Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/550 E. 2020/825 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/550 Esas
KARAR NO: 2020/825
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2019
KARAR TARİHİ: 08/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı ——–kredi kullandırılmış, davalı borçlular da işbu krediye müteselsil kefil olduğu, dava dışı borçlu — ile davacının kurum arasında —- tarihli ticari amaçlı taşıt kredi ve rehin sözleşmesi imzalandığı, sözleşme hükümlerine göre; davalı kurum, ——– kredi kullandırmayı ve davalı borçlular da krediye —– taahhüt ettiği, davacı kurum dava dışı asıl borçlu olan —- kredi kullandırmak sureti ile sözleşme gereği üzerine düşeni yerine getirmiş, ancak ne dava dışı asıl borçlu ne de davalı borçlular taahhütlerini yerine getirmediği, kredilerin geri ödenmemesi üzerine davacı tarafından asıl borçlu ve müteselsil kefillerin hesabı kat edilmiş, tüm borç muaccel hale geldiği, kredinin geri ödenmemesi üzerine——— tarihli hesap kat ihtarı gerek asıl borçlu gerekse müteselsil kefil olan davalı borçluya keşide edildiği, borcun ödenmemesi üzerine; dava dışı asıl borçlu — hakkında menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi davalı borçlular hakkında ise———– İcra dosyasından haciz yolu ile ilamsız icra takibine girişildiği, davalı müşterek borçlular tarafından borç ödenmediği gibi davacı kuruma herhangi bir borcunun olmadığını borcun tamamına faizine ve ferilerine itiraz ettiği, davalı borçluların borca itiraz etmiş olmaları haksız ve kötü niyetli olduğu, davalılar itirazlarında geniş anlamda itiraz ederek 4. Maddesinin kredinin geri ödenmesi, muacceliyet ve Temerrüde ilişkin bölümünde müşteri ve müteselsil kefillerin temerrüde düşmesi durumunda uygulanacak faiz oranı açık olarak belirtildiği ve davalı temerrüt faizini ödemeyi peşinen kabul ettiği, davacının alacağı likittir, likit bir alacak için yapılan icra takibine yapılan itiraz da haksız olduğu, açıklanan nedenlerle borçlunun —— Sayılı Dosyası —- asıl alacak, —- işlemiş faiz, — Bsmv,— masraf olmak üzere toplam ——– takip miktarına yapılan itirazın iptaline, —- tutarındaki asıl alacağa muacceliyet tarihinden itibaren işlemiş —- üzerinden yapılan takibin devamına, Asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra İnkâr tazminatına hükmedilmesine, Söz konusu davanın ikame edilmesi sebebiyle sarf edilen tüm yargılama giderleri ve hak edilen vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı ——– Arasında imzalanan ticari amaçlı taşıt kredi ve rehin sözleşmesi kapsamında, her ne kadar müvekkil kefil olarak gözüküyor da olsa, asıl borçlu olan ——– başvurulmaksızın ve doğrudan kefile takip başlatılamayacağı ortada olduğu, davacı tarafından hatalı olarak doğrudan kefile takip başlatıldığı, işbu nedenle başlatılan takibe itirazımız haklı olduğu, söz konusu kararlar davacının kefile gidilebilmesine de engel olduğu, zira konkordato süreci sonlanana kadar alacağa ilişkin takip başlatılması kanun koyucu tarafından yasaklandığı, hem geçici mühlet hem de kesin mühlet içerisinde icra takiplerinin yapılamayacağı, önceden başlatılan takiplerin de durdurulacağı hüküm altına alındığı, asıl borçlunun borçlarının, konkordato süreci sonlanana kadar muaccel olmayacağı, işbu nedenle muaccel olmayan borç için kefile de gidilemeyeceği açık olduğu, konkordato davasında verilen kesin mühletin sona ermesinin ardından alacaklılar tarafından yapılacak oylamada şirket tarafından sunulan konkordato ön projesinin tasdik edilmesi halinde; projeye göre değişmek üzere davacı bankanın alacak miktarında tenzilat gerçekleşebilecek veya alacaklı bankanın borcunu daha uzun bir vadede tahsil etmesi yönünde bağlayıcı bir karar alınabileceği, böyle bir durumda da alacaklı bankanın işbu dava konusu icra takibindeki kadar bir borcu olmayacak veya borcun vadesi gelmemiş olacağı, gerçekten de teklifte borçların hangi vadelerde ve ne şekilde ödeneceği düzenlenmekte olup bu teklifin alacaklılar tarafından kabul edilmesi sonrasında vade günü gelene kadar herhangi bir ödeme talep edilemeyeceği, özetle muaccel olmayan borç için konkordato sürecindeki asıl alacaklıya gidilemediği gibi alacak muaccel olmadığından kefile de gidilemeyeceği kesin olmakla birlikte, takibe yapılan itirazın haklı olduğu anlaşıldığı, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak üzere, haksız ve dayanaksız davanın reddine, kötü niyetli alacaklının kötü niyetle takip başlatılmasından mütevellit %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak tarafımız lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, ——— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, —- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —- olduğu; takibin — — masraf, —— faiz olmak üzere toplam ——— alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlulara çıkarılan tebligatların iade dönmüş olduğu, borçlular vekili tarafından ——- tarihinde dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın — tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, ——– asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Deliller toplanmış, mahkememizce ihtilaf noktalarında rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bu kapsamda emekli bankacı bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilerek rapor tanzim edilmesi istenmiş, bilirkişi tarafından ———- tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz ve taraflar arasında protokol imzalandığını ve davanın konusuz kaldığını belirtir dilekçe sunduğu ancak taraflar arasında ibralaşmanın olmadığı görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu ile taraflar arasında davaya konu sözleşmenin düzenlendiği, sözleşmede davalının müteselsil kefil olduğu, bilirkişi raporlarındaki asıl alacak ve ferilerine yönelik hesaplamaların usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu ve davalının raporda belirtilen miktarlarda davacıya borcunun olduğu anlaşılmakla, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalının davaya konu —– sayılı icra dosyasına davalı yanca yapılan itirazın —- işlemiş faiz, —- iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren — oranında akdi faiz ve faizin —— uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen asıl alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ——- sayılı icra dosyasına davalı yanca yapılan itirazın ———– iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %25,92 oranında akdi faiz ve faizin %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen asıl alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 4.111,76-TL den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.034,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.077,00-TL harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.034,76 peşin harç ve 44,40 TL ilk masraf, 64,40-TL tebligat ve posta gideri, 600 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.743,56-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 8.624,96-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 399,25-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..08/12/2020