Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/465 E. 2022/506 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/465 Esas
KARAR NO: 2022/506
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/07/2019
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının müteahhitolduğunu, —– adresindeki inşaat işi kapsamında, inşaatın otopark üstü zeminin su yalıtım işini, davalı ——garanti verilmesi karşılığındaverildiğini, kullanılacak malzemelerin ücreti de dahil olmak üzere — Ödeme yapmış olduğunu, yapılan sözleşme kapsamında, yüklenici ——-silinerek yüzeydeki ölü tabakanın temizlenmesi, daha sonra —- ile yıkanarak temizlenmesi, tüm köşelerin—- yapılarak tamir edilmesi, —–yapılarak daha güçlü tutunma sağlanması, —— uygulanması ve ardından üzerine komple yalıtım filesi serilmesi, —–yalıtımın tamamlanması işlemi ile çalışma sonrası oluşan moloz ve atıkların nakliye edilerek atılması işini yüklenmiş ve yapmış olduğu işler kapsamında da ——vermiş olduğunu, bir süre sonra yapılmış işin ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, özellikle yağmurlu havalardan sonra —–su sızmış olduğunu, ancak ——-kendisinin ortaya çıkan bu eksiklikleri tamamlamada ve gerekli tamiratı yapmakta teknik açıdan yeterli olmadığını, şayet yağmurlu havalarda su sızdırması var ise su sızdırmasını kendisinin değil ancak ağabeyi — malzeme bedelinin ödenmesi karşılığında -sona erdirebileceğini müvekkile belirtmiş olduğunu, bunun üzerine —-ödenmiş, sözleşme akdedilmiş ve —–sızdırmazlık garantisi verilmiş olduğunu, ancak tüm bunlara rağmen, davacının mağduriyetinin giderilmediği ve ——-yapmış olduğu işlemlere rağmen otoparkta meydana gelen su sızıntılarının önüne geçilemediğini, Fazlaya ilişkin talep ve dava haklan saklı kalmak kaydıyia davalılar tarafından yapılan imalatların eksik/hatalı yapılmış olması ve — yıllık garanti süresine uyulmaması sebebiyle, şimdilik — dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava masraf ve giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı —- vekili cevap dilekçesinde; davalı ile davacı şirket arasında —– adresindeki——otopark zemininde şap altı su yalıtımı işi için anlaşılmış olduğunu, bu anlaşma ile müvekkilinin adı geçen adresteki inşaat işindeki otopark üstü için şap atılmadan önce su yalıtım işleminin yapılması görevini üstlenmiş olduğunu davalının bu işi sözleşme hükümlerine uygun şekilde, titizlikle yerine
getirerek, —- davacıya teslim etmiş olduğunu, davalının bu iş için özellikle kendi işçilerinin işçilik hatalından kaynaklı garanti vermiş olduğunu, yalıtımın üzerine daha sonradan şap atılırken zarar verilmesi durumunda sistemin garanti dışı olduğunu en baştan davacıya bildirmiş ve bu şekilde işlemlerin yapılmış olduğunu, işi teslimin ardından —- tarihinde yağan aşırı yağmurlardan sonra bile davacı tarafından su sızıntısı olmadığının tespit edilerek,—– tarihinde davalıya ödeme yapılmış olduğunu, davalı
tarafından yapılan işin davacıya teslim edildikten sonra yapılan yalıtım işlemi üzerine davacı tarafından şap atma işlemi yapılmış olup, bu şap atma işlemi sırasında şap malzemesinin davacı
çalışanları tarafından tırmıkla dağıtılması sonucu yalıtım işlemine zarar verilmiş olduğunu, davalının şap atma işleminin tırmıkla dağıtıldığını görür görmez davacıya bunun yalıtım işlemine zarar verebileceğini, tırmık kullanılmaması gerektiğini, aksi takdirde meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağım belirtmesine rağmen, işlemin yapılmaya devam edildiğini, davalının davacı ile yakın ilişkilerinden dolayı kardeşine yönlendirmiş, hatır olsun diye yardımcı olduklarını, aradan bir sene geçtikten sonra davacının davalıya ihtarname gönderdiğini, akabinde dava açılmış olduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı—-vekili cevap –dilekçesinde; Davalı — davalı–kardeş olduğunu ancak ticari faaliyetlerini ayrı ayrı yürüttüklerini, davacı ile diğer davalı arasında su yalıtım sözleşmesinin yapıldığını, davacıya yardımcı olmak adına su zafiyetlerini giderebileceğini bildirdiğini, davacı ile davalı — şahıs şirketi olan –tarafından daha önce yapılan yalıtım uygulaması sonrasında oluşan su zafiyetlerini giderme amacı ile bir sözleşme imza edildiğini, davalının sadece malzeme ücretini davacıdan alarak, işçilik ücreti dahi almaksızın su zafiyetlerini giderdiğini, ——- el yazısı ile yazılan— yazısının davalı— olmadığını, — alınarak yapılan işin— hayatın olağan akışına uygun olmadığını beyanla hukuki dayanaktan yoksun işbu huzurdaki davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi sebebiyle oluşan maddi zararın (ayıplı ifa) tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, taraflar arasında dava konusu yerin otopark üstü zeminin su yalıtımı için eser sözleşmesi akdedildiğini ve davalı —– tarafından yapılan iş sebebiyle—–verilmiş olduğunu, ancak davalılar tarafından yapılan otopark üstü zeminin su yalıtım işinin usulüne göre yapılmadığını ve su sızdırdığını, davalılar tarafından edimlerinin ayıplı olarak ifa edildiğini, ayıp sebebiyle uğranılan zararların davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —-sayılı dosyası ile tanık dinlenilmiş, mahkememizce tanıklar dinlenilmiş—– tarafların beyanname ve vergi kayıt bilgileri celp edilmiş,—- tarafların ticari işletme kayıt bilgileri celp edilmiş, —- tarafların—–celp edilmiş, — tarihli bilirkişi tespit raporu ve —- tarihli bilirkişi heyeti raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.— tarihli bilirkişi tespit raporunda özetle,—- sorumluluğunda olan; yapılacak işlerin —- serbest piyasa şartları ile, nakliye, malzeme ve işçilik dahil, —– haftada tamamlanacağı hesap ve takdir edilmiştir. Davalı —– sorumluluğunun ise sadece malzeme bedelilolarak aldığı bedei olan — sınırlı olabileceği görüş ve kanaatine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle,—-Davacı tarafından ibraz edilen —–yıllarına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davacı tarafın ticari defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu davacı lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri —– takdirinde olduğu, Davalı tarafların inceleme günü olan —tarihinde Mahkemenin kalemine gelmediği, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, iş bu sebeplerden dolayı davalı tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmadığı, Davalı —–tutarında fatura düzenlediği, karşılığında davacının davalı —ödeme yaptığı neticesinde davacının davalı —-alacağının olmadığı, Davacının ticari defterlerinden davalı —ilgili herhangi bir kaydın bulunmadığı, ——- açıdan usulüne uygun bir şekilde yerine getirildiğinin anlaşıldığı ,Davalıların yapmış olduğu imalatlar yönünden ayıplı ifanın söz konusu olmadığı, Davalıların yaptıkları işlerini gereği gibi yerine getirdikleri Davacının zararına sebep olmadıkları, Davalı izolasyon uygulamacılarının, ——-olmadığına kanaat getirildiği içinde zarar miktarının söz konusu olmadığı, Eserin ayıplı olmaması sebebiyle ayıp ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesindenbahsedilemeyeceği ve davacı tarafın TBK m. 470 vd. hükümleri gereğince maddi tazminat talebinde bulunmasının mümkün olmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur———İspat yüküne ilişkin bu genel kural, tazminat davaları için de geçerlidir. Yani, tazminat davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Eldeki dosyada, davacı tarafından dava konusu edimlerin davalılar tarafından usulüne uygun olarak yerine getirilmediği, ayıplı olarak ifa edildiği iddia edildiğinden; davacının, davalılar tarafından dava konusu otopark üstü zeminin su yalıtım işini ayıplı olarak ifa edildiğinin ispat edilmesi gerekmekte olup, ispat yükü davacı taraftadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalılar tarafından dava konusu otopark üstü zeminin su yalıtımı işinin eksiksiz ve usulüne uygun bir şekilde yerine getirildiği, davalı——tarafından yalıtım işlemi yapıldıktan sonra davacı tarafından yalıtımın üzerine yapılan şap atılma işlemi sırasında yalıtıma zarar verildiği, yalıtma zarar verecek ekipmanların kullanıldığı, bu hususun dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları, davalı asılların—- tarihli celsede alınan yemine teklifine karşı beyanları ile —- tarihli bilirkişi heyet raporu ile sabit olduğu anlaşılmış, davacının ayıp iddiasını yöntemince ispat edememesi sebebiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından—- tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davalılar tarafından yapılan izolasyon işinin hatalı olduğunu ve bilirkişi heyet raporundaki tespitlerin yerinde olmadığı beyan edilmiş ise de; ——tarihli bilirkişi raporunda davalılar tarafından yapılan ——–işine ilişkin detaylı bilgi ve açıklamaya yer verildiği, davalılar tarafından yapılan —– işleminin fen ve teknik kurallara uygun olduğu, —– yapıldıktan sonra davacı tarafından yapılan şap atma işlemi sırasında kullanılan araçların ——- zarar vermiş olduğu, bu hususun dosya kapsamında dinlenen davalı tanık beyanları ile sabit olduğu, dosya kapsamı, alınan bilirkişi heyet raporu ve olayın oluş şekli dikkate alındığında davalı tanık beyanlarına üstünlük tanınması gerektiği —- tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınması gerektiği anlaşılmış, davacı tarafından ayıp iddiasının yöntemince ispat edilemediğine kanaat getirilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, her ne kadar davacı vekili tarafından dosyaya sunulan tespit raporu ve —-tarihli bilirkişi raporunda izolasyon işleminin ayıplı yapıldığına ilişkin tespitlerde bulunulmuş ise de; — bilirkişi heyet raporunda belirtildiği üzere —– alınan raporlarda izolasyon işlemindeki sızıntının sebebi hakkında herhangi bir açıklama yapılmadığı, izolasyon işlemi yapılan bölgenin yanlış hesaplanarak değerlendirme yapıldığı nazara alınarak anılan raporlardaki değerlendirmelerin dosya kapsamına uygun olmadığı değerlendirilmiş, bahse konu raporlar hükme esas alınamamış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 341,55-TL harcın mahsubu ile artan 260,85‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından işbu davada ve —– tespit dosyasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı— tarafından yapılan 1.050,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
5-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı —davalı —kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı — ve davalı– verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2022