Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/569 E. 2019/1316 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/569 Esas
KARAR NO : 2019/1316

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili ———–kayıt tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dünyaya kesilmemiş—— ———-satışa sunan ilk şirket olan uluslararası üne sahip ——pazarlamak amacıyla ——- yılında kurulduğunu,
—————- getirilen kesilmemiş tatlı tane—— markası altında satışa arz edildiğini, ————–bardakta tatlı tane ———- olarak gerçekleştiren müvekkili şirketin, sektörün öncüsü konumunda olduğunu,
————– markalı taze mısır ürününün ——– numaralı sertifika ile 13.09.2005 tarihinde ———— kalite belgesini almaya hak kazandığını,
Müvekkili şirketin, gerek———– verdiği gerçek ve/veya tüzel kişiler aracılığı ile gerekse bizzat kendisinin —— bölgesinde ———- markalı ürünlerin satışını yaptığını,
Davalıların ise “——— adı altında tane mısır satışı yaptığını, davacı müvekkili şirketin —— dahil olmak üzere, —— sınırları içerisinde bulunan —- tesislerde ——– ürünlerinin satışını yaptığını,
Davalılardan …’in,——— hitaben yazdığı ve faks yolu ile gönderdiği, diğer davalı ———– unvan ve adresi ile bizzat kendi isim ve imzasının bulunduğu dava dosyasına ——– müvekkili şirketin pazarlamasını ve satışım yaptığı —— ürünlerini gerçek dışı, yanlış, yanıltıcı ve incitici beyanlarla kötülediğini,
Davalıların anılan iddialarının direkt olarak, müvekkili şirketin iş yaptığı askeri birliğin yetkililerine iletilmiş olmasının, davacı şirketin ticari itibarını zedelemekle birlikte iş kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalmasına ve zarar görmesine neden olduğunu, bahsi geçen zararlarının tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 3.000 TL maddi tazminat talep ettiklerini,
———– satışını gerçekleştirmek ve —–” markasının ve ürünlerinin tanınabilmesi için müvekkili şirketin ciddi yatırım yaptığı; davalıların haksız rekabet teşkil eden beyanları ve hareketleri ile —- markasının itibarını zedeleyerek, marka değerini zarara uğrattıkları; bu zararların tazmini için de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili şirketin şimdilik 3.000 TL maddi tazminat talep ettiğini,
Davalıların haksız rekabet teşkil eden bu hareketleri sonucunda kendi mısırlarını, müvekkili davacı şirketin anılan müşterilerine satmaları durumunda ciddi bir maddi kazanç sağlayacaklarının açık olduğunu,
Türk Ticaret Kanunu (T.T.K.) Madde 58’de düzenlendiği üzere, tazminat olarak haksız rekabet neticesinde davalıların elde etmesi mümkün menfaate de hükmedildiğini, bu nedenle, müvekkili şirket lehine bu yönden de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 4.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep ettiğini,
Müvekkili şirketin kişilik haklarına yapılan haksız saldırıların tazmini için 50.000 TL tutarındaki manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği;
hususlarını beyanla; davalıların, müvekkili şirketin hak sahibi olduğu, pazarlamasını ve satışını yaptığı”—-ürünleri hakkındaki gerçek dışı, yanlış, yanıltıcı ve kötüleyici beyanlarının haksız rekabet ve müvekkili şirketin kişilik haklarına haksız saldırı teşkil ettiğinin tespitine; yukarıda açıklandığı şekilde hesaplanmak üzere, müvekkili şirketin maddi zararının tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL tutarında maddi tazminatın, müvekkili şirketin kişilik haklarına haksız ve ağır saldırının tazmini için 50.000 TL tutarında manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, 12.10.2009 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkillerinden ——– ’nin mısır ithal ederek yurt içinde toptan ve perakende satışını yaptığını,
Davacının iki——– yaptığını, bunlardan birincisinin kendi markası ve kendi standartlarında satışını gerçekleştirdiği—- —- markalı, diğerinin ise daha düşük kaliteli ve daha ucuz olan ——— markalı —————- olduğunu,
Yapmış olduğu harici araştırma sonucunda iki çeşit ——— yanca satıldığını tespit eden müvekkilinin bu firmalardan—– deposuna bizzat giderek deponun önünde —- firmasına ait nakliye aracını gördüğü ve fotoğrafını çektiğini,
Müvekkilinin ayrıca —- yazılı koli üzerinde davacıya——- olduğunu gördüğü ve fotoğrafını çektiğini, Çekilen fotoğraftan da anlaşıldığı üzere, —————–adı altında piyasaya sürüldüğünün açık olduğunu,
Müvekkili—————– yılında ——– bir yıl boyunca ithal ettiği —————
—— fiyat teklifinde bulunan müvekkilinin teklifinin ———– ——– kabul edilmediğini, ————— firmasıyla daha düşük bir bedelle anlaşma yapıldığının söylendiğini,
——– satılan mısırların —– ürünü olmadığını, —– markalı, kalitesi düşük olan mısır olduğunu gören müvekkili şirket yetkilisinin, ——– tarihli faks mesajını bilgi vermek amaçlı olarak gönderdiğini,
Faks mesajı ve ekindeki belgeden de açıkça anlaşıldığı üzere, faksın —————- şahsına çekildiği; müvekkili ile —– arasındaki geçmişe dayanan dostluğa binaen faks mesajının yollandığını,
Anılan faks mesajının sadece uyarı amaçlı olduğu; gerçek ——–markasının kötülenmediği; ———–adı altında başka ürünlerin satılmaya çalışıldığının söylendiğini,
————-adı altında satışa sunulan bazı ürünlerin gerçek——- ürünü olup olmadığının kontrol edilmesinin istendiğini,
Bahsi geçen faks mesajının içeriği dikkate alındığında, müvekkillerinden ——- haksız rekabette bulunmadığının açıkça görüldüğünü,
Faks mesajının davalılardan ———. tarafından çekildiği ve diğer davalı …’in şirketin müdürü olması nedeniyle anılan faks mesajını imzaladığı ve özel amacının bulunmaması nedeniyle husumet tevcihinin mümkün olmadığını,
T.T.K. md.58’e göre, haksız rekabetin meydana gelmesi için iktisadi rekabetin sadece suiistimal edilmiş olmasının başlı başına yeterli bir unsur olmadığını, aynı zamanda iddiada bulunanın zarar gördüğünün veya böyle bir zarar tehlikesine maruz bulunduğunun ispatının gerektiği ve bu hususun haksız rekabet davasının açılabilmesinin kanuni şartı olduğunu,
Dava dilekçesinde iddialara bakıldığında, davacının zarar gördüğünün iddia edilmediği ve bahsi geçen faksın sadece, “iş kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalmasına ” neden olabileceğinin iddia edildiği; Davacının işi kaybetmediğini, kaybetmesi ihtimalinin de olmadığını, davacının ———— almış olduğu ihalenin halen devam ettiğini ve davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını,
Bahsi geçen faks mesajında —- markasının kötülenmediği; ———– ürünlerinin satıldığının söylendiği ve gerçek —- ürünlerinin kötü olduğunun iddia edilmediği; bu itibarla, davacının marka itibarının zedelenmediğini,
Sadece —————– şahsına çekilen faks mesajının bilgi ve uyarı amaçlı olduğu ve davacının kişilik haklarına saldırı yapılmadığı; davacının manevi tazminat taleplerinin hukuki ve fiili dayanağının bulunmadığını belirterek davacının, aktif dava ehliyetinin olmaması sebebiyle davanın reddine, aksi halde müvekkili … açısından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine; aksi halde, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve DEĞERLENDİRME:
Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız rekabetin tespiti ve meni ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen hüküm Yargıtay ————-.Hukuk Dairesi’nin ———- Karar sayılı ilamı ile haksız rekabete konu ———tarihli yazı davalı … tarafından yazılmış olsa da davalı …’in davalı şirketin müdürü olarak imzaladığı söz konusu yazı sebebiyle TMK.50.maddesi uyarınca şirketin organı sıfatıyla kusurlu davranışı nedeniyle kişisel olarak da sorumlu bulunduğundan davanın husumetten reddi doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuş, bozmaya uyularak yeniden yargılama yapılmıştır
Usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, davalı …’in davalı şirketin müdürü olarak imzaladığı söz konusu yazı sebebiyle TMK.50.maddesi uyarınca şirketin organı sıfatıyla kusurlu davranışı nedeniyle kişisel olarak da sorumluluğu bulunduğundan davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile maddi tazminat taleplerinin şartlarının oluşmadığından reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile —– manevi tazminatın———-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilşikin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1 – Davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile ;
A- Yasal koşulları oluşmayan maddi tazminat isteminin reddine,
B- Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile —– manevi tazminatın —–tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar harcı ——- davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye —– harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan —harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 15,60 TL başvuru harcı, 70,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.600 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —- yargılama giderinin haklılık oranına göre 614,43 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 38,00 TL tebligat ve posta giderinin davanın kabul ve ret oranı nazara alınarak hesaplanan 31,66 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, kalan tutarın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ——————- tarafından yapılan — tebligat ve posta giderinin, davanın kabul ve ret oranı nazara alınarak hesaplanan 33,33 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine, kalan tutarın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli —————esaslara göre belirlenen—– vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraflar manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli——-. deki esaslara göre belirlenen (madde —-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davalı taraflar maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli—– esaslara göre belirlenen (—— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. Maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.