Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/467 E. 2021/421 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/467 Esas
KARAR NO : 2021/421

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından davalı şirkete, birim —– —- tamamı davalıya teslim edilmiş olduğu. Davacı şirket tarafından, söz konusu hazır —- tutarındaki fatura tanzim edilerek davalıya verildiği, davalı tarafından, fatura konusu mal kendisine teslim edildikten ve mal kendisi tarafından kabul edildikten uzun bir müddet sonra,—- tutarındaki iade faturası düzenlenerek davacıya gönderildiği. Davacı tarafça davalı tarafa ——- ihtarnamesi gönderilerek; davalının göndermiş olduğu faturaya yasal süresi içinde itiraz ettiği ve fatura ihtarname ekinde davalıya iade edildiği. Davalının iade faturasındaki iddiasının aksine, davacı tarafından teslimatı yapılan —- ayıplı olmadığı. Davacının davalıya 25.09.2018 tarihinde tebligat gönderdiği, tebligatın davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığı. Davalının ödeme yapmaması—— tutarındaki faturanın tahsili amacıyla talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili tarafından dava dosyasına sunulan 20.01.2020 tarihli cevap dilekçesinde, özetle; Davalı ile davacı şirket arasında hiçbir ticari yahut hukuki ilişki bulunmadığı. Davalı tarafından davaya konu İşlemlere kadar davacı tanınmadığı gibi davacıdan hiçbir mal veya hizmet alınmamış olduğu, menfaat temin edilmediği. Davacı şirket, gerçek bir borçlandırıcı ilişkiye dayanmadan sahte fatura düzenlemek suretiyle, Davalıdan haksız menfaat temin etmeye çalışmakta olduğu. Davac—- tamamının davalı şirkete teslim edildiği iddia edildiği, iddia olunan bu satışa istinaden davalı şirkete ——– tanzim edildiği. Davacı şirket tarafından davalı şirkete herhangi bir mal veya hizmet satılmadığı, davalı şirket ile davacı şirketin herhangi bir ticari yahut hukuki İlişkisi bulunmadığı. Davacının iddia etmiş olduğu satış akdinin nasıl kurulduğu, satışın nasıl ve hangi tarihte gerçekleştirildiği, satış konusu olan ve niteliği gereği — olan malın hangi vasıta araçlarıyla sevk edildiği, nerede, kime, ne zaman ve hangi yol ve usul ile teslim edildiği hususları belirsiz, ispata muhtaçtır ki davacının bu iddialarınm tamamı, kötü niyetli ve hayal ürünü olduğunu beyan etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası aslı——- celp edilmiş, mahal mahkemesine talimat yazılarak konunun uzmanlık gerektiren noktalarının değerlendirilmesi için bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
——“…Her türlü hukuki —- karar tamamıyla Yüce Mahkemeye ait olmak üzere, dava dosyasına sunulu belgeler ile davacı —- yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda detayları yukarıda açıklandığı üzere; Davacı şirket tarafından—– açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve dava konusu ile sınırlı kaymak kaydıyla defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı şirketin defterlerinin ——– bakımından uygun olduğu, davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri —–raporuna göre; Davalı şirketin 2018 yılı ticari defterleri delil kudretine haiz olduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunmadığı, dava konusu faturanın ve davalı tarafından düzenlenen iade faturasının davalı —– defterlerinde bulunmadığı, davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağının olmadığının tespit edildiği, Davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre; Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin 1 adet faturadan ibaret olduğu ancak iş bu faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, Davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre; davacının davalıya 22.243,00-TL tutarlı fatura düzenlediği, davalının davacıya ödeme yapmadığı neticesinde takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten kaydi 22.243,00-TL alacaklı olduğu ancak, Dava konusu olan irsaliyeli faturanın teslim alan kısmında imzanın olmadığı, İş bu faturaya dayanak olabilecek sipariş formu,—–bulunmadığı, taraflar arasında yapılmış herhangi bir sözleşmenin olmadığı ancak taraflar —bulunduğu, İş bu irsaliyeli faturanın ve davalı tarafından düzenlenen iade faturasının davalı şirketin— olmadığı talimat ile alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği, İş bu irsaliyeli faturanın davacı tarafından ilgili ——— bildiriminin yapıldığı ancak davalı tarafından bildiriminin yapılmadığı tespit edilmiş olup dava konusu faturadaki ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edilip edilmediği konusundaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Sayın Mahkemenin takdirinin ürünlerin davalıya tesliminin gerçekleştirildiği ve takip tarihi öncesi işlemiş faiz talep edilebilir yönünde olması halinde, davacının davalıya göndermiş olduğu ödeme ihtarı dikkate alınarak, takip öncesi işlenmiş faiz 712,99.- TL olarak hesaplandığı, Davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında İcra Dairesi’nce hesap edilebileceği, İcra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin——- ait bulunduğu,…” yönünde tespit yapılmıştır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Eldeki dosya bakımından, davalı tarafça ticari ve akdi ilişki inkar edildiğinden, öncelikle davacı tarafça davalı ile arasındaki hukuki ilişkinin , sonrasında dava konusu alacağın miktarının yöntemince ispat edilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun ve alacaklı olduğunun ispat yükü davacı taraftadır.
Dosya kapsamında davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için mahal mahkemesine talimat yazıldığı ve talimat bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu sonrasında davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının faturaya—- edildiğini ve/veya taraflar arasında — sözleşmesinin bunduğunu yöntemince ispat etmesi gerekmektedir. Davalı ticari defter ve kayıtlarında dava konusu faturanın kayıtlı olmadığı, davalı—- bildirilmediği, davacı tarafından sunulan dava konusu irsaliyeli faturada teslim alan ve teslim eden kısımlarının boş olduğu anlaşılmakla dava konusu faturanın tek başına davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmasının dava konusu faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispata yeterli ve elverişli olmadığına kanaat getirilmiştir. Davacı tarafından dava dilekçesi ile açıkça yemin deliline başvurulmaması sebebiyle davacıya yemin deliline başvuru hakkı hatırlatılmamıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları dikkate alındığında davacının iddiasının yöntemince ispatlayamaması sebebiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının itirazında haksız ve kötüniyetli olması şarttır. (İİK 67/2 maddesi)——- davacı/alacaklının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı tarafça talep edilen şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafça talep edilen şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 286,02-TL harcın mahsubu ile artan 226,72-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 116,60 TL yargılama giderinin davalı tarafa iadesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.