Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/101 E. 2021/228 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/101 Esas
KARAR NO : 2021/228
DAVA :İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete— davalı— sevk ve idaresindeki –plakalı aracın,— tarihinde çarpması sebebiyle müvekkili şirketin, — plaka no’lu araçta meydana gelen hasar sebebiyle —- tazminat ödediğini, kaza tutanağında, sürücüye ait ehliyetin –olduğu, oysaki kullandığı aracın niteliği sebebiyle—sahip olması gerektiği, bununla birlikte kazaya karışan diğer araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurlu olmadığı, kusurun sadece davalı —- plakalı aracın sürücüsünde olduğu, sürücünün gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek kazaya sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını, —– rücu hakkını düzenleyen—- hükmü uyarınca, söz konusu kazada, ehliyeti yetersiz olan sigortalı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde ağır kusurlu olması ve dolayısıyla —- gerçekleşmesine neden olması sebebiyle, müvekkili şirketin sigortalısına rücu hakkı söz konusu olduğunu, davalı taraflar, söz konusu alacağa ilişkin olarak—– dosyası ile başlatmış oldukları icra takibine kötü niyetle itiraz etmiş ve itiraz üzerine takibin durmuş olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile davalı borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamını, davalı borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılara yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
Davalı—- vekilinin sunmuş olduğu beyan dilekçesinde; huzurdaki davada zorunlu arabuluculuk dava şartına ilişkin olarak usulüne uygun başvurunun yapılmadığı, toplantı tarihinin —olmasına rağmen—- tarihinde tebliğ edildiği, ayrıca arabuluculuğa —- başvurulmasına rağmen toplantının anılan adliyenin yetki sınırları dışında — yapıldığını iddia ettiği görülmekle, bu hususta yapılan değerlendirmede; her ne kadar ilk toplantı tarihi olarak — tarihi belirlenmiş ise de; davalı —çıkarılan toplantı davetiyesinin belirlenen toplantı tarihinden sonra tebliğ edildiği, bu nedenle ikinci bir oturum yapılmasına karar verilerek; ikinci oturum tarihi olarak —- tarihine gün verildiği, bu davet mektubunun ulaştığı ancak ikinci toplantıya katılınmaması üzerine son oturum tutanağının katılanlar ile birlikte imza edildiği anlaşılmış, bunun yanında toplantı tutanağı incelendiğinde de; —- tarafından görevlendirme yapıldığı, son oturum tutanağında görevlendirilen arabulucu tarafından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununu Yönetmeliği’nin 28. Maddesinde belirtilenin aksine oturum tutanağının— imza edildiği görülmüş, söz konusu madde hükmüne aykırı davranışın anılan kanun ve yönetmelikte bu durumu karşılayan bir hüküm olmadığı anlaşıldığından bu husus M.K.1 kapsamında değerlendirilerek; anılan yönetmeliğin 25/4 maddesinin kıyasen uygulanmasının somut olaya uygun olduğu, davalı tarafından bu hususta arabulucuya dava öncesinde herhangi bir başvuru veya itirazın yapılmadığı dolayısıyla arabuluculuk müesessenin usulüne uygun işletilmediği yönündeki itirazın reddine karar verilmiştir.
İcra dosyası, hasar dosyası ve poliçe ile malik kayıtları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
— plakalı araca ait sigorta poliçesinin incelenmesinde; — başlangıç ve bitiş tarihli olarak davalı —- sayılı trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığı; poliçede araç başına maddi zarar için verilen teminatın —- olduğu görülmüştür.
Davacı sigorta şirketi tarafından dava konusu aracın sahibinin vekiline — tutarındaki ödemeyi — tarihli ödeme dekont fotokopisi incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu —-sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine —– tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra dosya alanında uzman —- tevdi edilmiş, anılan bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli bilirkişi raporu, HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davaya konu uyuşmazlık taraflar arasında davacının trafik sigorta poliçesi ile teminat altına aldığı davalıların işleten ve sürücüsü olduklar—-plakalı aracın —-plaka sayılı araç ile yapmış olduğu kaza nedeniyle davacının dava dışı aracın malikine yaptığı ödemeden davalıların sorumlu olup olmadığı, tarafların kazadaki kusur oranları ve davalı yapılan ödemeden sorumlu ise miktarı, yapılan ödemenin araçta yapılan onarım ile uyumlu olup olmadığı, bu kapsamda itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, ——plaka sayılı araç ile seyir halinde iken olay yeri dört yönlü kavşak mahalline geldiğinde istikametine göre sağ taraftan gelerek kavşağa giren davacı tarafa sigortalı, davalıların malik ve sürücüsü olduğu ve davalı —— plaka sayılı minibüs ile çarpışması sonucu, maddi hasar ile sonuçlanan dava konusu olayın meydana geldiği, alınan bilirkişi raporuna göre; davacıya sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, dava dışı —-plakalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kaza sebebiyle uğranılan zarara ilişkin olarak karşı taraf tarafından davacıya başvurulması üzerine yapılan ekspertize istinaden onarımı gerçekleştiren dava dışı servise fatura karşılığında—- ödeme yapılarak karşı taraf aracının hasarının giderildiği, ödeminin oluşan hasar ile uyumlu olduğu, sigortalı aracın —- niteliğinde ticari araç olduğu, söz konusu aracın —-ehliyete sahip sürücüler tarafından kullanılabileceği ancak davalı —- ehliyete sahip olduğu, bu hususun kaza tespit tutanağında açıkça yazılı olduğu—- rücu hakkını düzenleyen—- hükmü uyarınca kazanın meydana gelmesinde ehliyeti yetersiz olan araç sürücüsünün ağır kusurlu olması halinde sigortacının ödediği bedeli sigortalısına rücu edebileceğinin düzenlendiği, dosya kapsamına göre meydana gelen kazada davalı sürücü— tam kusurlu olması sebebiyle davacının ödediği bedeli davalılar işleten ve sürücüden talep edebileceği kanaatine varılarak; davanın kabulü ile —- sayılı dosyasına davalılarca yapılan yapılan itirazın reddine, takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan —- icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile —- dosyasına davalılarca yapılan yapılan itirazın reddine, takibin devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan 1.400,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 478,22-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 84,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 393,61 -TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 146,76 TL ilk masraf, 51,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 797,76 -TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2021