Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/85 E. 2022/954 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/85 Esas
KARAR NO : 2022/954

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 21.03.2019
KARAR TARİHİ : 23.11.2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı —— imzaladığını ve kredi kullanıldığını, davalı-takip borçluları ise işbu —müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını ve kredi borcundan aynı derecede sorumlu hale geldiğini, dava dışı şirket ile davalıların işbu —– istinaden kullanılan krediler nedeniyle borçlarının bulunmadığını, ancak dava dışı şirket ile davalılar, borçlarını ödemedikleri için, kredi hesapları kat edilerek kredi borcunun ödenmesi talebiyle,—–, hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek, hesabın kat edildiği, banka alacağının 1 gün içinde ödenmesini aksi halde haklarında yasal işlem başlatılacağı tebliğ edildiğini ve temerrüde düşürüldüğünü, ancak davalının, ihtarnameyi tebliğ almasına rağmen borcunu yine de ödememiş olduğundan, hakkında—— sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı-takip —— ödeme emrinin ——— tarihinde tebliğ edildiğini, ve davalılar, icra müdürlüğüne verdikleri dilekçeyle “asıl alacağa ve tüm fer’ilerine…” itiraz ettiğini, davalıların icra takibine itiraz etmeleri üzerine——– ile başvuruda bulunulduğunu, —– sürecinde Davalı-borçlular ile anlaşma sağlanamadığını ve —– tarihinde son tutanağın imzalandığını, Davalı-takip barçlularının işbu itirazları yasaya aykırı, haksız ve mesnetsiz olup, borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir yazılı delil sunulmadığını, itirazları herhangi bir kesin delile dayanmayan, soyut ve mücerret olduğunu, zira Davalı-takip borçluları, ödemeleri yapmadığını ve müvekkil bankaca kendilerine hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek temerrüde düşürüldüğünü, alacağın likit olduğunu, davalı Aleyhine %20 İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle, davalıların haksız ve dayanaksız——– dosyasına yaptıkları itirazların iptaline, takip talebinde belirtilen şartlarla takibin devamına, asıl alacaklara her bir kredi için takip talebinde belirtilen tarihler arasında ve takip talebindeki oranlar üzerinden akdi faiz ve temerrüt faizi işletilmelerine ve asıl alacaklar ile birlikte tahsillerine, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıların üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerİ …—-., dava dışı—– Davacı/Alacaklı banka ile yapmış olduğu ———– tarihli ———– Sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davacı bankanın, kredi alacağını tahsil edilemediği iddiasıyla—— Sayılı icra dosyasından icra takibi başlatıldığını, davacı banka tarafından haksız ve hukuki dayanaklatan yoksun olan icra takibine itiraz edildiğini, dosyanın müvekkilleri lehine durdurulduğunu, davacı bankanın her ne kadar alacağını tahsil edemediğini iddia etse de, bu iddiası yersiz ve kötü niyetli olduğunu, dava dışı borçlu firma ————davacı bankadan alınan kredi borcunu, müşterilerinden temin ettiği çek ve bonolar ile ödediğini, müvekkiller ..—-…, dava dışı—————- davacı banka ile yapmış olduğu —— müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğunu, dava dışı ——– zaman içerisinde davacı banka ile aralarında var olan kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmesi amacıyla davacı bankaya müşterilerinden temin ettiği çekler ve bonolar davacının alacağına mahsup edilmek üzere davacı bankaya teslim ettiğini, dava dışı firma tarafından dava konusu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmesi amacıyla davacıya teslim edilen çekler ve bonolar geçen süre zarfında davacı banka tarafından tahsil edildiğini, ancak davacı banka tarafından tahsili gerekleştirilen ödemeler icra dosyasına yansıtılmamış ve müvekkiller yükü bir borcun altına sokulmak istendiğini, açıklanan hususlar davacı bankaya ait kayıtlar ve dava dışı—- defter ve kayıtları incelendiğinde rahatlıkla tespit edileceğini, bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddi gerektiğini, açıklanan haklı nedenlerle, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak Sayın Mahkemeniz nezdinde açmış olduğu davanın reddini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak müvekkillere karşı açılan davada, davacının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretini davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı asıl borçlu ——–davacı —— arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, davacı banka tarafından ———–keşide edilerek taraflara gönderildiği,1 günlük mehil verildiği, ödenmemesi üzerine müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında başlatılan takibe vaki İtirazın İptali Davasıdır.
———— sayılı dosyasının incelenmesi sonucu; davacı banka tarafından asıl borçlu——–davalılar hakkında ———— para ile işlemiş faiz ve masraflar toplamı 1.628.540,11 TL alacak için ilamsız takip başlatıldığı görülmüştür.
Dosya içerisine —- tarihli bilirkişi raporu ile 10/11/2021 tarihli ek rapor ile — tarihli ikinci ek rapor alınmış ancak alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmaması üzerine bu defa ikinci rapor olarak 20/06/2022 tarihinde ikinci rapor alınmıştır.
Yapılan yargılama sonucu; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ——- imzalandığı, her iki davalının sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imza altına aldıkları, kefalet sözleşmesinin TBK’nun 583 ve 584. maddedeki şekil şartlarına haiz olduğu ve bu hali ile geçerli olduğu, davacı banka—————- ihtarnamesinin düzenlenerek tebliğ edildiği, ihtarnamenin davacı şirkete 26/09/2019 tarihinde diğer davalılara ise yine 26/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 1 günlük mehil süresinin bitimiyle 28/09/2019 tarihinde davalıların temerrüte düştüğü tespit edilmiştir. Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan—- bedelli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kısmi ödemelerin olduğu, geriye kalan —– asıl alacak için takip başlatıldığı, hükme esas alınan —– tarihli teknik bilirkişi raporu ile de işlemiş temerrüt faizi ve %5 BSMV oranların tespit edildiği, bu hali ile açılan davanın takipteki miktarlar ile birebir örtüştüğü anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
——–dosyası için —- asıl alacak ,—-işlemiş temerrüt faizi,——– % 5—— , —–ihtar masrafı olmak üzere toplam 1.628.540,11 TL yönünden takibin devamına , takipten sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında değerlendirilmesine , takip tarihinden tahsil tarihine kadar asıl alacak olan —- % 44,24 oranında temerrüt faizi ve %5 Banka ve—————– uygulanmasına
Alacak likit olduğundan % 20 İcra İnkar Tazminatının KABULÜNE
2- Karar harcı 111.245,57-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 19.599,61-TL harcın mahsubu ile bakiye 91.645,96-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3- Davacı tarafça yatırılan 19.599,61-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 212,20-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2500,00-TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 2.756,60‬-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen 178.283,21 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- —– göre belirlenen ve yargılama giderlerinden olan 1.320,00-.TL zorunlu arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE İRAD KAYDINA
8- Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.