Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/95 E. 2021/187 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/95 Esas
KARAR NO: 2021/187
DAVA TARİHİ : 23/03/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki kurulduğunu, ticari ilişki uyarınca müvekkilinin davalıdan——numaralı çek aldığını, çekin vade tarihinde bankaya ibrazında çekin karşılıksız çıktığını, davalının müvekkilini oyaladığını, oyalamaya devam etmesi üzerine davalı firma lehine —– dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının yetki itirazında bulunduğunu, dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiğini,—– dosyası ile gönderilen ödeme emrine karşı itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ederek takibin devamı ile davalının itirazları haksız ve kötü niyetli olup borcun en az %20’si oranında inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında aynı taşınmaza ilişkin ilk olarak —yılında —- yılları kira bedellerine karşılık gelen taşınmazın takriben——numaralı çeki davacıya teslim ettiğini, davacının daha sonrasında hiçbir sebep ileri sürmeksizin müvekkilin taşınmazdan çıkmasını istediğini, çekin vade tarihinde müvekkilinin hesabında çekin karşılığının bulunduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedi dayalı—– alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki sebebiyle davalıdan çek aldığını, çekin vadesinden ödenmemesi sebebiyle, çeke dayalı alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı asil — tarihli duruşma alınan beyanı ve davalı vekilinin—- tarihli beyan dilekçesi ile dava konusu çekin kira sözleşmesi ve kira bedeli sebebiyle verildiği, tarla üzerine yaptığı inşaatlar ve iyileştirmeler bedeli olarak dava konusu çek ile davacı ile mahsuplaşıldığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- sayılı sayılı icra dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, davaya konu çek aslının mahkememiz kasasına alındığı, davalı yönünden esnaf tacir araştırması için—–müzekkere yazılmış ve cevapları dosya içerisine alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir.
Burada —- görevi ile ilgili bilgi vermekte fayda bulunmaktadır. Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Hemen belirtmek gerekir ki kambiyo senetlerine ilişkin uyuşmazlıkların tamamının mutlak ticari dava olarak değerlendirilemeyeceği içtihatlarca kabul edilmektedir. Söz gelimi işveren tarafından işçisine işçi alacağına karşılık olarak kambiyo senedinin verilmesi halinde iş bu uyuşmazlıkta İş hukukunun uygulanması gerektiği ve uyuşmazlığın çözümünde İş mahkemelerinin görevli olduğunda şüphe bulunmamaktadır. —– Kambiyo hukukundan doğan uyuşmazlıklarda taraflar arasındaki temel hukuki ilişkiye göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda davalının tacir olmadığı—– müzekkere cevapları ile sabittir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından, dava konusu süresinde ibraz edilmemesi üzerine kambiyo vasfını kaybeden çek sebebiyle davalı ile arasında ticari ilişki bulunduğunun ispat edilemediği, davalının tacir olmadığının gelen müzekkere cevapları ile sabit olduğu, dosyaya konu çekin niteliğinin “tacir olmayan” şeklinde belirtildiği de dikkate alındığında eldeki dosya bakımından mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından süresinden sonra sunulan cevap dilekçesinde ve davalının —– tarihli celse beyanında dava konusu çekin taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve kira bedelleri için verildiği iddia edilmiş ise de; davalı tarafından süresinde cevap dilekçesinin sunulmamış olması, taraflar arasında kira sözleşmesi olduğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı dikkate alınarak davalının bu yöndeki beyanlarına itibar edilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davaya konu uyşmazlığı incelemeye görevinin —-Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan MAHKEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Karara karşı 2 hafta süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulur ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye talep edenin başvurup talepte bulunması halinde dosyanın görevli —–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine; süresi içerisinde talepte bulunulmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin talep edene ihtarına (ihtar edildi)
4-Kararın taraflara tebliğinin masrafının davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu m.331/2 uyarınca yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verileceğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davaya görevli mahkemece devam edilmezse ve talepte bulunulursa yargılama giderleri ile ilgili karar verileceği hususunun talep edene ihtarına (ihtar edildi)
7-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile —– Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021