalışma gücü kaybı zararının hesabında yaralanan veya malul olanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacının geliri hesaplanırken, —cevapta bildirilen,— birisinin —- tarihinde —–aylık kazancı— kazanıcının bilirkişi tarafından ortalaması— hesaplama hükme esas alındığı, hesaplamada esas alınan cevabi yazıda belirlenen ücretler, kaza tarihinden sonra 04.07.2011 tarihi itibariyle belirlenen ücretler olmakla birlikte gerçek zararın belirlenmesi için, davacının gelirinin daha — ortaya konulması gerekmekte olup mahkemece, davacının kaza tarihindeki gelirinin tespiti için — kayıtları ile çalıştığı işyeri kayıtları ile davacının — yaptığı konusuna ilişkin —– çıkış kayıtlarının da getirtilerek tüm toplanan ve taplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmediği, bozma neden ve şekline göre, davacı mirasçıları vekilinin vekalet ücretine ve manevi tazminata yönelik sair temyiz itirazları ile davalı — vekilinin manevi tazminata yönelik sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verildiği, açıklanan nedenlerle davalı —vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, davacı mirasçıları vekilinin vekalet ücretine ve manevi tazminata yönelik sair temyiz itirazları ile davalı –vekilinin manevi tazminata yönelik sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, davacı mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, davalı — vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına” karar verildiği, dosyanın mahkememize tevzi edildiği, mahkememizce yapılan yargılamada bozma ilamına uyularak eksik hususlar giderilerek yargılama sonlandırılmıştır.
Bozma ilamı gereğince dosya önce — –düzenlenen raporda—— tarihinde özürlü durumuna göre çalışma gücü kaybı oranının %35 olduğu şeklinde ve –tarihli raporunda ise maluliyet oranının %37,2 olduğu şeklinde raporlar düzenlendiğinin anlaşıldığı, özürlülük kavramı ile meslekte kazanma gücü kaybı kavramının farklı olduğu, tüzük ve yönetmeliklerinin farklı bölümlerde değerlendirildikleri, bu nedenle düzenlenmiş özürlülük raporu ile maluliyet raporunun mukayese edilemeyeceği,
Mevcut belgelere göre;
—tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle maluliyet durumu sorulmakla birlikte dosya kapsamında — evrakların bulunduğu ancak olay tarihinden sonra kişinin —–durumunu gösterir ayrıntılı —-muayene kaydına ait herhangi bir tıbbi belge bulunmadığı, bu nedenle dava konusu yaralanmaya —- durumunun bilinmediği cihetiyle maluliyeti hakkında görüş bildirilemediği” mahkememize bildirilmiş olduğundan söz konusu eksikliğin giderilmesi amacıyla dosya bu kez — rapor alınmıştır.
Dosyanın — gönderilerek maluliyet oranı hakkında rapor düzenlenilmesinin istenildiği, mahkememize gönderilen –tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu oluşan “——- hükümlerinden yararlanılmak suretiyle; trafik kazasına bağlı maluliyet oranının tespiti amacıyla —-düzenlenebilmesi için olay tarihinden en az bir sene sonraki—– muayenesinin yapılıp,——–kalıp kalmadığını belirlenmesi gerektiği, dosyada mevcut tıbbi belgelerin tetkikinde belirtilen tarihte bu yönde bir —- kaydı bulunmadığı,– tarihli tıbbi belgede meydana gelen trafik kazası ile başvuran hastanın ameliyat sonrası genel —ay—-kalması—- —- olması ve ayrıca kaza tarihinden 5 yıl sonra çekilen — —- bulunması dikkate alındığında, kişinin kafaya yönelik bir travma geçirdiğinin kabulü gerektiği, trafik kazası tarihi olan — geçirmediğinin tarafınızdan kabulü halinde— illiyetinin kurulduğu, –hükümlerine göre hesaplandığında; olay tarihinden her ne kadar –kurulu raporundaki muayenesinde “geçirilmiş kafa travması ——— yaygın ——— bağlı—- raporunda —– alanda — ——— bulunması da göz önüne alındığında — görememezlik (tıbbi iyileşme) süresi 12 (on iki) ay olduğu, geçici bakıcı ihtiyacının 2 (iki) ay olduğu, başka birinin süekli bakımına muhtaç olmadığına dair kanaatini bildirir rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Dosyanın mahkememizce Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlarda ek rapor düzenlenmek üzere ek rapor tanzimi için bilirkişiye gönderilmesine karar verildiği, hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 05/10/2021 tarihli raporda özetle; mahkemenin görev tevdi eden ara kararı, bozma ilamı ve bozma hükmüne uyulan bozma ilamı, oluşan usulü —–haklar dikkate alınarak, meydana gelen kazada şebep sorumlusunun %100 kusurlu olmasına nazaran kazada yaralanan–çalışma gücünde % 37,2 azalma meydana gelmesi sebebiyle kazanın meydana geldiği —- olay tarihiyle —– vefat tarihi arasında uğradığı sürekli iş göremezlik zararının — olduğu, davalı —- ödemesinin heşaplamanın yapıldığı 18,04.2010 vefat tarihine kadar yasal faiz ölçüsünde güncellenerek tespit edilen tutarın indirilmesinden sonra karşılanmamış sürekli iş göremezlik zararının 1.491,17-TL olduğu, ——- teşkil eden indirim nedeni varlığı bulunmadığı; davacıların bu tutarı üzerinde– sayılı —– payları oranında hak sahibi olduğu, hesaplanan zarar ve karşılanmamış zararın poliçe teminat limitini aşmadığı, sigorta–yönünden önceki hükümde benimsenen temerrüt tarihinin 01.08.2006 ödeme tarihi olarak yer aldığı, işaret edilen hususlar ile tüm delillerin takdir ve hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi ek raporunun taraflara tebliğe çıkartıldığı, taraf vekillerin rapora karşı beyan ve itirazları ile rapor içeriği dikkate alınarak dosyanın 2.ek rapor düzenlenmek üzere aynı bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/01/2022 tarihli raporda özetle; davacının —– — raporda gösterildiği üzere karşılanmamış sürekli iş göremezlik zararının — olduğu, davacının —– olduğunun belirlenmesi karşılanmamış sürekli iş göremezlik zararının —- olduğu,—– rapordaki tespit ve görüşlerin cari olduğuna ilişkin hesaplamaya dayalı kanaatini— görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, alınan bilirkişi raporları ve– davacıların murisi —— konu —— meydana gelen trafik kazasında davalı sürücü– %100 kusurlu olduğu; davacının ise kusursuz olan diğer — kusuru bulunmadığı, davacının yargılama devam ederken 18/04/2010 tarihinde vefat ettiği dikkate alındığı; bir başka anlatımla, gerçek varken varsayıma davalı hesap yapılamayacağı ilkesi gereği,—- değil, gerçekleşen yaşam süresine göre maluliyet zararının hesaplandığı, davacının çalışma gücünde % 37,2 eksilme meydana gelmesi sebebiyle, kaza tarihi ile 18/04/2010 vefat tarihi arasında uğradığı sürekli iş göremezlik zararının 24.909,12-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin —- tarihli ödemesinin heşaplamanın yapıldığı —– vefat tarihine kadar yasal faiz ölçüsünde güncellenerek tespit edilen tutarın indirilmesinden sonra karşılanmamış sürekli iş göremezlik zararının —, her ne kadar davacı ——— hesaplamanın eksik yapıldığını iddia etmiş ve bu bedeller üzerinden hesaplama yapılmasını talep etmiş——kaydında en son çalışmasının — tarihinde 4/A kapsamında olduğu, — tarihleri arasında —- birincisinin — çıkış yaptığı; — tarihinde giriş yaptığı; diğerinin ise, — günü — kapısından—— yolcu sorgulaması olduğu; varsayım olarak aracıyla —yapılmış olması ihtimalinde dahi, — ibaret kaldığı, anlaşıldığından davacıların murislerinin —- olduğunun kabulünün gerektiği değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
—– davalı sigorta şirketi yönünden — diğer davalı — yönünden — kaza tarihinden itibarin işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline ve davacılara veraset ilamındaki payları oranında verilmesine,
-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı — tahsiliyle davacılara veraset ilamı payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 101,86-TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 683,1‬0-TL harçtan sonradan alınan 268,09-TL harcın mahsubu ile kalan 415,01‬-TL harcın davalı– alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından maddi tazminat yönünden yatırılan 101,86-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
-Davacı tarafından manevi tazminat yönünden mahsup edilen 268,09-TL harcın davalı–alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacı taraf maddi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 1.491,17-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacılara verilmesine,
-Davalı –yönünden kendisini vekille temsil etmiş olduğundan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştreken ve müteselsilen alınarak davalılara eşit oranda verilmesine,
-Davacı taraf manevi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı –alınarak davacılara verilmesine,
-Davalı –tarafından manevi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı –alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafından bozma öncesi ve sonrası tarafından yapılan 407,55-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.907,55-TL yargılama giderinden davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 438,73-TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilnin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..