Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/562 E. 2022/746 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/562 Esas
KARAR NO:2022/746

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/10/2017
KARAR TARİHİ:27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında —–tarihli taşeron sözleşmesi olduğunu, söz konusu sözleşmenin 14. Maddesinin c bendi uyarınca nakit ihtiyat kesintisi yapıldığını fakat geçici ve kesin kabullerin yapılmış olmasına rağmen anılan madde hükmünün tüm yasal unsurları gerçekleşmiş olmasına rağmen söz konusu ödemenin yapılmadığı, bu nedenle davalı aleyhine —-Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe kötüniyetli ve haksız şekilde itiraz ettiğini, zira her ne kadar takip talebine sözleşmenin tarihi olarak —- tarihi yazılmış ise de taraflar arasında bu tarihli bir sözleşmenin olmadığını davalının bildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ayrıca alacağın—- az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmede yetki sözleşmesinin bulunduğu ve ihtilafların—-ve mahkemelerinde çözülmesi gerektiği, bu sebeple mahkemece davanın reddine karar verilerek anılan mahkemelere yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının takip talebinde alacağına dayanak olarak —-tarihli taşeron sözleşmesini gösterdiğini, ancak taraflar arasında bu tarihli bir sözleşmenin bulunmadığını, bu sebeple takibe itiraz edildiğini, itirazın iptali davalarının takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğunu, borcun sebebinin farklı gösterilmesine rağmen davada farklı bir sözleşmeye dayanılmasına muvafakat etmediklerini, davacı yanın da dava dilekçesi ile böyle bir sözleşmenin olmadığını ikrar ettiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre itirazın iptali davalarında alacağın sebebinin değiştirilmesine olanak bulunmadığını, bunun yanında imza edilen sözleşme kapsamında da nakit ihtiyat kesintisinin sona erme koşullarının oluşmadığını bu sebeple davanın reddine ve davacı aleyhine takip konusu alacağın —- az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile; eser sözleşmesine ilişkin ticari ilişki kapsamında sözleşme kapsamında yapılan nakit ihtiyat kesintilerinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın imza edilen alt yüklenici sözleşmesi kapsamında teminat alacağına ilişkin kesintinin ödenip ödenme koşullarının oluşup oluşmadığı, davacı yanın takip talebinde dayandığı hukuki mesnedi dava ile değiştirip değiştirmeyeceği, bu kapsamda itirazın iptali ve icra inkar tazminatı kötü niyet koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. İtirazın iptali istemine konu, —tarihinde başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu; takibin— tarihli —tutarında borçlu şirket ile akdedilmiş taşeron sözleşmesinin 14. Maddesinin c bendi uyarınca—tarihli teminat alacağı dayanak gösterilmek suretiyle— alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu;— tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, huzurdaki davanın— tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Davanın geçirmiş olduğu safahat incelendiğinde, davanın mahkememizin — esas sayılı dosyası ile açıldığı, mahkememizce —- tarihinde davanın reddine dair karar verildiği, davacı vekili tarafından verilen kararın İstinaf edildiği,—- karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
—–karar sayılı ilamında özetle; belirtildiği gibi davacı/alacaklı bu davada takip dayanağı sebebini değiştiremez ise de dava dilekçesi ve aşamadaki tarafların dilekçeleri ve beyanları dikkate alındığında sözleşmenin tarihi dışında diğer unsurlarıyla ilgili ileri sürülen vakıalara ilişkin bir değişiklik olmadığı, davacı/alacaklı tarafından takip talebi ve ödeme emrinde bildirilen tarihin —-sonrasına ait olması da yapılan işlemin maddi hatadan kaynaklandığını gösterdiği, aksinin de ileri sürülüp isbatlanmadığı anlaşıldığı, açıklanan gerekçelere göre davanın esası incelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde verilen red kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmadığından kararın kaldırılarak davanın esasının incelenmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.—- kaldırma kararı sonrası mahkememizce yapılan yargılama ile dosyanın —-ile sözleşme konusunda—- dosyanın tevdi edildiği,— heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; davacının incelenen— yılına ait yevmiye defterinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defteri kebir ve envanter defteri davacı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediğinden açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılıp yaptırılmadığının, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadıklarının, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığının tespit edilemediği, davacının incelenen —- yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalının —şirket olduğu döneme ilişkin incelenen—- yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalının —olduğu döneme ilişkin incelenen —- yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacının —- yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla —verilen —- yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davalının davacıya ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla — alacaklı olduğu, tespit edildiği, Tarafların ticari defterlerindeki —- hesaplarının dışında kalan hesaplar arasındaki farkın —- bölümünün davacı vekilinin istinaf dilekçesinde bahsetmiş olduğu—- sayılı dosyasına konu edildiği, icra takibinin ve derdest davanın konusu olmadığından —hesaplarının dışında kalan hesaplar arasındaki farkların değerlendirilmediği, alacaklı—-tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde sözleşmeye dayalı teminat alacağının tahsilinin talep edilmiş olduğu, davacı —- davalının ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla davalı tarafından yapılan teminat kesintilerinden dolayı —-alacaklı olduğu, davacı taraf davalı taraf aleyhine başlatmış olduğu icra takibinde asıl alacak olarak —-talep ettiğinden taleple bağlılık ilkesinin göz önünde bulundurulmasının gerekeceği, davacı tarafın —- asıl alacaktan oluşan takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini —– olarak gösterdiği, davacı, —–sayılı dosyası ile davalı Aleyhine başlattığı icra takibinde “borcun sebebi” olarak —- tarihli taşeron sözleşmesi”’ni göstermesine rağmen huzurdaki itirazın iptali davasında “icra takibinde her ne kadar —-tarihi geçmiş ise de taraflar arasında —-tarihli taşeron sözleşmesinin mevcut olduğunu” belirtmiş olup taraflar arasında—– tarihinde —— sözleşmesi’nin kurulduğu uyuşmazlık konusu olmamakla birlikte sözleşmede dava dışı—-olarak anıldığı ve eser sözleşmesi gereğince davacının, eser imalatı borcu altına girdiğinin anlaşıldığı, “Davacının sözleşme kapsamında davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı” hususunun yukarıdaki ayrıntılı mali incelemede değerlendirildiği, “İtirazın iptali ve icra inkâr, kötüniyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı” hususunu takdirin mahkemeye ait olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.—- raporunun taraflara tebliğ edildiği, mahkememiz ara kararı doğrultusunda dosyanın önceki — heyetine —- tevdi edildiği, —heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli ek raporda özetle; her ne kadar sözleşmede Davalı —Yapının nakit ihtiyat kesintilerini kendisi iade almadıkça Davacı —- ödemeyeceği kararlaştırılmış olmasına rağmen teknik olarak ve hakkaniyet açısından iade sürecini etkileyecek bir kusuru bulunmayan davacı — nakit ihtiyat kesintilerini iade isteyebileceği, —- tarihli— heyet raporunda ticari defter incelemeleri sonucunda davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalı tarafından yapılan teminat kesintilerinden dolayı —- alacaklı olduğu yündeki görüşlerini bildirir rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ve mahkememizce alınan hüküm kurmaya —- raporları birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapılan —– Tarihli Taşeron sözleşmesinde İş Sahibi olarak —- işlerinin iş olarak belirlendiği, davaya konu teminatların iadesinin sözleşmenin Teminatların iadesi başlığı altında “Nakit ihtiyat kesintisi için; Taşeron sözleşmesi ve sözleşme çerçevesinde Taşeron’un tüm yükümlülüklerini gerçekleştirmiş olması ve bu durumun—- tarafından tespit ve kabul edilmiş olması şartıyla Sözleşme konusu işe ilişkin geçici kabulün yapılıp alacağının netleştirilmesin den sonra teminat iade edilir. Ancak nakit kesintisinin Taşerona iadesi için İş Sahibi ve/veya Müteahhitin Yapı ve Yapı ya uygulamış olduğu ihtiyat kesintisinin tamamen iade edilmiş olması şarttır” kararlaştırıldığı, mahkememizce iş sahibi —-müzekkere yazıldığı, gelen cevapta kesin kabulün yapıldığı ve teminat iadesi için gereğinin arz edildiğine dair yazışmaların yapıldığının da belirtildiği, mahkememizce alınan — tarafından dava konusu işin sözleşme şartlarına uygun bir şekilde teslim edildiğine dair görüşüne yer verildiği, kesinti olduğuna dair belgenin bulunmadığı yine iş sahibi tarafından müteahhitin kesinti ve teminatlarının da serbest bırakılması karşısında davalının teminat iadesine yanaşmamasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde ve hakkaniyete de uygun olmadığı anlaşılmakla davacının ticari defter ve dayanakları üzerinde yapılan mali incelemede yapılan tespitlerde takibe konu alacağın dayanağının davalı tarafından yapılan teminat kesintileri olduğu değerlendirilerek davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının — esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin AYNEN DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın — oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli — harçtan başlangıçta alınan — harcın mahsubu ile bakiye —davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan — peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan bozma öncesi ve sonrası — başvuru harcı,—-tebligat ve müzekkere gideri, —- bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan —yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen—- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren — haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.