Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/553 E. 2022/340 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/553 Esas
KARAR NO: 2022/340
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 29/08/2019
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- bulunan dava dışı —- satın almış olduğu —- seri numaralı —- taşıması konusunda uzun zamandır çalıştığı davalı —- ile sözlü olarak anlaştığını, davalı — taşıma işiyle ilgili olarak diğer davalı —— anlaştığını, böylelikle davalı—– fiili taşıyıcı rolünü üstlenerek, taşıma konusu —–plakalı —- ile taşıdığını anacak davacı şirkete hasarlı olarak teslim ettiğini, davalı taşıyıcının temsilcisinin de katılımı ile hasar tutanağının tutulduğunu, —– taşıma sırasında meydana gelen hasarın —- harcanarak onarıldığını, hasarın karşılanması için davalı fiili taşıyıcının —sorumluluk sigortacısı olan diğer davalı —-başvurulduğunu, sigorta şirketi nezdinde —
numaralı hasar dosyasının oluşturulduğunu, ancak davalı sigorta şirketinin, ambalajsız ürünlerin teminat dışı olduğunu belirterek hasar ödemesini reddettiğini, ancak taşınan ürünün fiziki yapısı ve niteliği itibarıyla mutlak olarak ambalajlı şeklide taşınması gereken ürünlerden olmadığını, hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin sabit olduğunu, zararın giderilmemesi üzerine onarım tutarı kadar davalılar aleyhine takibe başlandığını, ancak davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini, takibin kaldığı yerden devamını, borçlu davalıların %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatı ile mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı—-vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı—– tarihleri arasında geçerli —— olduğu, davacının talebi ile hasar dosyası oluşturulduğu, dosyada yapılan inceleme sonucunda poliçenin —– belirtilen ambalajsız taşınan her türlü emtianın teminat dışı olduğunun açık bir şekilde yer alması nedeniyle davacının talebinin reddedildiğini, müvekkilin düzenlediği poliçede hasar başına —– muafiyetin olduğu, davacının talebinin fahiş olduğunu, davanın reddini, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı —–vekili tarafından bilâ tarih dosyaya sunulan cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda —– uygulanması gerektiği, müvekkilinin taşıma işini alt taşıyıcı olarak—- verdiğini, bu firmanın da mezkur yükü fiili olarak diğer davalı —- taşıttığını, hasardan tek başına sorumlu olması gerekenin fiili taşımayı yapan diğer davalı —-olması gerektiğini, yükün araca yüklenmesi ve istiflenmesinin gönderici —- yapıldığını, emtia faturası içeriğinde bu durumun görüldüğünü, düzenlenen hasar tutanağında yükün spanzetlerle sabitlenmiş olmasına rağmen ambalajsız olduğu için dorse içinde kaydığı ve —— yanlarına çarptığının tespit edildiğini, ——taşıyıcının sorumlu olamayacağı, olsa bile sınırlı sorumluluk olması gerektiğini, bir kısım parçaların değiştiğini, ancak fatura içeriğinde yapıldığı iddia edilen işlerin taşımadan kaynaklı hasara ait olup
olmadığının belli olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. —–Davalı ———- usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
-Dava, CMR hükümleri kapsamında taşıma sırasında hasar gören emtia sebebiyle uğranılan zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalılar ile taşıma ilişkisi bulunduğunu, taşıma sırasında hasar meydana geldiğini, zararın dava konusu emtiada meydana gelen zararın tazmini için davalılar aleyhine takibe başlandığını, ancak davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini, takibin kaldığı yerden devamını, borçlu davalıların %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatı ile mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- sayılı icra dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış, davalı —- davaya konu hasar dosyası celp edilmiş, dosya —-uzman bir bilirkişi ile metalurji ve malzeme mühendisi bilirkişi heyetine tevdi edilerek heyet raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
— tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “…Dava konusu olayda davacıya ait emtianın, —– fiili taşıyıcı olduğu taşıma işinde meydana gelen gerçek zararın ———- olarak hesap edildiği, Meydana gelen zararın davalı fiili taşıyıcının sorumluluğunda olan istifleme ve araç içi sabitlemenin yetersizliği sonucu oluştuğu,—- gereği davalıların müteselsilen sorumlu oldukları, Bu tip emtianın taşınmasında ambalajlamanın gerekli olmadığı, bu nedenle davalı sigorta şirketinin meydana gelen rizikonun teminat kapsamı dışında
olduğu gerekçesi ile tazminat talebi reddinin yerinde olmadığı, meydana gelen rizikonun sunulan sorumluluk poliçesi kapsamında yer aldığı, hasar başına —-muafiyetin bulunduğu, Davacının hesaplanan tazminat alacağı olan —-kadarlık kısmının davalı— tarafından, bakiye —–kadar kısmının davalı akdi taşıyıcı———–tarafından müteselsilen karşılanması gerektiği, Raporumuzdan da anlaşılacağı üzere, davacının talep ettiği tazminatın hesaplanmaya gerek duyduğu ve hesaplama neticesi talep edilen tazminatın kadri maruf bulunmadığı göz önüne alındığında alacağın likit olmadığı, bu nedenle icra-inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı, Davacının kendi emtia sigortasına hasar için başvurduğu ve——- dosyasının açıldığı sabit olmakla, bu dosyanın akıbeti hakkında bir bilginini dosyaya sunulu olmadığından, Sayın —- hasar dosyasını celbini takdir eder ve inceleme sonucunda, davacının kendi emtia sigortacısından da hasar için bir tazminat ödemesi aldığı sübuta erdiği takdirde davalı ——açısından (davacının sebepsiz zenginleşmeye neden olacak kastı nedeniyle) kötü niyet tazminatı şartlarının oluşabileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Taraflar arasında parsiyel taşıma ilişki bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu emtianın taşınması sırasında meydana gelen zarardan davalıların sorumlu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ———-
Eldeki dosya bakımından davacının, dava konusu taşıma işlemi sebebiyle emtianın zarara uğradığını ve uğranılan zarardan davalıların taşıma hükümlerine göre sorumlu olduğunun yöntemince ispat edilmesi gerekmekte olup, ispat yükü davacı taraf üzerindedir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu taşımanın ——— yurt dışına olması sebebiyle taraflar arasındaki uyuşmazlıkta —–uygulanması gerektiği, taraflar arasında parsiyel taşıma ilişkisi bulunduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi kök raporu ile diğer bilgi ve belgeler dikkate alındığında dava konusu emtianın taşınması sırasında hasarın meydana geldiği ve davalı-fiili-alt taşıyıcı olan —- akdi taşıyıcı olan davalı —-oluşan zarardan sorumlu olduğu, alınan teknik bilirkişi raporu ve incelemesi dikkate alındığında emtianın hasara uğradığı ve oluşan hasarın —-olduğu, bilirkişi raporunda bu yöndeki tespitlerinin yerinde olduğu, davacının bilirkişi raporu ile tespit edilen kısmı aşan miktardaki taleplerinin yerinde olmadığı, davalıların —–gereğince oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, ancak dava konusu taşımaya ilişkin sorumluluk poliçesinde — muafiyet kaydının olması sebebiyle davalı sigorta şirketinin hasar tarihindeki — kuru üzerinden hesaplanacak muafiyet tutarından — sorumlu olmadığı, kalan —– yönünden sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğu, davacı tarafından zararın —- talep edilmesi sebebiyle hükmedilecek tazminata avans faizi uygulanması gerektiği ve davacı tarafından takip talebi ile avans faiz talebin bulunulduğu, faiz yönünden anılan talebin yerinde olduğu anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; davalının —- takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, —–alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, —–takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin sair taleplerinin reddine karar verilmiştir. ————-İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. ———– Dosyaya konu alacağın taşıma sırasında emtiada oluşan hasar sebebiyle oluşan zararın tazmini talebine ilişkin olması sebebiyle alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı anlaşıldığından davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ———
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
A-Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
A-1-Davalının —– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile,
A-1-a-Davalılar ——- asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
A-1-b-Davalı sigorta şirketi yönünden; 8.704,16 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Davacının fazlaya ilişkin sair taleplerinin reddine,
3-Alacağın likit olmaması sebebiyle davacının icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
4-Karar harcı 800,19-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 276,75-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 114,57-TL harç olmak üzere toplam 391,32-TL harçtan mahsubu ile bakiye 408,87-TL harcın davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 276,75-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 114,57-TL harç olmak üzere toplam 391,32-TL harcın davalı taraftan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 140,60-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.791,40-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 915,80-TL sinin davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 674,81-TL’sinin davalı taraftan müştereken ve müteselsilen, kalan 645,19-TL’nin tutarın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı taraftan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı —- kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2-3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine
Dair, davalı ——–vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/04/2022