Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/60 E. 2022/881 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/60 Esas
KARAR NO: 2022/881
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2019
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişkiden doğan cari hesap alacağının icra takibine konu edildiğini, taraflar arasında davalının da inkar etmediği bir ticari ilişkinin bulunduğunu, ve bu ticari ilişkiden kaynaklı ve ödenmemiş olan icra takibine konu —- bedelli cari hesap ekstresinin dava dilekçesinin ekinde bulunduğunu, davalının borcu ödediğine ilişkin herhangi bir belge ortaya koymadığını, davalının takibe ve davaya konu bu faturaları kendi defterlerine de kaydettiğini düşündüklerini, davalı tarafın ——- celbini talep ettiklerini, takip tarihinden önce faiz talep etmediklerini, davadaki taleplerinin —– asıl alacak olduğunu, taraflar arasında kurulan ticari ilişki neticesinde anılan borca ilişkin başlatılan icra takibinde uygularıması gereken faiz oranının ticari reeskont avans faizi olduğunu, davalı tarafından yapılan faiz itirazını kabul etmediklerini” beyarı edip —— vaki itirazın asıl alacak yönünden iptalini, takibin asıl alacağa işleyecek ticari reeskont avans faizi ile birlikte devamına, davalının en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talep edilen alacağın varlığını ve miktarını davacının ispat etmesi gerektiğini, davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının vade tarihi olarak belirlediği tarihi ne şekilde belirlediğini veya teamüle dayandığını ispat etmesi gerektiğini, alacağın varlığını ve miktarını kabul anlamına gelmemek üzere, davalı açısından temerrüt şartları oluşmadığından davacının zaten takip öncesi faiz talep edebilmesinin mümkün olmadığını, buna rağmen takip talebinde, takip öncesi faiz talep edilmesi ancak davaya konu edilmemesinin söz konusu alacağı likit alacak olmaktan çıkardığını, bu sebeple de davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın takip talebinde gerekse de dava dilekçesinde ticari reeskont avans faizi talep ettiğini, iki faiz oranının birbirinden farklı olduğunu, aynı anda talep edilemeyeceğini, beyan edip haksız ve dayanaktan yoksun huzurdaki davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak koşuluyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap ekstresine dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—- icra dosyası aslı celp edilerek dosya arasına alınmış, incelenmiş,—- tarafların — celp edimiş, —- sayılı dosyası ile — tarihli bilirkişi raporu ve —- sayılı dosyası celp edilmiş, —- talimat sayılı dosyası ile davalı hakkında yemin yapılmış, dosya celp edilmiş, —- tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—-tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle, —–yevmiye kebir ve envanter defterlerinin açılış ibraz onaylarının yasal süresi içerisinde yapıldığı, Davalı —– yevmiye defterinin kapanış ibraz onayının yasal süresi içerisinde yapıldığı fakat —defterinin kapanış ibraz onayının yapılmadığı, Yasal defterlerin usulüne uygun tutulduğu fakat —- defterinin kapanış ibraz onayının yapılmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, Davalı —- ticari yasal defter kayıtlarına göre; davacı —-, davalı —- tarihi itibari ile herhangi bir alacağının bulunmadığı yani cari hesabın sıfırlanarak kapandığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—- tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…Davacı şirket tarafından ibraz edilen — yılına ilişkin ticari defterlerin———- uygun olduğu, —talimat dosyasıyla alınan bilirkişi raporunda; Davalı—- yevmiye kebir ve envanter defterlerinin açilış ibraz onaylarının yasal süresi içerisinde yapıldığı. Davalı —- yılı yevmiye defterinin kapanış ibraz onayının yasal süresi içerisinde yapıldığı fakat —- yevmiye defterinin kapanış ibraz onayının yapılmadığı, Yasal defterlerin usulüne uygun tutulduğu fakat —- yevmiye defterinin kapanış ibraz onayının yapılmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalının —– ticari defterinin lehine delil kabiliyetinin bulunmadığı, Davalı —-yılları ticari yasal defter kayıtlarına göre; davacı —-, davalı—- takip tarihi olan—- tarihi itibari ile herhangi bir alacağının bulunmadığı yani cari hesabın sıfırlanarak kapandığı, Davacı şirketin —- yılı ticari defterlerine göre davalının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı —-, ancak davacı tarafından davalıya düzenlenen—–bedelli faturanın teslim edildiğinin, davacı şirket tarafından ispat edilmemiş olması, sevk irsaliyesinde teslim alan bölümünde imzanın bulunmaması, davalının —– bildirmemiş olması, fatura tarihinden sonra kısmi kabul anlamına gelebilecek bir ödemenin de yapılmamış olması sebebiyle davacı şirketin davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın toplam cari hesap bakiyesi olan —-düşüldükten sonra kalan bakiye —-olduğu, Davacı şirketin Davalı’dan takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında— hesap edilebileceği, Davacı şirketin icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin ise—– ait bulunduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur—–
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran —-taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile—- formları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturalar karşılığı çek ile kısmi ödemelerde bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından düzenlenen —- tutarlı fatura davalı ticari defterlerinde kayıt olmadığı, davalı tarafından—- bildirilmediği, faturaya ilişkin sevk irsaliyesinde teslim alan bölümünde imzanın bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu itibarla davacının—- tutarlı faturanın davalıya teslim edildiğinin yöntemince ispat edilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce davacıya, dava konusu —–faturanın davalıya teslim edildiğinin ispatı için yemin hakkı olduğu hatırlatılmış, davacı tarafından davalıya yemin teklif edilmiş ve davalı tarafça yemin eda edilmiştir. Davalı yemin beyanı ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacının —– fatura yönünden alacağını ispat edemediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve —alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı, davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı,— tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında davacının —- fatura yönünden alacağını ve malın teslim edildiğini yöntemince ispat edemediği anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının — sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, —– asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —– Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı—– üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, —— asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 408,41-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 182,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 226,13-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 182,28-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 152,25-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.303,25‬-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 513,32-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 150,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 90,92-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 519,92-TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bakiye 800,09-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.978,81-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.978,81-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/10/2022