Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/578 E. 2021/150 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/578 Esas
KARAR NO: 2021/150
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18/12/2013
BİRLEŞEN —— SAYILI DOSYASI
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; —– tarihinde meydana gelen trafik kazasında, araç sürücüsü —-öldüğünü, geride mirasçı olarak eşinin ve bir çocuğunun kaldığını, eş ve çocuğun, ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, — plakalı aracın kaza tarihini kapsayan — poliçesinin davalı– tarafından düzenlendiğini, —– Karar sayılı kararı uyarınca, sürücünün tam kusurlu olduğu durumlarda, sürücünün yakınlarının uğradığı destekten yoksunluk zararının ——— sigortası koruması kapsamında olduğunu, oluşan destek zarar miktarının yargılama ile belirleneceğini, bu nedenle belirsiz alacak davası açtıklarını belirterek her bir davacı için — olmak üzere toplam —-destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde meydana gelen trafik kazasında, araç sürücüsü—-öldüğünü, geride mirasçı olarak anne ve babasının kaldığını, anne ve babanın, ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, — plakalı aracın kaza tarihini kapsayan — sigorta poliçesinin davalı —- tarafından düzenlendiğini, —– sayılı kararı uyarınca, sürücünün tam kusurlu olduğu durumlarda, sürücünün yakınlarının uğradığı destekten yoksunluk zararının —-koruması kapsamında olduğunu, oluşan destek zarar miktarının yargılama ile belirleneceğini, bu nedenle belirsiz alacak davası açtıklarını belirterek her bir davacı için — olmak üzere toplam—– destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ve dosyanın ————– sayılı dosyası ile birleştirilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu alacağın KTK.109.maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımına tabi olup ——– kaza tarihinden dava tarihine kadar iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek zamanaşımı defi ileri sürmüş, esas yönünden ise, —– plakalı aracın kaza tarihini kapsayan —tanzim ettiklerini, sakatlanma ve ölüm başına sorumluluk limitinin——— olduğunu, kusuruyla ölen kurucunun yakınlarının destekten yoksunluk zararlarının poliçe kapsamında olmadığını, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, TBK.52. maddesinin bunu düzenlediğini, bunun bir yansıma yoluyla zarar olup desteğin kusurlu davranışı nedeniyle mirasçılar tarafından talep edilemeyeceğini, emsal ——- bu yönde olduğunu, bir an için aksi düşünülse bile gerçek zararın kanıtlanması gerektiğini, ölenin gerçek gelir durumunun hesaplamada esas alınması gerektiğini, ticari faiz talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle vefat eden yakının desteğinden yoksun kalındığı iddiasıyla açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacılar —- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden — eşi ve oğlu olup, kazaya karışan —– plaka sayılı aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalıdan poliçe limitleri dahilinde olmak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemiyle dava açmıştır.
Mahkememizin —–yönünden davanın reddine, davacı—yönünden davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda asıl alacak yönünden kabulü ile ——– alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm kurulmuş, karar davacılar ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, —- Karar sayılı kararı ile ” davacılar vekili —- talebini artırmış, mahkeme ise davacı — hükmetmiştir. O halde mahkemece, HMK’nın 26. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak davacı ——— tazminata hükmedilmesi gerekirken talep aşımı yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir” gerekçesiyle karar bozulmuş, usulüne uygun görülen bozma ilamına uyularak yeniden yargılama yapılmıştır
Yargılamanın bu aşamasında—-sayılı dosyasında vefat eden ——- anne ve babası tarafından destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin dava açılmış olup, anılan mahkeme tarafından mahkememiz dosyası ile birleştirme kararı verilmiştir.
Birleşen ——– sayılı dosyada davanın hukuki niteliğinin, trafik kazası nedeniyle vefat eden yakının desteğinden yoksun kalındığı iddiasıyla açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olduğu, davacıların — tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden— anne ve babası olup, kazaya karışan —– plaka sayılı aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalıdan poliçe limitleri dahilinde olmak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemiyle dava açtıkları görülmüş, tensiben verilen birleştirme kararı üzerine dilekçeler teatisi ve taraf teşkilinin sağlanması adına mahkememizin—— tarihli celsesinde birleşen davada dava dilekçesi ve ekleri ile birleştirme kararı davalı şirkete tebliğ edilmiş olup, dilekçeler teatisi ve taraf teşkili sağlanmış, akabinde dosya birleşen davada talepler yönünden inceleme ve hesaplama yapılması esas olduğundan aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından —- tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Düzenlenen —– tarihli bilirkişi raporunda özetle, ”Asıl dava yönünden, davacıların tüm temyiz itirazları reddedildiği, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca, davalı yararına oluşan usulü müktesep hak kapsamında, davacı—- yönünden — karar altına alınması gerekeceği anlaşılmakla yeniden hesaplama yapılmadığı, birleşen dava yönünden —-meydana gelen kazada, birleşen davanın davacılarının murisi — ölümü sebebiyle, annesi ——-destekten yoksun kalma zararı oluştuğu, bu aşamada hesaplanan tazminat ile mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının dosyaya yansımadığı, asıl ve birleşen dava kapsamında teminat limitinin aşılmadığı görülerek denetlendiği; birleşen dava yönünden davalı —-hangi tarihte başvuru yapıldığına ilişkin delillerin dosyada bulunmadığı buna göre, temerrüt tarihinin takdirinin —– yargı yetkisi dahilinde olduğu, birleşen davada asıl davadan daha yüksek tazminat çıkma sebebinin, asıl davada —- yılı ücret verilerinin kullanıldığı; işbu birleşen davada ise, —-yılı ücret verilerinin kullanıldığı; anılan devreden sonra, asgari ücrette —- artış meydana geldiği anılan hususun bu ücret verisindeki değişiklikten kaynaklandığı” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçesi sunulmakla birlikte, davacı vekili tarafından —— tarihli beyan ve birleşen dava yönünden talep arttırım dilekçesi sunulmuş, tamamlama harcı yatırılmış, sunulan dilekçe hukuki bilgilendirme ve savunma hakkı gereği davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından talep arttırım dilekçesine karşı —- tarihli dilekçe ile bir kısım itirazlar sunulmuştur.
Davacılar vekilinin sunmuş olduğu—- tarihli talep arttırım dilekçesinin incelenmesi neticesinde, davacılar vekili tarafından birleşen davadaki talepler yönünden dilekçenin sunulduğu, davalı —- tarafından birleşen dava tarihinden sonra —– ödendiğinin belirtildiği, makbuzun dosyaya sunulduğu, davacılar vekili tarafından bilirkişi raporunda hesaplanan toplam —- bakiye toplam alacağın kaldığı, davacı —– yükselttiklerini belirterek , dava tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ettikleri görülmüştür. Davacılar vekili —— tarihli celselerde sözlü beyanlarında sigortanın yaptığı ödeme miktarı düşüldükten sonra talep arttırım dilekçesindeki miktarlar yönünden karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen hükme ve denetime elverişli bilirkişi kök ve ek raporu ile, asıl dava yönünden —- bozma kararı ışığında yeniden hesaplama yapılması gerek olmamakla, usul ve yasaya uygun görünen bozma kararı doğrultusunda ve talep ile de bağlı kalınarak, davacı —— anılan davacının aracın işleteni durumunda olması, işleten nezdinde doğurduğu zararın poliçenin koruması altında olmayışı, anılan davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı göz önüne alındığında —- yönünden açılan davanın reddine ve davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine, davacı —- yönünden taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile —– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, birleşen dava yönünden yapılan incelemede ise birleşen davada davacıların ölenin anne ve babası olup, ——- kararında destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların anne babaya destek olduklarının karine olarak kabulü gerektiği esası benimsenmiş olmakla, anılan karinenin aksini gösterir delilde bulunmadığından, bağlayıcı nitelikteki—–gereği, destek hesaplamasının yapılması gerektiği, mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaların denetime ve hükme elverişli olduğu, hesaplama neticesinde davacı anne — yönünden —, davacı baba —- destekten yoksun kalma zararı oluştuğu, her ne kadar davalı —- tarafından yargılama süresince ödeme savunmasında bulunulmamış ise de davacılar vekilinin beyan dilekçesi ve ek makbuzu ile dava tarihinden sonra sigorta şirketi tarafından — ödeme yapıldığının anlaşıldığı, ——- kararında belirtildiği üzere dava tarihinden sonra yapılan ödemenin güncelleştirilemeyeceği dikkate alınarak ve davacılar vekili tarafından da yapılan ödemenin mahsubu ile kalan bakiye —-tazminatın talepleri gibi —– talep ettikleri anlaşılmakla, taleple bağlı kalınarak karar verilmiş, her ne kadar davalı vekili tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamakla birlikte bilirkişi raporuna karşı sunulan itiraz dilekçesinde müterafik kusur ve zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de zamanaşımı itirazı yönünden yapılan incelemede her ne kadar süresinde defi olarak ileri sürülmemiş ise de aksinin kabulü halinde dahi davaya konu trafik kazasının —– tarihinde meydana geldiği ve ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası olduğu, —– gereği uzamış zaman aşımı süresinin bulunduğu keza kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan——– tarihinde açıldığı göz önüne alındığında zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı, müterafik kusur yönünden yapılan incelemede de mahkememiz dosyası ve soruşturma dosyasında toplanan deliller itibariyle müterafik kusur indirimi gerektirecek bir bulguya rastlanmadığı keza davalı vekili tarafından emniyet kemerinin takılı olup olmadığının araştırılması istenilmiş ise de kaza tespit tutanağından bu hususun belirsiz olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin itirazları yerinde görülmemiş, yine talep arttırım dilekçesine karşı sunmuş olduğu itirazlarda arttırılan miktar yönünden zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı dikkate alınarak ve zamanaşımına ilişkin yukarıda açılan gerekçeler ile itirazın reddine karar verilmiş, açıklanan hukuki gerekçeler ile birleşen dava yönünden talep arttırım dilekçesindeki talepleri dikkate alınarak davanın kabulüne, davacı —-davacı ——– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
MAHKEMEMİZİN —- ESAS SAYILI DAVASINDA
1-Davacı —- yönünden davanın reddine,
2-Davacı — yönünden davanın kabulü ile —- alacağın —– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 2.019,01-TL’den davacı tarafça peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 533,20-TL mahsubu ile bakiye 1.485,81‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından harcanan 24,30-TL başvuru harcı ve 533,20-TL peşin ve ıslah harcı olmak üzere toplam 557,50-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı—–verilmesine,
4-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi sebebiyle davacı tarafından yapılan 110,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.910,00‬-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 485,85-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı ——ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı masraf yapmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
6-Davanın kabul edilen kısmı için davacı —- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden anılan davacı yararına karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. mad. Uyarınca takdir edilen 4.433,50-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen bölümü için, davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı —– alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
BİRLEŞEN —– DAVASINDA
1-Davanın Kabulü ile,
-Davacı —– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Karar harcı 3.445,45-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40-TL ve tamamlama harcı olarak yatırılan 168,86-TL olmak üzere toplam 223,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.222,19-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan toplam 223,26-TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 800-TL bilirkişi ücreti, 49,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam. 903,90-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
7-Davacı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.409,98 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; asıl ve birleşen davada davalı tarafın yokluğunda, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2021