Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/449 E. 2023/544 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/449
KARAR NO : 2023/544

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine; 29.656,91 asıl alacak ve 153,57 işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.810,48
TL’ nin tahsili için — İcra Müdürlüğü’ nün —- Sayılı dosyası ile ilamsız
takip başlatıldığını, davalının takibe konu edilen borcu olmadığı gerekçesiyle borca, tüm faiz ve ferilerine itiraz ederek icra takibinin durmasına sebep olduğunu,
dava konusu—- İş Merkezinde bulunan mağazada, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen tadilat-dekorasyon çalışmaları sırasında komşu işyerinde su hasarı oluşması nedeni ile dava dışı — tarafından icra takibi yapıldığını, müvekkili şirket hukuken sorumlu olmadığı halde bu bedeli ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin söz konusu mağazada tadilat-dekorasyon çalışmalarını yürüten davalı şirkete karşı ise tarafından icra dosyasına yapılan
ödemenin rücuen tahsili için işbu davanın açıldığını,
Dava dışı —- tarafından düzenlenen hasar ekspertiz raporuna göre, söz konusu su hasarının davalı şirketin tadilat çalışması sırasında meydana geldiği, müvekkili şirketin bakım-onarım departmanı ile işyerinin bulunduğu binanın teknik ekibi tarafından yapılan incelemeler neticesinde, su sızıntısının davalının mağazada yaptığı inşaat ve tadilat çalışmalarını yürüttüğü esnada meydana geldiğini tespit ettiklerini, davalı şirketin, takip sonrası faize itirazının da yerinde olmadığını, tarafların tacir olduğunu ve takip konusu alacağın da tarafların ticari ilişkisinden kaynaklı olduğunu ve talep edilen oranın da takip tarihinden itibaren yıllık %9,00 oranında yasal faiz talebin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla —- İcra Müdürlüğü’ nün —–Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, alacak tutarı likit olduğundan ve davalı/borçlunun haksız itirazı nedeniyle %20’ den aşağı
olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Su kaçağı ve zarar iddiası ile müvekkili şirketin faaliyetleri arasında herhangi bir illiyet bağı
bulunmadığını, davacı şirketin —- İş Merkezinde bulunan —- mağazasının tadilat-dekorasyon çalışmaları gerçekleştirildiği sırada, komşu işyerinde —- Mağazası) su kaçağı
olduğu iddia edilmiş ve müvekkili şirket tarafından gerekli kontroller yapıldığında, komşu işyerine
ait drenaj borularında kaçak olduğunun tespit edildiğini ve bu durumun davacı şirket yetkililerine iletildiğini, davacı şirket, müvekkili şirketin hasar bedelinden sorumlu olduğu iddiasını herhangi bir somut, teknik ve objektif delile dayandıramadığını, davalı şirket tarafından sürecin başından beri müvekkili şirketin hasar bedelinden sorumlu olduğu iddiasını, dava dışı —tarafından yaptırılan tek taraflı ekspertiz raporuna dayandırılmış olup bu raporun müvekkili şirketin sorumluluğunu ispat edecek mahiyette olmadığını, müvekkili şirket tarafından bizzat yerinde inceleme yapıldığını, yapılan faaliyetlerden kaynaklı kaçak bulunmadığının tespit edildiğini, sonrasında duvarın kırılması ile komşu mağaza tarafından
çekilen drenaj borularında kaçak olduğunun tespit edildiğini,
davacı şirket tarafından icra tehdidi altında ödendiği iddia olunan icra dosyasına itiraz hakkının kullanılmadığını, müvekkil şirketin mevcut dosyadan haberdar dahi edilmediğini, davacı şirketin icra tehdidi altında olduğundan bahsedilemeyeceği gibi rücuen talebi açısından da huzurdaki dosyada gerekli şartların oluşmadığının sabit olduğunu, davacı şirketin; müvekkili şirketin tarafı olmadığı, haberdar dahi olmadığı bir dosyada sorumlu olmadığını düşündüğü bir bedeli itiraz hakkını kullanmadan ödediğini, sonrasında ise icra takibi başlatarak ödemiş olduğu bedeli
sorumluluğu olmayan müvekkili şirketten tahsil etmeye çalıştığını,
müvekkili şirketin icra takibine konu edildiği şekilde herhangi bir borcu bulunmadığını, zira sorumluluk isnadı dahi ispat edilememiş, somut, objektif deliller ile yapılan faaliyetlerde meydana gelen hasar arasında illiyet bağının bulunduğu hususunun ispat edilemediğini beyanla fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla açılan haksız ve usule aykırı davanın reddine,
davacı yanın toplam alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına
hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, dava konusu —-İş Merkezinde bulunan mağazada davalı şirket tarafından tadilat-dekorasyon işlemlerinin yapıldığını, davalı tarafından yapılan işlemler sebebiyle komşu taşınmaza ait iş yerinde su hasarının oluştuğunu, oluşan hasar sebebiyle dava dışı —- sigorta şirketi tarafından zarar gören iş yeri sahibine ödeme yapıldığını,—-sigorta şirketi tarafından dava dışı komşu işyeri sahibine yapılan ödemenin tahsili için davacı şirket aleyhine takibe geçtiğini ve haciz baskısı altında ödeme yapılığını, dava konusu komşu iş yerinde meydana gelen zararda davalının tadilat işlemleri sırasındaki kusurlu eylemleri sebebiyle sebep olduğunu ve haciz baskısı altında dava dışı sigorta şirketine davacı şirketçe ödenen bedelden davalının sorumlu olduğunu, ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili amacıyla icra takibine geçildiği, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—-. İcra Müdürlüğü’ nün —-Esas sayılı İcra Dosyası ve —-İcra Dairesinin —- Esas sayılı İcra Dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —-Ticaret Sitesi Yönetiminden rapor örneği celp edilmiş, dava dışı —- Sigorta Şirketinden hasar dosyası ve ekspertiz raporu celp edilmiş, —-Ticaret Sicili Müdürlüğünden tarafların sicil kayıtları celp edilmiş, 22/11/2021 tarihli bilirkişi raporu ve 02/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyetinin 22/11/2021 tarihli raporunda özetle, “…Hasar dosyasında sadece 4.876,41-USD ‘lik hasara ilişkin ekspertiz raporu sunulmuş olup —–sayılı dosyası ile takibe konulan diğer alacak kalemi olan 409,32 – USD ‘ ye ilişkin ekspertiz raporu sunulmadığı ve celbi gerektiği, — Sigortanın sigortalısı —–ödeme yaptığına dair hasar dosyasında ödeme dekontu bulunmadığı, gelecekte mükerrer ödemeye mahal verilmemesi adına somponun zararının giderildiğine dair dosyaya ödeme dekontunun celbi gerektiği, Yukarıda açıklanan nedenlere bağlı olarak —- Merkezinde komşu işyerinin zarar gördüğü,Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte dosyaya sunulmayan ancak davacı beyanında
bahsi geçen 09.08.2018 tarihli rapora göre, su kaçağının duvarın her 2 yüzeyinde bulunan PVC drenaj borularından kaynaklandığı, hasarda davacı ile davalının müşterek kusurlarının bulunduğu, Bu nedenle gerçekleşen hasarda davalının tam kusurundan söz edilemeyip eşit kusurunun olduğunun kabul edilmesi gerekeceği,
Davaya konu depoda meydana gelen hasar tutarının, ekspertiz raporunun düzenlendiği 12.09.2017 tarihi itibariyle Malzeme, işçilik ve nakliye dahil 15.293.-TL olarak hesaplandığı, işbu farkın saten boya fiyatlandırmasından kaynaklandığı, Davacının müteselsilen sorumlu olduğu davalı adına yaptığı ödemeyi TBK 62. Maddesine göre davalıya rücu imkanı bulunduğu kabul edilebilecektir.
Teknik kısımda belirlenen 15.293-TL zarar miktarının kabulü halinde işbu bedelin ödeme günü kuru üzerinden hesaplanacak dolar karşılığının yarısından, ekspertiz raporunda belirlenen 17.085-TL’ nin makul olabileceğinin Saygıdeğer Mahkeme tarafından kabulü halinde ise bu bedelin yarısının ödeme günündeki dolar karşılığından davalının sorumlu olabileceği,Denetime elverişli bir rapor tanzimi için — sigortanın —- Sigortaya yaptığı ödemelerin dekontları ile davacının ödeme yaptığı —. İcra müdürlüğü alacak kalemlerinden olan 409,32 – USD’lik hasar kalemine ilişkin ekspertiz raporunun sunulması gerekeceği…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Bilirkişi heyetinin 02/11/2022 tarihli ek raporunda özetle, “…Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte dosyaya sunulan 09.08.2018 tarihli rapora göre,su kaçağının duvarın her 2 yüzeyinde bulunan PVC drenaj borularından kaynaklandığı,meydana gelen hasardan davalının kusurunun bulunduğu,
davaya konu depoda meydana gelen hasar tutarının, ekspertiz raporunun düzenlendiği 12.09.2017 tarihi itibariyle Malzeme, işçilik ve nakliye dahil 15.293.-TL olarak hesaplandığı,işbu farkın saten boya fiyatlandırmasından kaynaklandığı,
15.293-TL zarar miktarının kabulü halinde işbu bedelin ödeme günü kuru üzerinden
hesaplanacak dolar karşılığının tamamından davalı şirketin sorumlu olacağı, ekspertiz raporunda belirlenen 17.085-TL’ nin makul olabileceğinin Saygıdeğer Mahkeme tarafından kabulü halinde ise bu bedelin tamamından ödeme günündeki dolar karşılığından davalının sorumlu olabileceği, Diğer itirazların Saygıdeğer Mahkemenin takdirinde olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Eldeki dava da, davacı rücuen tahsilini talep ettiği zarardan davalının sorumlu olduğunu iddia etmekte olup ispat yükü davacı taraftadır.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi raporu ve diğer deliller dikkate alındığında dava konusu—-İş Merkezinde bulunan mağazada davalı şirket tarafından tadilat-dekorasyon işlemlerinin eksik ve hatalı yapılması sebebiyle komşu iş yerinde su hasarının oluştuğu, oluşan hasar sebebiyle davacı tarafça haciz baskısı altında dava dışı sigorta şirketine ödenen bedelden davalının sorumlu olduğuna kanaat getirilmiş, aksi yöndeki davalı beyan ve itirazlarına itibar edilemiştir.Ancak dava konusu zarar taraflar ve/veya dava dışı sigorta şirketi tarafından tespit edilmiş olup kesinleşmiş bir mahkeme kararına veya ilama dayanmamaktadır. Davalı oluşan gerçek zarardan sorumlu olup mahkememizce zararın tespiti için kök ve ek bilirkişi raporu alınmış, alınan rapor gereğince dava konusu zararın 15.293,00-TL olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar dava konusu zarar sigorta şirketi tarafından 4.876,41 USD =17.085,00-TL —- USD satış kuru = 3.5036-TL) ve 409,USD asıl alacak (zarar hesabı) olarak tespit edilmiş ise de; mahkememizce alınan kök ve ek bilirkişi raporu dikkate alındığında dava konusu zararın 15.293,00-TL olduğu tespit edilmiştir. Başka bir deyişle dava dışı — sigorta şirketi tarafından ödenmesi gereken (veya tespit edilmesi gereken) zarar (15.293,00 TL’nin USD karşılığı) 4.364,93 USD’dir. — sigorta tarafından yapılan ödeme tarihi 28/09/2017 tarihi olup ödeme ile temerrüt gerçekleştiğinden bu tarihten takip tarihi olan 21/05/2018 (—-. İcra dairesi —Esas sayılı dosya takip tarihi) tarihine kadar USD faiz talep edebilir. Davalı — Şirketi bu zararlardan sorumludur. 4.364,93 USD’ye ödeme tarihi 28/09/2017 tarihinden takip tarihi olan —– İcra dairesi — Esas sayılı dosya takip tarihi) 21/05/2018 tarihine kadar işlemiş USD faiz miktarı; 64,63 USD’dir. Mahkememizce bu miktarlar üzerinden kapak hesabı yapılması için —. İcra Dairesine müzekkere yazılmış, 22/03/2023 tarihli —- İcra Dairesi müzekkere cevabında mahkememizce tespit edilen bedeller nazara alındığında kapak hesabının 29.656,91-TL olduğu tespit edilmiştir. Başka bir deyişle davacı tarafça haciz baskı altında ödemesi gereken toplam bedel 29.656,91-TL olup davalı şirket bu zarardan sorumludur. Anılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalının —- İcra Dairesi’nin —- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 29.656,91-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. (—–) Yukarıda açıklanan gerekçelerle dosyaya konu alacağın komşu iş yerinde meydana gelen su hasarına ilişkin olması sebebiyle yargılamayı gerektirdiği ve alacağın likit olmadığı anlaşıldığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının —–. İcra Dairesi’nin —– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 29.656,91-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davacının şartları oluşmayan tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli karar harcı 2.025,86-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 360,04-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 149,05-TL harç olmak üzere toplam 509,09-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.516,77-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 360,04-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 137,70-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.388,50-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.376,20-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.313,20-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, kalan 6,80-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/1 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 153,57-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—-Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.