Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/507 E. 2023/555 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/507 ESAS
KARAR NO:2023/555
DAVA:Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/01/2017
KARAR TARİHİ:04/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının dava konusu aracı okul servisi olarak kullandığını, davalı ve davacının tacir olduğunu, davanın kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğunu, davaya konu aracın arızalanması sonucu halat yardımıyla bir başka araca bağlanarak tamirhaneye çekilmesi esnasında halat bağlantısının koparak aracın duvara çarptığını, çarpma neticesinde araçta hasar oluştuğunu beyan ederek taraflar arasındaki değer kaybı hasarına ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebileceği miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra 6100 Sayılı HMK uyarınca iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını beyan ederek, şimdilik 5.000,00-TL ödenmeyen hasar bedelinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 18/07/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Talep Artırım Dilekçesi: Davacı vekili 03/10/2022 tarihli dilekçesi ile; HMK M.107 uyarınca bilirkişi raporu doğrultusunda, dava değerinin artırımı yoluna gidilerek, dava dilekçesinde 5.000,00-TL olan talebini, 18.700,00-TL’ye çıkardığını, 18.700,00-TL hasar bedelinin 18/07/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kazanın oluş tarihini 09.07.2016 olarak bildirmişse de, müvekkili şirket tarafından yaptırılan Bilirkişi incelemesi ve Araştırma sonucunda kazanın oluş tarihinin, davacının kasko yaptırmasından önce meydana gelmiş olduğunu, kaza sonrasında davacının eşi tarafından araca kasko poliçesi tanzim ettirildiğini, kazanın poliçe düzenlenmesinden iki gün sonra olmuş gibi gösterildiğini, dava konusu hasara uğrayan —-plaka numaralı aracın — numaralı —-müvekkil şirkete 07.07.2016 tarihinde sigorta ettirildiğini, davacının eşi ———tarafından sigorta ettirilen aracın kasko tarihinden iki gün sonra hasara uğradığı iddia edilerek, müvekkil şirkete müracaatta bulunduklarını, hasar tarihi ile poliçe başlangıç tarihi arasında iki gün bulunması, hasar sonrası kaza zabtı ve alkol muayene raporunun tutulmamış olması, hasarın ekonomik büyüklüğünün yüksek olması sebebiyle hasar dosyasının sigorta araştırma yetkililerine yönlendirilmesinin uygun olacağı sonucuna varıldığını beyan ederek, her türlü dava ve talep hakları saklı olmak üzere davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası sonucunda, davacının aracındaki hasar miktarını kasko poliçesini düzenleyen sigortacısından talep ettiği maddi tazminat davasıdır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır. Dava konusu uyuşmazlığın; davalıya kasko sigortası ile silgortalı —– plakalı aracın—- tarihinde çalışmadığı, başka bir araç tarafından çekilirken halatın kopması nedeniyle duvara çarparak hasar meydana geldiği iddia edilmekle, davalı —— şirketinin bu hasarı karşılamakla yükümlü olup olmadığı, kasko poliçesinin kaza tarihinden önce mi yoksa sonra mı yapıldığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.Davacı tanığı ——— beyanında; “Kaza olmadan önce arabayı yarıya kadar çeken kişi bendim. Araba çalışmadığı için vurdurmak için arabayı çekiyorduk. Arabayı ben yukarı doğru geri geri çekerken biraz hızlı çekiyordum her halde ve direksiyondaki kişi ayarlayamadığı için arabanın arkası duvara girdi. Olay böyle gelişti. Hatırladığım kadarıyla yedinci ayın ondokuzu’nda bu olay oldu bayağı bir zaman geçti hatırladığım bu kadar. Hatırladığım kadarıyla polis çağrılmadı olaydan sonra ben ayrıldım. Hatırladığım kadarıyla bayrama girmiştik. Ama tam olarak bayram mıydı bayramdan sonraki süreç miydi hatırlamıyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.Davaya konu uyuşmazlığın çözümünün teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle dosya trafik kazalarında kusur ve hasar değerleme uzmanı olan bir Makine Mühendisi ile Sigorta Poliçelerinde uzman bir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.Bilirkişi heyetinin 05/07/2022 tarihli raporunda özetle; “…Mevcut belgeler ışığında,———plakalı otomobilin ———–sayılı —-Poliçesiyle 07.07.2016 – 07.07.2017 tarihleri arasında — sigortası teminatı altına alındığının ve kazanın meydana geldiği 09.07.2016 tarihinde —- plakalı otomobilin —— teminatı altında olduğunun kabulünün gerektiği;——- yönünden sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmasının öneminin olmadığı; sürücü %100 kusurlu olsa dahi teminat dışı hallerden biri söz konusu değilse tazminat talep edebileceği için kusur yönünden değerlendirme yapılmadığı; Tazminata konu —- plakalı, —- tarihinde trafiğe çıkmış,—-tarihinde, yaklaşık 2 yıl 3 ay kullanıldıktan sonra kazaya karışmış, —— adına tescilli — kazaya karışması nedeniyle 18.700 TL tazminat talep edilebileceği; uyuşmazlığa konu olayda kazanın beyan edilenden başka bir tarihte gerçekleştiğini ispat yükümlülüğü Davalı sigorta şirketine ait olmakla birlikte Davalı sigorta şirketinin iddiasını kanıtlayacak somut bir belgeyi dosyaya sunamadığı, Davalı sigorta şirketi tarafından Davacı tarafa ait —— plaka sayılı —- marka tipi minibüs araç için —–düzenlendiği, söz konusu meydana gelen hasarın “Çekme ve Çekilme Zararları Klozu” ile teminat kapsamında olduğu, yapılan teknik değerlendirme sonucunda aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değerinin 75.000,00 TL, hasar tutarının KDV dahil 22.450,00 TL olduğu, muafiyet tutarı olan 3.750,00 TL (75.000,00 TL x %5=3.750,00 TL) düşüldükten sonra kalan 18.700,00 TL tazminat tutarının Davalı tarafından Davacı tarafa ödenmesi gerektiği…” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür.Tüm dosya kapsamı davacı vekili tarafından sunulan deliller, davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi, anılan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu —– plakalı aracın arızalanması sonucu halat yardımıyla bir başka araca bağlanarak tamirhaneye çekilmesi esnasında halat bağlantısının koparak aracın duvara çarptığı, çarpma neticesinde araçta hasar oluştuğu, tanık beyanından da anlaşıldığı üzere kazanın tek taraflı maddi hasarlı olması nedeniyle olay yerine polis çağrılmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından söz konusu aracın ——— tarihleri arasında kasko sigortası teminatı altına alındığı, söz konusu meydana gelen hasarın “Çekme ve Çekilme Zararları Klozu” ile teminat kapsamında olduğu, yapılan teknik değerlendirme sonucunda aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değerinin 75.000,00 TL, hasar tutarının KDV dahil 22.450,00 TL olduğu, muafiyet tutarı olan 3.750,00 TL (75.000,00 TL x %5=3.750,00 TL) düşüldükten sonra kalan 18.700,00 TL hasar bedelinden davalının sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin, uyuşmazlığa konu kazanın beyan edilenden başka bir tarihte gerçekleştiği yönündeki iddiasını ispata yarayan somut bir belgeyi dosyaya sunmadığı anlaşılmakla, ıslah dilekçesindeki değer doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-18.700,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 20/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.277,40-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 85,39-TL peşin harç ve 234,00-TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 958,01-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 319,39-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.272,93-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin —– duruşma ile yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.04/07/2023