Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/545 E. 2021/854 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/545 Esas
KARAR NO: 2021/854
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 27.08.2019
KARAR TARİHİ: 05.10.2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun itiraz dilekçesinde somut bir iddia ve itirazda bulunmaksızın, davacı firma ile ticari ilişkisini de inkâr ederek genel bir ifade ile takibe konu edilen cari hesap ilişkisinden dolayı herhangi bir borcu olmadığını beyan etmiş, imza inkarında da bulunarak takibin durmasını sağlamış olup, davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazı haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı, davacı firmanın müşterilerine ait “mallarını bildirilen adresten teslim alarak belirlenen teslim süreleri içerisinde taşıma, dağıtım, yükleme, istifleme, boşaltma, alıcıya teslim hizmetlerini” vermiş olduğunu, davalının davacı firmaya tedarikçi olarak nakliye ve dağıtım hizmeti verdiği, aralarında bir ticari ilişkinin ve cari hesabın varlığı dilekçe ekinde sunulan —– faturalarla da sabit olduğunu, davalı sorumluluğunda gerçekleştirilen davacı firma müşterisine ait malların nakliyesinde ortaya çıkan masraf ve teslim edilmeyen ürünler için müvekkil —- yılında da davalı borçluya — ödeme yapmış olduğunu, davalının sorumluluğunda gerçekleştirilen nakliyelere ilişkin olarak, davacı firma müşterisi tarafından davacı firma adına düzenlenen faturalar için, davalı/borçluya aynen rücu edilmiş ve yansıtma faturaları düzenlenmiş olduğunu, ayrıca davalıya fazladan yapılan ödemelerin neticesinde davalıya ait cari hesap dökümüne göre borçlu olduğu —-davalıya yapılan tüm uyarı ve taleplere rağmen ödenmemesi neticesinde, davalı-borçlu aleyhine— asıl alacağın tahsili maksadıyla, —- takip dosyası ile icra takip işlemlerine başlanmış olduğunu, davalı-borçlunun, ödeme emrine herhangi bir somut gerekçe göstermeksizin davacı ile ticari ilişkisinin olmadığı ve imzasının kendisine ait olmadığı şeklindeki gerekçe ile itiraz etmiş olduğunu, davalının yapmış olduğu itiraz neticesinde arabulucuya başvurulduğunu, ancak davalı borçlunun arabuluculuk toplantılarına katılmamış olduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın, haksız ve kötü niyetli olup müvekkili firma defter ve kayıtları ile nakliyeye ilişkin evraklar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile bu hususun anlaşılacağını, davacı firma alacağı yansıtma faturaları, davalının nakliye işini yaptığı müşteri tarafından düzenlenmiş faturalara istinaden uygun şekilde kesilmiş olduğunu, ayrıca fazla ödemenin de defterlerde mevcut olduğunu iddia ederek, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına,%20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:Davalıya usulune uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; İ.İ.K. 67. maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İcra dosyası celp edilmiş ve incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu,— takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —- olduğu; takibin—-asıl alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya— tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde —- tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın— tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde —–asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin —– olduğu anlaşıldığından—- yazıldığı, dosyanın — numarası aldığı, defterler üzerinde incelem yapıldığı, —- tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; Dosya üzerinde ve davalı tarafın ibraz ettiği ticari defterler ve dayanakları üzerinde yapılan incelemelerde taraflar arasında —– ticari bir ilişkinin bulunduğu, açılış ve kapanış tasdiki zorunlu olan davalı ticari defter tasdiklerinin mevzuata uygun yapılmış olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap ilişkisinden doğan —–alacak bakiyesinden kaynaklı davacının icra takibi başlattığı, davalının borcu bulunmadığı, fatura ve sevk irsaliyelerindeki imzaların kendisine ait olmadığı, aralarında ticari bir ilişki bulunmadığı iddiaları ile takibe itiraz ettiği, davacının sunmuş olduğu cari hesabın ve yapılan incelemeler sonucu davalı defter kayıtları ile cari hesabının karşılaştırılmasında ——– kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu, üç adet kayıt ile ilgili olumsuzlukların davacı cari hesabındaki kayıtlardan kaynaklandığı, davacının ödemesini yaptığı davalının davacı adına düzenlemiş olduğu davalı kayıtlarında yer alan — faturayı kayıtlarına intikal ettirmediği, davalıya ait olmayan davalı kayıtlarında bulunmayan ——- faturayı davalıdan alınmış fatura gibi kayıtlarına intikal ettirdiği, davacının davalı adına düzenlediği davalı kayıtlarında yer almayan tesliminin gerçekleştiğine ilişkin belgesi görülmeyen—-bedelli faturayı kayıtlarına intikal ettirdiği, dosyadaki bilgi ve belgelere davalı defter kayıtlarına mevcut duruma göre belgeye dayanmayan bu üç hatalı kaydın dikkate alınmaması durumunda davacının davalıdan —– takip tarihi itibarıyle —- alacak bakiyesi kaldığı yönündeki görüşlerini bildirir rapor tanzim etmiş oldukları görüldü.
—- tarihinde düzenlenen raporda özetle; Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların ticari defterlerindeki kayıtları ve müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonuçlarına göre, davacı şirketin—– asıl alacak talebi üzerinden harçlandırarak davalı yan aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında; davacı şirketçe davalı yan adına düzenlenmiş bulunan, ancak davalı yan kayıtlarında yer almayan — yansıtma faturasının akıbetine ilişkin takdirin mahkemeye ait olacağı, mahkemece —- tutarlı davacı şirket yansıtma faturasının davalı aleyhine borç yükü getirebileceği yönünde hüküm kurulması halinde, davacı —davalı firmadan talebi gibi —- asıl alacağı olacağı, aksi yönde hüküm kurulması halinde ise, davacı şirketin davalı firmadan talep edebileceği asıl alacağın —- olabileceğine ilişkin sonuç ve kanaatlerini bildirir rapor tanzim etmiş oldukları görüldü.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ile savunmaları, toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; Davanın Davacı şirketin başlatmış olduğu icra takibine davalı yanca yapılmış vaki itirazın iptali için ikame edilmiş İtirazın İptali Davası olduğu, taraflar arasında —dayalı olmayan —– dayalı bir ticari ilişki bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davaya konu ihtilafın, davacı şirketin davalı firmadan, aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak takip/dava tarihi itibarıyla talep edebileceği bir alacağı bulunup, bulunmadığı ve varsa miktarı hususlarında toplandığı, taraflar arasında —- itibaren süre gelen ve yazılı bir sözleşmeye dayalı olmayan —– yönelik bir ticari ilişki bulunduğu, ticari ilişki kapsamında davalı yanca davacı şirket adına muhtelif tarih ve tutarlarda—— faturalarının düzenlendiği ve ticari defterlerinde davacı şirket adına borç kayıtlarının yapılmış bulunduğu, buna mukabil davalı firmaca düzenlenen hizmet faturalarına ilişkin olarak davacı şirketçe davalı firmaya muhtelif tarih ve tutarlarda makbuz mukabili nakit veya banka aracılığıyla ödemeleri gerçekleştirildiği, tarafların ticari defter ve kayıtları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, taraflar arasında kayda alınmayan davalı firma faturalarından ve tahsilât/tediye kayıtlarından ve de davacı yanca düzenlenen yansıtma faturasından meydana gelen uyuşmazlıklar bulunduğu ve bu uyuşmazlıklar sonucunda tarafların ticari defter kayıtları arasında toplamda —– mutabakatsızlık oluştuğu, davalı yanca davacı şirket adına düzenlenmiş, ancak davacı şirket kayıtlarında yer almadığı tespit edilen ve bir örneği rapor ekinde dosyaya sunulan ——incelendiğinde, fatura içeriği nakliye hizmetin davacı şirkete verildiği ve faturanın davacı şirkete tebliğ edildiğine ilişkin olarak dosyaya sunulmuş herhangi bir bilgi, belge, teslim/tebliğ şerhi dosya kapsamında yer almadığı, davalının bu faturadan kaynaklanan alacağını açıklanan gerekçelerle kanıtlayamadığı, davacı —-kayıtlarına itibar edileceği, davacı şirketin davalı adına düzenlediği —– tutarlı yansıtma faturası; davacı şirketçe davalı yan adına düzenlenmiş bulunan yansıtma faturasının davalı yan adına borç külfeti getireceği değerlendirilerek davacı şirketin davalı yandan talep edebileceği asıl alacağının —– olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının —-dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali takibin —- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına,
-Fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan — peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5— tarafından karşılanan— zorunlu arabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre —- davalıdan; —- davacıdan alınarak hazine adına gelir kaydına,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan — başvuru harcı, — tebligat ve müzekkere gideri, — bilirkişi ücreti olmak üzere toplam— yargılama giderinin haklılık oranına göre — davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.424,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.067,92-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2021