Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/530 E. 2022/86 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/530 Esas
KARAR NO : 2022/86

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21.08.2019
KARAR TARİHİ : 08.02.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının — faturaları ticari faaliyeti kapsamında sattığı ve teslim ettiği ürünler karşılığında davalı/borçlu adına düzenlediğini, taraflar arasındaki ticari münasebet kapsamında davacının üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz yerine getirmiş olmasına rağmen davalı/borçlunun basiretli bir tacir gibi davranmadığını, davacının tüm iyi niyetli çağrılarına tağmen fatura bedellerini ödemediğini, davalı/borçlunun bu kötü niyetli tutumu nedeniyle davacının alacağının tahsilini sağlamak amacıyla yasal yollara başvurmaktan başka çaresi kalmadığını, bu nedenle davalı/borçlu aleyhine— üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra dosyasından gönderilen ödeme emrine davalı/borçlunun kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, iptalinin gerektiğini, takip konusu alacağın davacının ticari faaliyeti kapsamında davalı/borçluya sattığı ürünler karşılığında düzenlemiş olduğu faturalardan kaynaklı alacak olduğumu, fatura konusu ürünlerin mübrez sevk irsaliyeleri ile sabit olduğu üzere teslim edilmiş olduğunu, ayrıca taraflar arasında en son — tarihinde cari hesap mutabakatı yapıldığını, borç miktarının 31.01.2019 tarihi itibariyle 9.106,30 TL olduğu hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, bu hususun davalı şirketin kaşe ve imzasını içeren hesap mutabakatı ile sabit olduğunu, hesap mutabakatı yapıldıktan sonra davalı adına dört adet fatura düzenlendiğini, bu aşamadan sonra davalıya ulaşılamadığını, takip konusu borcun ticari defter ve kayıtlar ile de sabit olduğunu, davalı/borçlunun takip öndesi faize itirazının– tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 1530. maddesinde yer alan düzenleme karşısında hukuki mesnetten yoksun olduğunu, ticari işletmeler arasında yapılan mal ve hizmet tedarikinde temerrüt için ihtar şartının artık aranmadığını, fatura konusu ürünlerin ne zaman teslim edildiğinin sevk irsaliyeleri ile sabit olduğunu, dolayısıyla davalı/borçlunun fatura/sevk tarihini takip eden — sonunda — sayılması gerektiğini, nitekim faturalarda da ödeme süresinin 30 olarak ayrıca belirtildiğini, bu husustaki haklılıklarının bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, netice olarak takip konusu alacağın likit, muaccel olduğunu, bir teminata bağlı olmadığını, davacının tüm çağrı ve çabalarına rağmen bugüne kadar ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin alacak hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulü ile davalı borçlunun –. sayılı dosyasına konu borca yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleriyle Ücreti vekaletin davalı/borçlu yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak süresinde cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır
İtirazın iptali istemine konu– dosyasının incelenmesinde; 05.03.2019 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının dosyamız davacısı — borçlusunun dosyamız davalısı — olmak üzere toplam 10.443,16-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya— tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde— dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edildiği ve takibin durduğu, itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın 21.08.2019 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin– tarihli celsesinde, davaya konu ve dava dilekçesi ekinde sunulan —– fatura suretleri ile cari hesap mutabakatı davalı şirkete tebliğ edilerek davalı şirket yetkilisinin irsaliye ve cari hesap mutabakatı altındaki imzaların şirket yetkilisine veya mal teslim almaya yetkili yetkilisine ait olup olmadığı hususunda isticvap edileceği, duruşmaya gelmediği veya gelipte bu hususta beyanda bulunmadığı takdirde söz konusu imzaların şirket yetkilisine veya mal teslim almaya yetkilisine ait olduğu hususunu kabul etmiş sayılacağı hususu şerh düşülmüş, takip eden– tarihli celsede davalı şirket yetkilisi hazır bulunmamış herhangi bir beyan ve mazeret de sunmadığı görülmüştür.
Davanın niteliği gereği bildirilen delillerin toplanmasının akabinde tarafların tacir olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, bu kapsamda dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, inceleme gün ve saati davalı şirkete tebliğ edilmiş ancak inceleme gün ve saatinde davalı tarafça ticari defterler ibraz edilmemiş bir beyan yahut mazeret de bildirilmemiştir. Davacı şirket defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılarak—— tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda özetle, ”Davacı şirketin incelenen—— yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarınım birbirini doğruladığı, davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davalının ticari defterlerinin incelenemediği, icra takibinde talep edilen cari/açık hesap bakiyesinin dayanağı olan faturaların, en son düzenlenen faturadan geriye doğru, icra takibinde talep edilen cari açık hesap bakiyesini karşılayacak tutarı içeren faturalar olduğu, alacağın dayanağı olan faturaların davalı şirket adına düzenlenen raporun inceleme başlığı altındaki bölümünün 3/a maddesindeki tabloda bilgileri yer alan 14 adet fatura olduğu, faturaların davacı —defterlerinde kayıtlı olduğu, anılan fatura ile ilgili bölümünün 3/a maddesindeki — yer alan —- düzenlendiği, alacağın dayanağı olan— olan malların davalıya teslimine ilişkin — teslim alan kısmında imza bulunduğu, alacağın dayanağı olan — faturanın davalıya teslimine ilişkin söz konusu — alan kısmında isim ve imza bulunduğu,– imza bulunduğu, 1 adedinin teslim alan kısmında ise (– numaralı) isim ve imza bulunmadığı, taraflar arasındaki hesap durumunu gösteren tarihsiz cari hesap mutabakatı düzenlendiği, cari mutabakat raporunda — tarihi itibarıyla davalının borç bakiyesinin— olduğunun bildirildiği, cari mutabakat raporunun davalı tarafından şirket kaşesi üzerine imza atılınak suretiyle onaylandığı, davacının davalıdan ticari defter kayıtlarıma göre takip tarihi itibarıyla — alacaklı olduğu, davacı taraf davalı taraf aleyhine başlatmış olduğu icra takibinde asıl alacak olarak 10.299,70 TL talep ettiğinden, takip tarihi itibarıyla taleple bağlılık ilkesinin göz önünde bulundurulmasının gerekeceği, davacının davalıdan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilir ise; davacının 10.299,70 TL asıl alacağına takip öncesi için talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 147,30 TL olduğu, davacı taraf davalı taraf aleyhine başlatmış olduğu icra takibinde işlemiş faiz olarak 143,46 TL talep ettiğinden taleple bağlılık ilkesinin göz önünde bulundurulmasının gerekeceği” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı taraf defterleri dosyada toplanan deliller ile taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve dava konusu dayanak faturaların davacının lehine delil olan defterlerinde kayıtlı olduğu, yargılama süresince davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesindeki borcun bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında süresinde, hiçbir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı gibi inceleme gün ve saatin de ticari defterlerin hazır edilmediği, yine isticvap davetiyesine rağmen davalı şirket yetkilisinin duruşmada hazır bulunmadığı hususları göz önüne alındığında davacı tarafın faturalara konu mal teslimini ispatlamış olduğu artık varsa bir ödeme davalı tarafça iddia ve ispat edilmesi gerektiği, —kararında da vurguladığı üzere ticari davalarda ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenmesi gerekmekle davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen ticari defterlerini ibraz etmeyerek kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı nitekim aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonucun ortaya çıkacağı ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı da göz önünde bulundurulduğunda davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten 10.299,70-TL asıl alacağı bulunduğu anlaşılmakla bu alacağa yapılan davalı itirazının haksız olduğu ve iptali gerektiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından işlemiş faiz talep edilmiş ise de takip tarihi öncesi davalı tarafın usulüne uygun temerrüte düşürüldüğüne ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı anlaşılmakla temerrütün takip ile oluştuğu ve davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. (– Karar) Açıklanan gerekçeler ile davacının davasının kısmen kabulüne, davalının—yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 10.299,70-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip talebinde belirtilen faiz cinsi ve oranı uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine, faturaya dayalı cari hesap alacağının likit olması sebebiyle hükmedilen 10.299,70-TL asıl alacağın taktiren % 20 oranında belinlenecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalının— sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 10.299,70-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip talebinde belirtilen faiz cinsi ve oranı uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine,
2-Hükmedilen 10.299,70-TL asıl alacağın taktiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 703,58-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 126,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 577,45-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 126,13-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18-A/13. Bendi uyarınca —– ücretinin haklılık durumuna göre 1.301,87-TL’sinin davalıdan; — davacıdan alınarak hazine adına gelir kaydına,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 177,70-TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 972,10-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 958,75-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerl–göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.