Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/523 E. 2022/689 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/523 Esas
KARAR NO: 2022/689
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/08/2019
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; Davalı yanın —– aleyhine —– sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takib başlattığını ve takip devam ederken —- vefat ettiğini, —- vefatı sonrası davalı şahıs icra takibine ——aleyhine devam ettiğini , bu şahıslar davacılar aleyhine mirasçılık belgesinin iptali davasını yöneltttiklerini ve mirasçılık belgesinin iptali davasının kendilerince kabul edildiğini, davanın kabulü ve dosya içerisinde yapılan mirasçılık değerlendirmesi sonucu davacıların mirasçılık sıfatlarının —— numaralı karar ile kesinleştiğini, davacıların mirasçılık sıfatlarının kesinleşmesi ile birlikte —— Esas sayılı dosyadan davacılara ödeme emri tebliğ edildiğini, ödeme emirlerinin davacılara tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde imzaya, borca ve borcun tüm ferilerine —–Esas sayılı dosya ile itiraz edildiğini, —- Mahkemesi itiraz değerlendirmesi sonucunda muris —— sağlığında takibin kesinleştiğini ve murisin sağlığında ileri sürmediği itirazlarını mirasçıların daha sonra ileri süremeyeceğinden bahisle itirazlarının reddine karar verildiğini, —- dosyası an itibariyle —- aşamasında olup henüz karar kesinleşmediğini, icra hukuk mahkemelerinin inceleme alanının dar olması sebebiyle huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olduğunu, davalı taraf aleyhine davacılarca —– Numaralı dosya ile dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı tarafın bu soruşturma neticesinde an itibariyle —- dosyasından yargılanmakta olduğunu,—– dosyada imza incelemesi yapıldığını ve senet altındaki imza ile murisin imzası arasında bir bağlantı kurulamadığını, yine ——dosyasında imza incelemesi yapıldığını ve senet altındaki imzanın murisin imzası olup olmadığı hususunda sağlıklı bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldığını, davalı yanın —–dosyasında verdiği ifadede murisin yanına —— yaşında geldiğini murisin büyüttüğünü ve evlendirdiğini, evlendikten sonra murisin yanından ayrıldığını, tüm bakımını kendisinin yaptığını, cebinden ekstra masraflar yaptığını, senedin ön yüzündeki kendisinin yazdığını, senedin muris tarafından imzalandığını, murisin kendi rızası ile imzaladığını, muris hayatta iken icra takibini başlattığını, murisin okuma ve yazması olmadığını beyan ettiğini, davalı yanın savcılık beyanı aslında hayatın olağan akışına aykırılık teşkil etmekte olduğunu, davalının kendisine borçlu olduğunu bildirdiği —- henüz —– yıllarında davalıyı yanına aldığını, tüm bakımını sağlayıp büyüttüğünü, düğün masraflarını sağlamış birisi olduğunu ,hal böyle olunca aslen murise borçlu olan kişi —- kendisi olduğunu ,icra konusu senet yüzündeki imzayı inkar etmekle birlikte bir an imzanın murise ait olduğunu varsaysak dahi okuma yazması olmayan senet üzerinde yazılanlar murise izah edilmeden imza edilmiş olup şekle tamamen aykırı olduğunu, ayrıca davalının murisin kendisine yapmış olduğu iyilikleri göz ardı ederek muris hayatta iken icra-i takibata geçmiş olması da onun okuma ve yazma bilmemesinden faydalanma kaynaklı olup kötü niyet taşımakta olduğunu, son olarak murisin davalıya borcu olduğunu ve muris ile davalı arasında ticari bir ilişki olduğunu gösterir hiç bir bilgi veya belge bulunmadığını, muris davalı şahsın bebeklik dönemlerinden evlilik dönemlerine kadar tüm bakım ve giderlerini sağladığını, maddi ve manevi tüm ihtiyaçlarını giderdiğini, murisin bağış veya başka bir vicdani sebeple davalı lehine senet imzaladığını gösteren bir delil davalı tarafından ibraz edilmediğini, tüm bu hususlar göz önüne alındığında murisin davalıya borcu bulunmadığı tespit edileceğini, yukarıda izah edildiği üzere ve resen gözetilecek hususlarda dikkate alındığında; davanın kabulünü, —- dosyası ile muris —– aleyhine başlatılan —— murisin davalıya hiç bir borcu bulunmadığının tespitini, davalı aleyhine asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına,
karar verilmesini dava ve talep ettikleri görüldü.
SAVUNMA:
Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği üzere yargılamaya konu edilen senedin iptaline ilişkin , —— sayılı dosyasıyla dava görüldüğünü, bununla birlikte senedin borçlusu olan —— sağken borca itiraz etmediği dolayısıyla mirasçılarınında itiraz hakkının bulunmadığı gerekçesiyle iş bu davayı reddettiğini, davacı yanın her ne kadar icra hukuk mahkemelerinin inceleme alanın dar olması gerekçesiyle menfi tespit davası açma zorunluluğunun hasıl olduğundan bahsetse de irdelenmesi gereken husus murisin itiraz etmediği borca mirasçıların itiraz etme hakkının bulunup bulunmadığı olduğunu, davacı yanın dava dilekçesinde murisin okuma ve yazma bilmediğini dolayısıyla senet üzerindeki imzanın geçerli olabilmesi için senetteki ibarelerin murise okunması ve atılan imzanın iki tanık tarafından onaylanması gerektiğini iddia ettiğini, bu yönüyle senedin geçerlilik şartını taşımadığını belirttiğini, oysaki —–, okuma ve yazmayı bilmekte sadece okuma güçlüğü çekmekte olduğunu, murisin —– kuruluşlarında daha önce imzaları olduğu gibi, ”okudum ve anladım”, şeklinde yazılarının olduğu metinlerin mevcut olduğunu, dolayısıyla davacı yanın iddialarının aksine muris —— imza atma ve senet metnini okuma ve anlama yetisi mevcut olduğunu, kaldı ki murisin, yaşadığı zaman itibariyle okuma ve yazmasının olmadığı dolayısıyla senedin geçerli olmadığı yönünde itiraz hakkı bulunduğu halde böyle bir açıklama ve/ya itirazı bulunmamakta olduğunu, dolayısıyla mirasçıların bu anlamda da itiraz hakları bulunmadığını, her ne kadar davacı yanın senet tanığı olmadığını iddia etse de senede konu edilen borç ilişkisinin mevcut olduğunu ikrar edecek tanıklarının mevcut olduğunu, —– sayılı dosyasıyla davalı hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarına ilişkin ceza yargılaması görüldüğünü, iş bu yargılama sırasında söz konusu senet üzerindeki imzanın davalıya ait olduğu iddiası değerlendirildiğini ancak söz konusu iddia ispat edilemediğinden davalının üzerine atılı suçlardan beraat ettiğini, dolayısıyla senet üzerindeki imzayı davalının attığı iddiası hakikati yansıtmamakta olduğunu, bununla birlikte davacı yanın dava dilekçesinde ikrar ettiği üzere davalı çok küçük yaştan itibaren murisin yanında büyüdüğünü ve ölünceye dek ——- bakımını üstlendiğini, bu bağlamda muris davaya konu edilen senedi davalıya bakım ve emeklerinin karşılığı olarak verdiğini, dolayısıyla muris ile davalı arasında iddia edilenin aksine bir borç ilişkisi bulunmadığını, iş bu borca dayanak oluşturan senette mevcut olduğunu, her ne kadar murisin itiraz etmediği borca ve imzaya mirasçıları itiraz etse de borcun olmadığı ve imzanın murise ait olmadığı iddiasını ispat yükü davacı yanda olduğunu, gerek senet üzerindeki imzanın murise ait olmadığı iddiası ispatlanamadığı, gerekse de davacıların, murisin kullanmadığı itiraz hakkına haiz olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yukarıda arz ve izah edilen gerekçeler ile re’sen gözetilecek sebeplerle davanın reddini ,davacı aleyhine asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —– tarihli duruşmada 7251 Sayılı Yasanın 58. maddesi ile TTK’nın 4/2 maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında davalı tarafından davacıların murisi —– aleyhine bono dayanak gösterilmek suretiyle başlatılan icra takibine konu borçtan davacıların sorumlu olup olmadığı, müteveffanın sağlığında yapmadığı itirazı davacıların ileri sürüp süremeyeceği, bonodaki imzanın müteveffaya ait olup olmadığı, davacının müteveffaya sağlığında bakımını üstlendiği ve senetin bu manada müteveffa tarafından kendisine verildiği iddiasının yerinde olup olmadığı bu kapsamda davacıların takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı ve tazminat hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarına yönelik olduğu tespit edilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, —–celp edilmiş;——–alınan ilgili bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu senette borçlu —— atfen atılmış imzaların teşhise götürülebilecek ——-önemli yazı ve —– tanı unsurları içermeyen karalama tarzında—- ibaret,—– taklidi kolay imzalar oldukları, imza incelemesinde temel kuralın öncelikle imzanın atfedilen kişinin eli ürünü olup olmadığının tespit edilmesi olduğunu, dava dosyası içerisinde mevcut olan —- numaralı dosyasına ve— dosyasına sunulduğunu farklı iki bilirkişi tarafından düzenlenmiş raporlarda ve —–soruştrma numaralı dosyasına sunulmuş raporda senette borçlu —- atfen atılmış imzaların yukarıda sözü edilen şekilde imzalar olmaları nedeniyle —— eli ürünü olup olmadığı yönünde bir tespit yapılamadığını belirttiği atfedilen kişinin eli ürünü olup olmadığı yönünde bir tespit yapılamamış olan inceleme konusu senette borçlu —- atfen atılmış imzaların atan kişinin aidiyetini sanık —— yönünden de yansıtılabilecek nitelikte ——tanı unsurları içermemeleri nedeniyle söz konusu imzaların sanık —– ürünü olup olmadığı hususunda bilimsel olarak kesin bir tespit yapmanın mümkün olamayacağı kanaatine varıldığını bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
—— sayılı dosyasında dosyasında imza incelemesine ilişkin alınan rapor suretleri celp edilmiş ilgili bilirkişi raporunda özetle; yapılan—- inceleme neticesinde ————-şahsa ait mukayese esas imzaların sayıca az olması, ayrıca şahsa ait mevcut imzaların ayırt edici —- tanı unsurlarını havi olmayan kolaylıkla taklit edilebilecek basit imzalar olması sebebiyle, incelemeye konu dosya kapsamında mevcut, borçlusu —- olan —–emrine düzenlenmiş ——- meblağlı emre muharrer senedin ön yüzü sol imzalarının,—- unsurlarını havi olmayan kolaylıkla taklit edilebilecek basit imzalar olması sebebiyle ———–şahsın eli ürünü olup olmadığı hususunda sağlıklı bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmayacağı kanaatine varıldığını bildiren rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; alınan—– raporlarında yapılan imza incelemeleri sonucunda imzanın davacıların murisine ait olup olmadığı tespit edilmediğinden ispat yükü altında bulunan davalının dava konusu senetteki imzanın davacıya ait olduğunu ispat edemediği, —— anlaşılmakla davanın kabulüne ve imza incelemesinin kesin bir neticeye bağlanamadığı da göz önünde alınarak davacıların davalıya davaya konu —-dosyası ile yürütülen takibe konu ——- bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin ise kötüniyet ispatlanamadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
-Davacının,—– sayılı icra dosyası ile yürütülen takibe konu ——– bedelli senetten dolayı davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
-Şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Karar harcı —- davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- harcın mahsubu ile bakiye ——harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 2.561,63-TL harcın davalıdan alınarak davacılardan ——– verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı,73,20-TL tebligat ve müzekkere gideri, olmak üzere toplam 117.60-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı yasanın 18-A/13. Bendi uyarınca —–tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazine adına gelir kaydına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 23.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..20/09/2022