Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/115 E. 2021/163 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/115 Esas
KARAR NO : 2021/163
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; —- işlettiği, davalı şirket ise—- teminini sağladığı, davacı şirket, davalı şirketten —- etmiş ve süpermarketinde kullanıma açtığı, söz konusu kullanım bedellerini davacı şirket satış faturası adı altında davalı şirkete iletmekte ve bedeli talep ettiği, davalı şirket ise faturanın iletilmesi ve satış bedelinin iadesi istemi üzerinden — kesintisi neticesinde kalan miktarı davacı şirkete ödediği, davacı şirket tarafından —- bedelli satış faturasının davalı şirkete iletilmesinin üzerine — tarihinde davacı şirkete ait banka hesabına yalnızca — ödeme yapıldığı, bunun üzerine tarafımızca başlatılmış olan —-sayılı ilamsız takipte ödeme emrine davalı taraf haksız olarak itiraz etmiş ve —- tarihinde icra takibi durduğu, borçlunun haksız itirazının kaldırılması ve alacağımızın tahsili amacıyla 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi gereğince arabuluculuğa başvurulmuş; ancak davalı/karşı taraf ile arabuluculuk görüşmesi olumsuz sonuçlandığı, açıklanan nedenlerle borçlunun yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile davalı adına —-dosyası ile yapılan icra takibinin aynen devamına, davalı şirketin nakit alacağımız üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve işlemiş faizin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine tahsil edilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde; davada davalı—- mahkemeleri yetkili olup davanın—– mahkemesinde açılması sebebiyle yetki itirazında bulunulduğu, her ne kadar HMK’nın 14 üncü maddesinde bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin dc yetkili olduğu belirtilmiş ise de, ortada şube tarafından alınan bîr karar ya da yapılan bir işlemle ilgili uyuşmazlık olmadığından şubenin bulunduğu yer mahkemesi olarak —– Mahkemeleri’nin yetkili olduğu söylenemeyeceği, açıklanan nedenlerle davanın, yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle,—– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davalı vekili tarafından süresinde sunulan cevap dilekçesi ile davalı ——olması taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine dayanılarak yetki itirazında bulunulmuş ve yetkili mahkemenin yetki sözleşmesi uyarınca — Mahkemeleri olduğu savunulmuş, —- tarihli duruşmada yetki itirazının reddine mahkemece karar verilmiş ise de,
Taraflar arasında imzalanan sözleşme tarihi itibariyle—-yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın niteliği gereği taraflar arasında kurulan sözleşmenin 13. maddesinde sözleşmeden doğacak ihtilafların halinde —–Mahkemeleri ve İcra daireleri yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, davanın 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup, sözleşmenin de yürürlük tarihi içinde imzalandığı, sözleşmedeki yetki şartının geçerli olup olmadığı anılan kanun hükümlerine göre belirleneceği, söz konusu Kanunun Yetki Sözleşmesi başlıklı 17. maddesinde “Tacirler ve kamu tüzel kişilerinin” sözleşme ile yetkili mahkemeyi belirleyebilecekleri öngörüldüğü ve dava konusu olayda tarafların tacir olduğundan bu şartın geçerli olduğu—– davalı tarafından süresinde ve usulüne uygun şekilde yetki itirazında bulunulduğu anlaşıldığından her ne kadar —-tarihli duruşmada yetki itirazının reddine karar verilmiş ise de—— anlaşılması gerektiği yönündeki —— tarihli kararı da göz önünde bulundurularak mahkememizin davaya bakmada yetkili olmadığı ve uyuşmazlığın —- Asliye Ticaret Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiğinden, mahkememizin yetkisizliğine yönelik aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Mahkememizin yetkisiz olması ve yetkili mahkemenin yetki sözleşmesi uyarınca—– Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu dikkate alınarak mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca yasal süre içinde istem halinde dosyanın yetkili —- ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak;taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/02/2021