Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/563 E. 2019/1347 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/643 Esas
KARAR NO: 2019/1263
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/06/2017
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin,——– tarihinde—–TL’sına —– marka ——- model bir adet televizyon satın almış olduğunu, cihazın kurulumu için —- tarihinde—— servis kodlu —– yetkili servis olan ——– teknisyen —– davacının işyerine gelerek kurulumu yapmaya çalışmış olduğunu, ancak, bu kurulum sırasında teknisyen tarafından alınan nota; “Cihazın montajı yapıldı, cihaz fişe takıldı. Cihazın panelinin kırık olduğu görüldü. Kutuda herhangi bir darbe mevcut değil. Ürün kutu paketi açık görüldü. Bayi teşhir ürünü göndermiş.” şeklinde kayıt düşülmüş olduğunu, cihazın çalışmaması üzerine davacı müvekkil——- ile söz konusu davalı şirketin şubesine hemen giderek cihazın ayıplı bir şekilde kendisinden gizlenerek satıldığını ve bu cihazın açık bir ayıbının da servis fişinde belirtildiğinden dolayı cihazın incelenmesi için ambalajlı şekilde teslim etmiş olduğunu, şube çalışanları cihazın ayıplı olmasından davacı müvekkilini sorumlu tuttuğunu, yetkili ——servisi tutanağının kendileri için herhangi bir bağlayıcılığı olmadığını ileri sürmüş olduklarını, davacı müvekkilinin, cihazı inceleme için bırakırken söz konusu davalı şirketin çalışanları, davacı müvekkilin taleplerini geçici teslim tutanağına geçirmemiş olduğunu, tutanakta hangi cihazın teslim alındığının belirtilmemiş olduğunu ve tutanağın da düzenlenme tarihi bulunmamakta olduğunu, davacı müvekkil, satış bedelinin iadesini talep etmiş olduğunu, ancak davalı şirketin ise ürünü inceleyeceğini beyan ederek bu talebi geri çevirmiş olduğunu, cihazın teslim alınmasından bügüne kadar davalı şirket hiçbir şekilde ağır kusurlu olarak gizli ayıplı sattığı malı değişimi, bedel iadesi, yerine emsali olan bir başka —— verilmesine yönelik davranışta bulunmamış olduğunu, bu nedenle ——- başvurulmuş olduğunu, bu başvuruda söz konusu eşya bilirkişi tarafından incelendiğini, bilirkişi incelemesinde ürünün ayıplı olduğunun tespit edildiğini ve dilekçesinde belirtilen eşya bedeli olan ———TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davaya konu ürünü teşhirde olduğunu bilerek satın almış olduğunu, ürün davacı tarafından bizzat teslim alınmış olduğundan, ayıp iddiasının davalı tarafından ortaya atılmış mesnetsiz bir iddia olmaktan öteye gitmemekte olduğunu, davacının kurulum için yetkili servise başvurmuş olduğunu, yetkili servis incelemelerinde; ürünün kutusunun önceden açılmış olduğunu, ürün panelinde kırık bulunduğunu ve ürünün teşhir ürünü olduğunun tespit edilmiş olduğunu, davacının, dava dilekçesinde öne sürdüğü iddialarının aksine, ürünü teşhir ürünü olduğunu bilerek, özgür iradesi ile satın almış olduğunu, kaldı ki, yetkili servis ürünü açarken kutunun ilk defa açılmadığını belirtmiş olduğunu, davacının ürünün teşhir ürünü olduğunu bilmemesinin objektif olarak mümkün olmadığını, uyuşmazlık konusu üründe üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmamakta olduğunu, davacının seçimlik haklarını kullanabilmesi için ürünün ayıplı olması gerekmekte olduğunu, üründe ayıp bulunup bulunmadığı yönünde teknik inceleme ve tespit yapabilecek mercinin yetkili servis olduğunu, yetkili servis tarafından üründe üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp tespit edilememiş olduğunu, bu nedenle davacının talebinin reddi gerekmekte olduğunu, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiğini, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğunu ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri, ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; satın alınan televizyonun davacıya teslim edilmesi sonrasında ayıplı olduğu iddiasına dayanan bedelin tahsili için açılan tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında ——— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflarca dosyaya sunulan dava konusu televizyona ait fatura ile sevk irsaliyeleri ve servis kayıtları tarafların sunduğu deliller ile birlikte incelenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık teknik incelemeyi gerektirdiğinden, mahkememizce re’sen seçilen Makina Mühendesi bilirkişi ——- rapor alınmış; anılan bilrikişi tarafından düzenlenen —– tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu ürünün gizli ayıplı olduğunun, davacı müşterinin televizyonu iade edebileceği ve ——–TL bedelini dava tarihi itibariyle avans faizi ile birlikte talep edebileceğinin rapor edildiği görülmüş söz konusu raporun dosya kapsamına uygun olmadığı değerlendirilerek hükme esas alınmamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında tv satışı sebebiyle kurulan ticari ilişki kapsamında satışa konu cihazın ayıplı olup olmadığı, davacının ürününün ayıbıyla birlikte teşirde satın alıp almadığı, ayıbın niteliği, ne şekilde meydana geldiği, süresine ihbar yükümlülüğünün usulüne uygun yerine getirilip getirilmediği, bu kapsamda davacının sözleşmeden dönerek seçimlilik haklarından bedelin iadesinin faiziyle talep edilip edemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında televizyon satışınına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, satış bedelinin —— tarihli faturada ——- TL olarak yazıldığı, alınan bilirkişi raporunda cihazdaki ayıp iddiasının cihazın elektrik fişine takılması sonrası paneldeki kırık olarak tespit edildiği ve cihazın gizli ayıplı olduğunun belirtildiği, TTK 23 maddeleri gereğince tacirler arasında malın ayıplı olduğu iddiası var ise malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumun satıcıya ihbar ile açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek ve incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde bu süre içerisinde durumu satıcıya ihbar ile yükümlü olduğu, diğer durumlarda ise Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanacağı, TBK 223/2 maddesinde ise satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde ise durumu hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği, aksi halde satılanı bu ayıpla birlikte kabul etmiş olacağının düzenlendiği, somut dosya kapsamında bilirkişi her ne kadar satılanda gizli ayıp olduğu tespit edilmiş ise de paneldeki kırık iddiasına dayalı ayıp iddiasının cihazın elektrik fişine takılması ile ortaya çıkması sebebiyle açık ayıp niteliğinde olduğu; davacının dilekçesinde ——- tarihli servis işleminden hemen sonra davalının bayiine giderek ihbarda bulunduğunu belirtmiş ise de TTK 18 maddesinde belirtilen şekil ve usulü izleyerek ihbarda bulunmadığı bir an için ayıbın gizli ayıp olduğu kabul edilse bile aynı usul izlenerek davacının ayıbı satıcıya derhal bildirdiğine dair bir delili de dosyaya sunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 44,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile artan 13,00 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.999,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/12/2019