Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/518 E. 2020/547 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/518 Esas
KARAR NO: 2020/547
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacı———-, davalı şirketin kurucularından biri olduğunu ve şirketin %20 payına sahip şirket ortağı olduğunu, ————— faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılması gerektiği açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen, ————– tarihi itibariyle yapılmamış olması nedeniyle davalı şirket ile dava dışı ———— yevmiye numaralı ihtarının keşide edilmek zorunda kalındığını, davacı müvekkilinin ısrarlı talebi üzerine davalı şirketin genel kurul toplantısını mecburen yapmak zorunda kaldığını ve———– tarihinde——– yapılacağı hususunun ilan edilerek yapılan toplantıya müvekkilinin ————– ile yetkili kıldığı———– toplantı gün ve saatinde müvekkilini ———— temsil için şirket merkezinde hazır olarak bulunmasına rağmen davalı şirket yetkililerince, söz konusu ——— iddiasıyla müvekkilinin yetkili kıldığı avukatların —- katılımının ve bu suretle pay sahibi müvekkilinin şirket ——- temsilinin tamamen haksız, keyfi ve hukuk dışı bir şekilde engellendiğini, bunun üzerine, bizzat asaleten iştirak için müvekkili ——-intikal edip, ——– katılmak istediğini, kendisinin önce salon girişinde bekletilip, ancak sonrasında ise ———bahanesi ile toplantı salonuna alınmadığını, bu şekilde müvekkilinin hem asaleten, hem de vekaleten katılımına engel olunduğunu, diğer pay sahipleri ve şirket yetkililerince şirket merkezinde toplantının yapıldığını ve haliyle müvekkiline karşı haksız eylemin varlığı neticesinde davalı şirket tarafından gerçekleştirilen ———— ve iş bu Genel Kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde iddia olunan vakıaların anlatıldığı gibi gelişmediğini, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının bugüne kadar davalı şirketin yönetim kurulunu ve diğer pay sahiplerini tehdit ve taciz ile bezdirmek ve şirketteki paylarını fahiş fiyattan diğer pay sahiplerine satmak amacını güden bir politika izlediğini, davaya konu toplantı için şirket yönetimi olarak genel kurul toplantısına davetin usulünce ilan olunduğunu, davacı ——- geçersiz genel kurul vekaletnamesi ibraz ettiğini, vekaletnamede bulunması gereken—– ibaresinin bulunmadığını, tarih ve saatin açıkça belirtilmesine rağmen davacının, toplantı bitiminden sonra,——— toplantının yapıldığı şirket merkezine giriş yaptığını ve buna dair tutanağı dosyaya ibraz ettiklerini belirterek, davacının davasının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu ileri sürerek reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin ——– tarihinde tarihinde yapılan ———— toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının vekili ile temsil yada bizatihi kendisinin katılımı suretiyle genel kurula katılımına engel olunup olunmadığı, varsa bu durumun genel kurulun iptaline sebep teşkil edip etmediği, buna göre genel kurulun iptali gerekip gerekmediği hususlarında toplandığı görülmüş, dilekçeler aşaması tamamlanarak taraf vekillerince bildirilen deliller toplanmış, bu bağlamda davalı vekilince cevap dilekçesi ekinde sunulan flash bellek ve ———- içerisinde mevcut video kayıtlarının çözümü için bilirkişi raporunun dosya içerisine celbi sağlanmıştır.
TTK’nın 445. maddesinde, ”446. maddede belirtilen kişiler, kanun ve esas sözleşme hükümlerine, özellikle dürtüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden itibaren 3 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davası açabilirler” denilmiştir.
TTK’nın 446. maddesinde de; iptal davası açabilecek kişiler sayılmış ve toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun ya da bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın, çağrının usulüne uygun yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına veya oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu ve yönetim kurulu üyelerinden her birinin iptal davası açabileceği belirtilmiştir.
Davacı tarafça açılan dava, genel kurula katılmasına haksız olarak izin verilmediği iddiasıyla açılmış genel kurul kararlarının iptali istemli bulunmaktadır.
Davacı, genel kurulda kendisini temsil için göndermiş olduğu vekillerinin kanuna aykırı olarak toplantıya alınmadığı, durumun bildirilmesi ile kendisinin de şirkete gelmesine rağmen toplantıya alınmadığı, bu suretle katılımının haksız olarak engellendiğini iddia etmiş, buna mukabil davalı tarafça ise; davacı vekillerinin sunduğu vekaletnamenin ait olduğu genel kurul tarihinin yazılı olmadığı, vekaletnamenin bu haliyle ————— olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya vekaleten genel kurula katılmak için vekaletname sunan avukatların vekaletnamesinin Yönetmelik şartlarına aykırı olarak düzenlenip düzenlenmediği, genel kurula kabul etmemenin vekaletnamenin fotokopi oluşundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacı asilin genel kurul toplantısı esnasında gelip gelmediği, usulsüz olarak katılımının engellenip engellenmediği, var ise bu şekildeki engellemenin genel kurul kararlarını geçersiz hale getirip getirmeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
—————————— Vekaletnamede; şirketin unvanı, ait olduğu genel kurul toplantısının tarihi, vekilin adı ve soyadı, pay sahibinin pay adedi ile adı ve soyadı veya unvanı ve imzasının bulunması şarttır. Bu bilgilerden herhangi biri bulunmayan özel veya genel vekâletnameler geçersizdir. ————-hükmünü havi bulunmaktadır.
Davacı adına —– katılma talebinde bulunan vekiller —————— ibraz ettiği ————-düzenlenen vekaletnamede genel olarak davacı adına şirketlerin genel kurullarına katılmaya ve oy kullanmaya yetkili kılındığı, ancak ————— belirtildiği üzere, davalı şirketin unvanı ile vekalet ibrazı ile katılımı talep olunan———– tarihi yer almadığından vekaletnamenin Yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı, davacının %20 oranında pay sahibi olduğu, diğer hissedarların kendilerini usulüne uygun vekaletnamelerle temsil ettirdikleri, kararların oy birliğiyle alındığı, yaptırılan —– dökümüne ilişkin bilirkişi raporu ile; davacı avukatlarının şirkete —– yaptığı, şirket toplantısının———— erdiği görülmüştür.
Yapılan yargılama sonucu toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinden; davanın, davalı şirketin ———— tarihinde yapılan ——— alınan kararların iptali isteminden ibaret olup, iptal sebebi olarak davacı ortağın genel kurul toplantısına katılımının haksız olarak engellendiği iddiası olduğu, bu kapsamda; davacı adına vekaleten toplantıya katılmak isteyen vekillerin sunduğu vekaletnamenin ——- Toplantılarda ———— olarak düzenlenmediği, toplantıya katılım açısından ibraz edilen vekaletname bu nedenle geçersiz olduğundan davacı vekillerinin toplantıya alınmamasında her hangi bir usulsüzlüğün olmadığı, kaldı ki davacı asilin de şirket merkezine toplantı bittikten sonra geldiği, bu nedenle hazır bulunup da toplantıya katılımının engellenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı, davacı iddiasına dayalı olan genel kurul kararının iptalinin talep edilebilmesi için TTK 446/1-b maddesi uyarınca; davacının genel kurula katılımının haksız olarak engellenmesi, bu engellemenin de genel kurul kararının alınmasında etkili olması gerekmekte olup, haksız engelleme söz konusu olmadığı gibi, davacının hisse oranı itibariyle, alınan kararların davacının katılımı ile değişebilmesi gibi bir durumun da söz konusu olmadığı anlaşılmakla; ———- tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca asıl dava yönünden alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 44,40 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı şirket yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerince takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/09/2020