Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/440 E. 2021/315 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/440 Esas
KARAR NO: 2021/315
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ: 16/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacı firmadan satın almış olduğu ürünlere ilişkin davacı tarafından keşide edilmiş—— yapılan bütün şifahi çabalara rağmen ödenmediğini, davalı firma tarafından davaya konu faturaya ilişkin aşağıdaki tabloda verilen kısmi ödemelerin yapıldığını, takip tarihinden önce yapılmış işbu ödemelere ek olarak — tarihinde davalı şirket tarafından ödeme tarihindeki kur olan —- eden bir kısmi ödeme daha yapıldığım, işbu ödeme sonrası davalı şirketin bakiye alacağının — olduğunu, bahse konu kısmi ödemeler dışında herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, davacının alacağı olan ——– davalı aleyhine icra takibine girişildiğini ve davalının yasal süresinde itiraz ederek takibin durdurulduğunu, ancak icra dosyasına sunulmuş olan, davalı şirketin yönetim kurulu başkanı —— tarafından imzalanmış ve üzerinde mutabık kalınmış teklif formu ve diğer delillerin bulunması sebebiyle takibin devam etmesi gerektiğini” beyan edip haksız itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama masrafi ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacı şirketten —-satın aldığını, işbu satım akdine müteakip davacının makineyi teslim ettiğini ve satışa ilişkin olarak —–bedelli faturayı düzenlediğini, davalı şirketin söz konusu faturaya ilişkin olarak ——- ödeme yaptığını, yapılan bu ödemelerin ödeme tarihindeki —- çevrilerek davaya konu faturadan mahsup edildiğini, davacının —- koruma hakkında —— kesmek suretiyle döviz alacağı talep etmesinin hukuken mümkün olmadığı gibi davalı tarafından —- olarak yapılan ödemelerin, ödeme tarihindeki kurdan dövize çevirmek suretiyle hesaplama yaparak bakiye alacak iddiasında bulunmasının da hukuka aykırı olduğunu, borcun varlığını kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı şirketin davacı şirkete borçlu bulunduğu kanaatinde olunması halinde, borç miktarının —– üzerinden hesaplanarak—- alınarak arttırılması suretiyle belirlenmesini, yapılan ödemelerin ise ——– miktardan düşürülerek belirlenmesini ve davacının fazlaya ilişkin davasının reddi gerektiğini, borcun varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden yani borç likit olmadığında davacının icra inkar tazminatı talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını” beyan edip davanın ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine, davacı tarafın reddedilen asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında ——tarihli duruşmada 7251 Sayılı Yasanın 58. maddesi ile TTK’nın 4/2 maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının — borçlusunun — olduğu; takibin —- alacağın icra masrafları, ticari reeskont faizi ve avukatlık ücreti ile tahsil tarihindeki —-üzerinden tahsili, alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya ——- tarihinde müdürlüğün dosyasındaki asıl alacağa, faizine ve oranına, vekalet ücretine, yargılama gideri, harç ve masraflara tüm ferileri ile birlikte dosya borcunun tamamına itiraz edildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın —- tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, — asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
—–tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Dosyasına sunulu belgeler ile tarafların —- defter kayıtlan üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; somut olayda, doviz ile satım sözleşmesi yasağı kapsamında ilişki bulunmadığı, hal böyle olunca, davacının dovizle talepte bulunmasının vaki faturasına nazaran olanaklı bulunduğu, taraf ticari defterlerinde ödeme miktarlarında uyuşmazlık olmamasına göre,——ödemelerinin gerçekleştiği tarihlerdeki —-a nazaran davacının takip tarihi itibariyle alacak bakiyesinin talebi gibi— olduğu; davalının, davadan önce takipten sonra ödediği — tarihindeki —- hesabı sırasında göz önünde tutulması gerektiği; davacının takip talebinde alacağının ticari faiziyle tahsili talebi mevcut ise de. TBK.m.99 hükmü uyarınca, tahsil tarihindeki karşılığını istediğinden, 3095 sayılı Yasa m.4/a hükmü uyarınca kamu bankalarının ——- vadeli mevduata uyguladığı en yüksek mevduat faizinin yürütülmesini isteyebileceğine ilişkin rapor tanzim ettikleri görüldü.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ile savunmaları, toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında makine satım sözleşmesi yapılarak bu sözleşme kapsamında —- tarihinde düzenlenen —– faturadan doğan alacağın tahsil edilememesi üzerine davacı tarafça davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalının takibe malın ayıplı olduğunu ve davacıya borçlu olmadığını iddia ederek itiraz ettiği, davaya cevap dilekçesinde ise ayıba ilişkin iddiasına yer vermeksizin borcun bir kısmının —cinsinden ödendiğini, davacının ise yapılan ödemeleri ödeme tarihindeki kur üzerinden —- çevirmek suretiyle davaya konu faturadan mahsup ettiğini belirterek davacının ——— üzerinden fatura keserek döviz alacağı talep etmesinin mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini talep ettiği, —— maddesinin 6. fıkrasındaki düzenlemeye göre menkul satışları yönünden döviz ile satım sözleşmesi yapılmasına engel bulunmadığı, taraf ticari defter ve dayanakları üzerinde yapılan incelemede uyumsuzluk bulunmadığının tespit edildiği, davalının ödemeleri gerçekleştirdiği tarihteki döviz kuruna göre takip tarihi itibariyle davacının —- alacaklı olduğu, davalının takipten sonra dava tarihinden önce—-davacı tarafça toplam alacak miktarından düşülerek davanın —- üzerinden açıldığı, taleple bağlılık ilkesi gereğince bu miktar üzerinden davanın kabulüne ve davalı tarafça yapılan —— ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına dair hüküm kurulmuş olup davaya konu alacağın likit ve davalının itirazında haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının—- dosyasına davalı yanca yapılan itirazın —–asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden aynen devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan -yabancı paranın icra takip tarihi itibariyle geçerli olan TL kuru karşılığı üzerinden 45.095,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 15.947,90-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.221,78-TL ve 539,44‬-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 2.761,22 harcın mahsubu ile bakiye 13.186,68-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.221,78-TL peşin harcın ve 539,44‬-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 2.761,22 harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 78,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.623,30-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 31.273,43-TL nispi vekalet ücretinin ——- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/03/2021