Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/109 E. 2022/678 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/109 Esas
KARAR NO: 2022/678
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ: 13/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkili şirketin davalı taraftan—– bakiye alacağı bulunduğunu, davalının bakiye borcunu ödememesi üzerine —- tarihinde icra takibi başlatıldığını, icra takibinde davalı taraf——— alacaklı olduğunu beyan ile karşı tarafa —- tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine—- tarihli dilekçesiyle davalı tarafın yetkiye, borca, faizine (işlemiş ve işleyecek) ve ferilerine itiraz ettiğini ve —- tarihinde—– takibin durdurulduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu beyan edip müvekkili şirketin —- tarihinde——- sayılı dava yolu ile itirazın iptali, takibin devamını ve davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: iş bu itirazın iptali davasının davacı tarafından yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, yetkili mahkemenin ——-Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı taraf ile müvekkili arasında herhangi bir akdi ilişki cari hesap sözleşmesi olmadığını, davacı tarafından alacağa dayanak gösterdiği faturaların ve buna ilişkin ürünlerin teslim alınmadığını, bu belgelerin kendi kayıtlarında olmadığını, taraflar arasında cari mutabakatın yapılmadığını, söz konusu evraklarda müvekkilinin imzasının veyahut herhangi bir beyanının olmadığını, davacıdan daha önce alman ürünlerin bedellerini eksiksiz ödediğini davacıya başkaca borcu bulunmadığını, bilirkişi incelemesi neticesinde açık ve net ortaya çıkacağını, davacı tarafından müvekkili hakkında aynı alacağa ilişkin birçok dava ikame ettiğini beyan ederek davanın reddini, % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıyla aralarında bulunan cari hesap ilişkisine göre davalıdan alacaklı olduğunu, davalının borcunu ödemediğini, cari hesap alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—- İcra Dosyası celp edilerek dosya içerisine alınmış, davacının ve davalının—-celp edimiş, —- dosyası ile davalıya ait kayıtların incelenmesi ile — tarihli bilirkişi raporu alınmış, akabinde davacıya ait kayıtların incelenmesi ile —– tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
— tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle, —- Davalı——ait ticari defterleri yerinde yapılan incelemeler sonucu; Davalıya ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığı TTK” na göre sahipleri lehine delil teşkil edebileceği, ayrıca Davalı—-ait ticari defter ve kayıtlarına göre; Davalı —- Davacı ——-olduğu tespit edilmiştir…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—- tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davacı tarafından ibraz edilen —- yıllarına ilişkin ticari
defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve
defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, ticari defterlerinin Kayıt nizamı
bakımından uygun olduğu davacı şirket lehine veya aleyhine delil
Kabiliyeti bulunduğu, davalının ——–yıllarına ilişkin yasal defterlerini ibraz etmediği, Tarafların Ticari Defterlerine Göre; Tarafların tacir olduğu ve taraflar
arasında ticari ilişkinin olduğu, tarafların —- kayıtlarının birbirlerini doğruladıkları, davalı tarafın davacıdan aldığı fatura bedellerini davacı şirkete ödediğini tesvik edici belgelerle ispat etmesi gerektiği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle ———–
alacaklı olduğu,…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran— taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile —-formları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların ilgili döneme ilişkin —– üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, alacağa konu, davalı tarafından davacıya verilip karşılıksız çıkan çeklerin davacı tarafından davalıya iade edildiğinin davacının kayıtlarında bulunduğu, ancak davalının kayıtlarında bulunmadığı, davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı , davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği, davacı tarafça dava dilekçesi ile işlemiş faiz talebinde bulunulmadığı anlaşılmış, davanın kabulüne, davalının—–esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, ——– asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.——- Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacağın %20’si oranındaki asıl alacak miktarı ——– üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
Davanın—– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin—— asıl alacak üzerinden devamına,
2-Asıl alacak miktarı olan 60.272,53-TL’nin %20’si olan 12.054,50-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından bu dava sebebiyle masraf edilen 54,40 TL başvuru harcı, 712,97 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 2.451,23 TL tebligat/müzekkere/bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.226,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.029,30 TL karar harcından, 712,97 TL peşin harcın mahsubu ile, bakiye 316,33 TL harcın davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA
5-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ve yargılama giderlerinden olan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.643,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
7-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/09/2022