Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/490 E. 2021/657 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/490 Esas
KARAR NO : 2021/657

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki doğrultusunda aşağıda dökümü yapılmış olan faturalar düzenlenmiş ve faturalarda bildirilen mallar davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirket, iş bu faturalara istinaden kısmi bir ödeme yapmış ancak müvekkili şirket davalı ile birçok kez konuşmasına rağmen davalı bakiye ödemeyi yapmadığını, müvekkilinin alacağı—— sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalı şirket tarafından borca ve yetkiye itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle takibin durduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının yüzde yirmiden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, faiz, dava masraf ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı yetki itirazının gerekçesini müvekkili şirketin —– mahkemenizin yetkisine itiraz edildiğini, davaya bakmaya yetkili mahkeme, —– Mahkemeleri olduğunu, her ne kadar davacı taraf, İcra takibine konu alacağın para alacağı olduğunu ve BK 89. Maddesi gereği —- Müdürlüğünün yetkili olduğunu iddia etse de hukuken kabulü mümkün olmadığını, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının iddiasını ispatlamak zorunda olduğunu, davacı hakkında takipte kötü niyetli olduğu bu nedenle alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına çarptırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisine dayalı faturadan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu doğrultuda taraf şirketlere—–icra dosyası celp edilerek dosya içine alınmış, bilirkişi raporları alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu—- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının———olduğu; takibin bir kısım fatura alacağı açıklamasıyla 2.074,66 Euro alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 09/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde 10/04/2019 tarihli dilekçe ile yetkiye, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz edildiği, davanın 30/07/2019 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Davalı şirketin—– Mahkemesinden davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmış ve 10/03/2020 tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen —– ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, gerekli defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, davalı tarafın ticari defter kayıtlarında söz konusu faturaları faturalarda belirlenen —- yaparak kayıtlara aldığı—- tutarlı çek verdiği, bu çek ödemesinden sonra davalının, fatura tarihlerinde belirlenen kurlara göre 9.206,11 TL davacıya borcunun kaldığı, davacının icra dosyasında asıl alacak olarak belirlediği—- olduğu, cari kayıtlardaki tutar ile hesaplanan arasındaki 2.052,99 TL kur farkı için davacının, davalıya KDV dahil kur farkı faturası kesmesi gerektiği, bu durumda davacının davalıdan 11.259,10 TL alacaklı olduğu, alacağın likit olmadığı” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Ticari davalarda taraf defterlerinin karşılıklı incelenmesi gerekmekte olup, davacı defter ve kayıtları üzerinde de alınan talimat raporu ile karşılaştırma yapılarak inceleme yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 15/04/2021 tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen bilirkişi raporunda özetle, ”Davacı şirket tarafından ibraz edilen 2018 yılına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226′ ve ——–göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile —–uygun olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinin delil kabiliyetin bulunduğu, davalı şirketçe davacı tarafından düzenlenen faturaların ticari defterlerine kaydedildiği,—– bildirildiği, davacı şirketin ddavalı şirketten takip tarihi itibariyle—— olarak 9.206,11-TL alacaklı olduğu, —–şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen faturaların——- olduğu, söz konusu faturaların üzerinde belirtilen kur üzerinden davalı ticari defterlerine yansıtıldığı dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporundan tespit edildiği, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen ——– bedelli çek ile kısmi ödeme yapıldığı, tarafların ticari defterlerinde bu ticari ilişkinin birebir kayıtlı olduğu, davacı şirket söz konusu çek ile yapılan ödemeyi — çevirirken vade tarihindeki kur üzerinden ticari defter kayıtlarına işlediği ancak —– faturalarda çek ile tahsilat yapılması durumunda —- talep edilemeyeceği, davacı şirketin söz konusu çek bedelini ticari defterlerine işlerken çeki kabul ettiği tarihteki—— çekin kabul edildiği tarihteki ——- düzenlenen fatura üzerinde de bulunan 5,1138 TL olduğu, davalı şirketin yapmış olduğu ödemenin—— olacağı, davacı şirket tarafından davalı şirkete—— düşüldükten sonra davalı şirketin söz konusu fatura bedeline istinaden davacı şirkete borcunun ——- ve ——- faturalara istinaden herhangi bir ödeme yapmadığı, ancak faturaları ticari defterlerinde kayıt altına aldığı, faturaları —— beyan ettiği , açıklanan sebeplerden ötürü davacı şirketin takip tarihi itibarıyla davalı şirketten alacağının;——davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibarıyla— edebileceği” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu her iki taraf vekiline de tebliğ edilmiş olup taraf vekilleri tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, mahkememizce toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları göz önüne alınarak, alınan son raporun dosya kapsamına uygun ve hükme elverişli olması sebebi ile yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmemiş ve rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraf şirket defterleri dosyada toplanan deliller ile taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve dava konusu faturaların—- bulunduğu, davalı tarafından faturalar ticari defterlere kayıt edilmekle ve vergi dairesine bildirimde bulunmakla davacının fatura ve faturaya konu malları davalı tarafa teslim ettiği hususunun ispatladığı, aksi bir durumun artık davalı tarafından ispatlanması gerektiği yine varsa bir ödemenin de davalı tarafından ispatlanması gerektiği, yargılama süresince davalı tarafından borcun bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında bir bilgi ve belge dosyaya ibraz etmediği görülmüştür.—- tarihinde 22.923,00 TL bedelli çek ile ödeme yaptığı ve davacının da aynı tarihte ticari defterlerine ödemeyi kayıt altına aldığı yapılan inceleme neticesinde anlaşılmıştır. Yapılan ödemenin,——- çek olarak kabul eden davacının da bu aşamadan sonra kur farkı isteyemeyeceğinin kabulü gerekeceğinden bilirkişi raporunda çekin bedelinin davacının ticari defterlerine kayıt altına —- hesaplaması yerinde olup yapılan hesaplama neticesinde ödenen bedelin — tarihli fatura yönünden—- alacağının kaldığı, diğer iki fatura yönünden ise bir ödeme yapılmadığı ve yukarıda açıklandığı üzere bu faturalar yönünden de davalının davacıya borçlu bulunduğu ve davacının davalıdan takip tarihi itibariyle—— olduğu sabit olmakla, açıklanan gerekçeler ile davacının davasının kısmen kabulü ile, ——- asıl alacak miktarına 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca EURO cinsinden para miktarına takip tarihinden talebi aşmayacak şekilde——uygulanacak temerrüt faizinin uygulanması suretiyle devamına, faturaya dayalı alacak likit olup itiraz haksız olduğundan hükmedilen asıl alacak tutarının takip tarihi itibari ile Türk lirası karşılığı üzerinden ve taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
-Davalının——– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin 1.774,96 Euro asıl alacak miktarına 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca EURO cinsinden para miktarına takip tarihinden talebi aşmayacak—– —– uygulanacak temerrüt faizinin uygulanması suretiyle devamına,
2-Hükmedilen 1.774,96 Euro alacağın, takip tarihi itibari ile —— karşılığı üzerinden ve taktiren %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken karar harcı 755,29-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 156,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 598,94-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 156,35-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 705,05-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.449,45-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.240,07-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli—- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde—- ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.