Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/457 E. 2021/475 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/457 Esas
KARAR NO : 2021/475

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketin,—- olarak işlettiği işyerinde kurulu tesisattan kullandığı — ilişkin kesilmiş olan faturaların davalı tarafça bedellerinin ödenmediğini, davalı aleyhine işbu fatura bedellerine ilişkin icra masrafı, avukatlık ücreti ve işlemiş faiz ile KDV’si ile birlikte davacıya ödenmesi için takip başlatıldığını, davalının takibe ve borca itiraz ederek takibin durduğunu, takip konusu borçla ilgili dava öncesi arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak davalının borcunu ödemeyeceğini belirttiğini, bu sebeple anlaşmanın sağlanamadığını, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle, davalının takibe itirazlarının iptaline ve takibin devamına, alacak tutarının %20’sinden az olmamak kaydı ile davalının tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dosyasında yer alan ve davacı tarafın dilekçesinde—- ait faturalara dikkat edildiğinde, davalının herhangi bir elektrik kullanımı olmadan davacı tarafça sanki elektrik kullanımı olmuş gibi göstermek suretiyle fatura tanzim edildiğini, ayrıca, davacı tarafça dosyaya sunulan faturaların hangi — sözleşmesine dayalı olduğunun belirtilmediğini, davalının birden fazla — bulunduğu, bunlarla ilgili ödenmemiş fatura borcunun bulunmadığını, davacı tarafı aynı olan yine ödenmemiş faturalara istinaden halen derdest itirazın iptali davasının devam ettiği,———- dönemlere ait olduğu iddiasıyla takibe konu edilen faturalarla ilgili davanın devam etmekte olduğunu, bu şekilde aynı fatura borcundan kaynaklı mükerrer alacak iddiasının gündeme geleceğinden öncelikle davacı tarafın hangi —-sözleşmesine dayalı fatura düzenlediği bilgisini vermesinin talep edildiğini, bu nedenlerle, herhangi bir elektrik kullanımı olmadığı faturalardan da açıkça anlaşılacağı üzere ispattan uzak mesnetsiz davanın reddine, davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, faturadan kaynaklı alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı taraf davalı ile arasında—– ödenmediğini iddaa etmekte, davalı taraf ise herhangi bir elektrik kullanımı olmadığını, faturaların hangi abonman sözleşmesine dayalı olduğunun anlaşılmadığı, aynı döneme ilişkin mükerrer talepte bulunulduğunu savunmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, ——esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 25/11/2016 tarihinde başlatılan takibin——- alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 02/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından 05/12/2016 tarihli dilekçe ile yetkiye borcu ve ferilerine itiraz edildiği, yetki itirazının kabulü ile dosyanın —-icra Dairelerine tevzi edildiği, yeniden düzenlenen 21/05/2019 tarihli ödeme emrine süresinde 26/05/2019 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığında bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın 19/07/2019 tarihinde ve süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme ve değerlendirmeyi gerektirmekle, dosya elektrik mühendisi ile mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek, 22/01/2021 tarihli rapor alınmıştır. Düzenlenen raporda özetle, ——- ait ticari defterlerinin/e-defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış noter tasdiklerin——onaylarının yapıldığı, buna göre söz konusu ticari defterlerin davacı şirket lehine delil niteliğine sahip olduğu, takip konusu faturalardan,——- olduğu, bu faturaların davacının ticari defterlerinde muhasebe kayıtlarıyla teyit edilemediği, bunun sebebi olarak, davacı tarafça; söz konusu fatura girişlerinin ———- müşteri bazında değil toplu şekilde kaydının yapıldığının belirtildiği, faturaların, davacı şirketçe —– sadece davalıya kesilen fatura bilgilen yer almakta olup davalıdan kalan net alacak tutarı görülemediği, davacı şirketçe, davalıya kesilen fatura ve yapılan ödemelerin birlikte görüldüğü ve net alacak rakamının görülebildiği cari hesap muavini şeklinde bir —- olmadığının belirtildiği (sistemsel açıdan böyle bir uygulamanın yürütulmediği) fakat davacı şirket bakiye alacağı yönünden değil, söz konusu— faturalara yönelik alacak talep ettiğinden, bu faturalara ilişkin ödemeler gerçekleşmiş ise, bunun davalı tarafın ispat yükümlülüğü kapsamına girdiği kanaatinde olunduğu, davacı tarafça ayrıca —– sunulduğundan, bu —–göre davalının söz konu faturalara yönelik ödemelerinin olup olmadığının sorulduğu ve davacı şirket yetkililerince——olarak ödendiği bilgisinin verildiği, bu ödeme düşüldüğünde, —— olduğu tespit edildiği, faturalara ilişkin gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si hesaplaması yönünde yapılan incelemede—-maddesine göre belirlenen gecikme zammını ifade ettiği , 6183 sayılı kanunda her ay ayrı ayrı uygulanacağı , belirlenen oran üzerinden alınacağının belirtildiği, gecikme zammından KDV alınması; 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 24/c maddesi kapsamında işlem yapılmaktadır denildiği, buna göre, dava konusu faturaların ödenmemiş kısımlarına ilişkin tutarlara gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si hesaplaması yapıldığında toplam faiz tutarının 8.142,45 TL, Kdv tutarının 1.645,64-TL olduğu ve faiz +Kdv’nin 9.608,09 TL olduğu, davacı tarafça 3 fatura için toplam 8.530,03TL talep ettiği ve hesaplama bu tutarın üzerinde bulunduğu için, davacının haklı bulunması durumunda icra takibindeki faiz ve — tutarı kadar talepte bulunabileceği, davalının bilirkişi ticari defter incelemesine katılımı olmadığı, faturalara yönelik davalı tarafça sunulmuş herhangi bir ödeme dekontu da bulunmadığı, teknik yönden yapılan incelemede taraflar arasınd 29.08.2006 tarihinde akdedilmiş sözleşmenin dosyada mübrez olduğu, belgelerin tetkikinden daha önce——– müracaatı değerlendirilerek kapasite artışı sebebiyle—– çıkarıldığı ve sözleşmenin yenilendiği, bu yönüyle öncelikle tüketimlerin kurulu güce uygun olup olmadığı üzerinde durulduğu, yapılan incelemede ticarethane —tüketiminin kurulu gücüne oranla bir miktar yukarıda olduğu,—– arası aralıksız çalışma olması gerektiği, bu sebeple geçmiş yıllar tüketimlerinin de incelenmesine gerek duyulduğu, bu kez yapılan tespitte ilgili aylarda geçmiş yıllarda da benzer tüketimler yapıldığının görüldüğü, dolayısıyla—- bulunmadığının anlaşıldığı,—— ——-grubundan olduğu, dönemi ilgilendiren —– birim fiyatlarına göre yapılan hesaplama doğrultusunda davacı tarafça yapılan faturalandırmanın uygun hatta birim fiyatlara göre bir miktar aşağıda uygulandığı, bu yönüyle de alacağın muaccel olduğu, fazladan herhangi bir faturalandırma yapılmadığı, borcun gerekçelerinin oluştuğu, sonuç olarak icraya konu —- olduğu, bunlara yönelik tarafımızca hesaplanan gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si toplamının 9.608,09TL olduğu, buna göre hesaplanan asıl alacak ve faiz+kdv toplamının 30.977,42TL bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının icra takibine konu ettiği ve aynı zamanda dava esas değeri olan 30.015,05TL’yi davalıdan talep edebileceği” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu her iki taraf vekiline de tebliğ edilmiş, davacı tarafça yazılı olarak beyanda bulunulmamakla birlikte 27/04/2021 tarihli duruşmada sözlü olarak davanın kabulü talep edilmiş, davalı vekili tarafından 18/02/2021 tarihinde uyap sisteminden gönderilen dilekçe ile faturaların hangi abonman sözleşmesinden kaynaklı olduğunun belli olmadığı, davalı tarafça tüketim yapılmadığı,—- sayılı dosyasındaki abonman sözleşmesi ile faturaların karşılaştırılması gerektiği yönünde itirazda bulunulmuş ve ek rapor talep edilmiştir.
Davalının mükerrerlik itirazlarının değerlendirilmesi bakımından—— sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, tarafların aynı olduğu, davanın konusunun—- numaralı abonelikten—aylarına ilişkin ödenmeyen fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olduğu görülmüştür. Mahkememiz dava konusu ise —–numaralı abonelikten kaynaklanmakta ve 2014 yılının Ekim Kasım Aralık aylarına ilişkin fatura alacağına ilişkin olduğu görülmekte, mükerrerlik söz konusu olmadığı, ——-olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliler ve mahkememizce denetime elverişli bilirkişi raporu göz önüne alınarak, davacı tarafa davalıya —–, bilirkişi raporunda da takip konusu dönemler ve geçmiş dönemlere ilişkin karşılaştırmalı olarak inceleme yapıldığı ve sayacın ——– miktarında bir tereddütün olmadığının açıkça belirlendiği yine davacı tarafça düzenlenen faturaların —- fiyatları ile karşılaştırma yapıldığında fazladan bir faturalandırmanın olmadığı hatta birim fiyatlara göre bir miktar aşağıda faturalandırma yapıldığı bu yönüyle de faturalandırmanın uygun olduğunun anlaşıldığı, yukarıda açıklandığı üzere mahkememiz davasına konu faturalar yönünden mükerrer bir talep olmadığı, takip konusunun 3 faturaya dayandığı ve faturalardan—- tarihinde ödendiğinin bilirkişi raporunda belirlendiği, bu ödeme dışında başkacı bir ödemenin dosyada yer almadığı, davacının ——— davacının talep edebileceği ancak davacının takip talebinde 7.228,84 TL faiz ve 1.301,19 TL KDV talebinde bulunduğu göz önüne alındığında taleple bağlılık ilkesi gereği hüküm kurulması gerektiği anlaşılmakla, açıklanan nedenler ile davacının davasının kısmen kabulüne, davalının—- esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin toplam 21.369,33-TL enerji bedeli, talep ile bağlı kalınarak 7.228,84-TL gecikme gün faizi ile taleple bağlı kalınarak—- Mahkememizce kısa kararda her ne kadar toplam 29.900,07 TL olarak yazılmış ise de gerekçeli kararın yazımı aşamasında toplama işleminde hata yapıldığı toplamın 29.899,36 TL olduğu anlaşılmakla, maddi hata kapsamında kalan bu hususta ayrıca tashih kararı yazılmıştır.) üzerinden aynen devamına, faturaya dayalı asıl alacak miktarı 21.369,33-TL’nin takdiren %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
-Davalının ——– esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin toplam 21.369,33-TL enerji bedeli, talep ile bağlı kalınarak 7.228,84-TL gecikme gün faizi ile taleple bağlı kalınarak 1.301,19-TL KDV olmak üzere toplam 29.900,07-TL üzerinden aynen devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın (21.369,33-TL) takdiren %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken karar harcı 2.042,47-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 362,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.679,96- TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 362,51-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 70,20-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.614,6‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.608,41-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli —– göre belirlenen 4.485,01-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli— belirlenen 114,98-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.